25. Bölüm: "Teklif"

55.6K 2.7K 269
                                    


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.





Karanlıktaydım. Bana sonsuzluğu anımsatan bir karanlıktan kurtulmaya çalıyordum. Her yol çıkmaza sürüklüyor, sonunu göremiyordum. Kaçmak istiyor ama her şey daha da karanlığa bulanıyordu. Yolumu bulamıyordum. Korkuyordum. Buradan kurtulamamaktan, iyi olamamaktan deli gibi korkuyordum.

Gözlerimi açmak istememe rağmen başaramıyordum. Göz kapaklarımın üstüne binen tonlarca yük var gibi hissediyordum. Gözlerimi aralamak imkânsızdı. Sanki bir daha hayatı kendi gözlerimle göremeyecektim. Kulağımda sadece birbirine karışmış uğultular duyuyordum. Bedenim kontrol dışındaydı ve hiçbir komutuma baş eğmiyordu. Karnımdaki sancı sürüyor ve beni dehşete düşürmeye devam ediyordu. Tenimde dokunuşlar hissediyor ama hiçbirine tepki veremiyordum. Hiçbirine odaklanamıyordum. Birçok sesin arasında onun sesini ayırt edebildim.

Bağırmak istedim. Beni kurtarmasını değil, bebeğimizi kurtarması için yalvarabilirdim. Parmaklarıma bulaşan kanın bebeğimize ait olmaması için her şeyimi verebilirdim. Saniyeler sonra sesini duyamaz oldum. Daha fazla korktum. Ve birkaç saniye sonra tüm benliğim tamamen karanlığa yol aldı ve tamamen oraya çekildi. Karanlık bir perde gibi üzerime serildi.

Elimin üzerinde bir dokunuş hissediyordum. Parmaklarımla oynayan bir el elimi avuçlamıştı. Yutkundum ve sessiz bir nefes aldım. Gözlerimi hafifçe aralamamla tavandaki ışık gözlerimi yummama neden oldu. Yeniden yutkundum, ardından yavaşça göz kapaklarımı açtım. Birkaç saniye sonra ışığa alışmamla kafamı sağ tarafıma çevirdim. Elimi tutan elin sahibini görmemle gözlerimi sıkıca kapattım. Dişlerimi birbirine bastırıp gözlerimi açtım ve elimi elinden kurtarmaya çalıştım. Ona tepki vermemle kafasını hızla kaldırdı ve gözlerimin açık olmasıyla ayağa fırladı.

"Uyandın! Uyandın! İyi misin?" diye endişeyle soluduğunda gözleri yüzümü inceliyordu. Bakışlarımı yüzünden çektim, ardından karşımdaki duvara sabitledim. Ona karşı hiçbir yanlışım olmamıştı. Onu ailesinden koparmamıştım. Sevdiği kadından koparmamıştım. Onu boğmak istememiştim. Nedensiz yere hakaretler yağdırmamıştım. Yüzüne nefretimi, öfkemi haykırmamıştım. O yapmıştı. Düşüncesizce duygularımın üzerinde tepinmişti. Bebeğimi elimden almakla tehdit etmişti.

"Bebeğim?" diye fısıldamamla elimi karnıma götürdüm.

Yatağa daha fazla yaklaştı ve hafifçe eğilip, "İyi. Bebeğimiz daha iyi olacak," diye mırıldanıp kolumu okşadı. Bakışlarım kolumu okşayan eline kayarken içimde bir şeyler can çekişiyordu. Onu anlamıyordum. Bebeğimi gerçekten sahiplenmesi için onu kaybetme korkusuyla baş başa mı bırakmak zorundaydım?

"Ne oldu bana?" diye sordum sessizce. Düşündüğümde zihnimde sadece parmaklarıma ait kanı görüyordum. Kafasını eğdiğini gördüm. Tenimi okşayan parmaklar uzaklaştı. İyi de oldu. Elleriyle yüzünü sertçe sıvazladıktan sonra bana baktı. Kendini suçluyordu. Haklıydı. Her şey onun hatasıydı.

GECE KARASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin