Tek bir gece iki yabancının hayatını birleştirdi.
Gece karası gözlerin büyüsüne kapılmaktan ölesiye korkan masum ve kırılgan bir kadın...
Zümrüt yeşili gözleri gördüğü ilk andan beri aklından silemeyen acımasız ve öfke dolu bir adam...
Geçmiş onları...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
#Badem - Sen Ağlama
Yüzümde dolanan parmaklarla zihnimin açıldığını hissediyor fakat gözlerimi açmak zor geldiği için uykuyla uyanıklık arasında gidip geliyordum. Sıcak parmaklara eşlik etmeye başlayan sıcak bir nefesle nefesim düzensizleşmeye başladı ve uykunun kollarından tamamen kopmaya başladım. Saniyeler sonra yüzümün her bir köşesine konan dudaklarla sesli bir şekilde yutkundum. Üstelik sakalının tenime sürttüğünde içimde doğan hisler tamamen yabancıydı bana. Ve bu yabancı his ilgimi çekiyordu.
Dudakları yavaşça kaydı ve boynuma yöneldi. Boyun girintime yüzünü saklayıp derin bir nefes almasıyla dudaklarımı sıkıca birbirine bastırdım. Bedenim hâlâ dün geceki gibi onun üzerindeydi. Yanağım ise onun göğsünde fazla rahattı. Çenesine hafifçe değen burnum boynundan yayılan parfümle karışmış olan kendine has erkeksi kokusunu solumamı sağlıyordu. Güzeldi. Kokusu öyle güzeldi ki, aklımı kaçıracak gibi oluyordum. Genzimi yakan kokusu bir yandan bedenimi aleve veriyor, öte yandan içime buz gibi bir huzur armağan ediyordu.
Belimi okşayan elini fark etmemle derin bir iç çektim, ardından hemen gözlerimi sıkıca yumdum. Uyandığımı belirten bir mırıltıyla kollarını etrafıma sardı ve sıkıca sarıldı. Dudaklarımı esir alan tebessümle birlikte derin bir nefes verdim ve aynı şekilde karşılık verdim. Parmakları saçlarımı okşamaya başlarken kafamı kaldırdım ve gözlerine odaklandım. Yaklaştı ve dudaklarıma küçük fakat beni darmaduman eden bir öpücük kondurdu. İnanın bana, ismimi bile unutabilirdim. "Günaydın Lina'm..."
Elimi kaldırıp avcumu yanağına yasladığımda gözlerini yavaşça yumdu. O göz kapakların anbean, titreyerek nasıl kapandığını görmek içimin sevgiyle dolmasına neden oldu. Başparmağımla pürüzlü yanağını okşarken bakışlarım yüz hatlarındaydı.
"Günaydın..." diye mırıldandım gülümseyerek. "Uyuyamadın mı sen?" Gece birlikte gözlerimizi yummuştuk fakat hatırladığım kadarıyla ondan önce uykuya dalmıştım. Kokusuyla öyle huzurlu uyumuştum ki, belki de hayatımda geçirdiğim en güzel gecelerden bir tanesiydi. Göz kapaklarını titrekçe araladı ve siyahlarını yüzümde gezdirdi.
Derin bir iç çektim. Bu adamı seviyordum. Bu adamın gözlerine ilk bakışta âşık olmuştum. Kokusunu ezberlemiştim. Onu kıskanıyordum. Herkesten, her şeyden bir şekilde kıskanıyordum. Ruhumu her bir sözüyle karanlığa itebilen bir aşkla bağlıydım ona.
"Güzelim benim..." Gözlerimi kaldırıp ona baktığımda düşüncelere daldığımı anladığını fark edip tebessüm ederek yanağını okşadım. Dokunuşlarım derin bir nefes almasına sebep oldu. Karşılık bulmak... Onun bana her temasında dağıldığım gerçeğini kabullenmiştim. Güzel olan, onun da aynı duyguları yaşıyor olduğu gerçeğiydi.
