İlk kapak görselimiz <3
#Zeynep Bastık - Gözyaşlarım Anlatır Akustik
Bir adam çaresiz kaldığında hayat duruyordu. Hele de bu çaresizliğin sevdiği kadın tarafından bahşedildiğini bilmek acımasızlıktı. Bileğine acımasızca kelepçeleri geçiriyordu o güzel kadın.
Bile bile can yakıyordu. Seve seve öldürüyordu. İsteyerek nefes kesiyordu.
Sevdiğim kadın işte bu kadar acımasızdı. Bu kadar insafsız bir varlıktı. Gözlerime bakamayacak kadar bana âşık, son kez kollarımda ağlayacak kadar güçsüz, arkasını dönüp gidecek kadar acımasız...
Ben bu oyunda kurban olmayı seçmiştim. Canımın acısını umursamadan, her şeyine razı olan gönlümü ellerine vermiş ve hançerlerini beklemiştim. İstemiştim. Tepki her zaman iyiydi. Tepki hâlâ sevdiğini, çabaladığını simgelerdi. Ama arkasını dönen bir kadın, sessiz kalan bir kadın vazgeçmiş demekti. Ve benim sevdiğim kadın vazgeçmişti.
O buz gibi mahkeme salonunda arkasını dönüp giderken yüreğim parçalara ayrılmıştı. İlk defa kaybeden kalbim bununla nasıl başa çıkabileceğini bilememişti. İlk defa âşık olmak güzeldi ama ilk defa kaybetmek bocalamama sebep olmuştu.
Günler geçiyordu. Ve ben onun kokusuna bulanmış bir yastığa sığınıp kalmıştım. Odanın içinden çıkmıyordum. Onun o eşi benzeri olmayan kokusunu daha yakından soluyabilmek için tüm kıyafetlerini ortaya saçtım. Düşünmedim, çaresizlik düşünmemi engelliyordu. Kıyafetlerini koklayabilmek için bir araya toplamamla elime sert bir cisim geldi. Şaşkınlıkla başımı eğip baktığımda bunun bir günlük olduğunu fark ettim. Kalbim hızlanmaya, nefesim kesilmeye başlarken ne yapacağımı bilemiyordum. Yatağın kenarına oturup elimdeki günlüğe baktığımda merakıma yenik düştüm ve defterin ilk sayfasını açtım.
Bakışlarım satırların üzerinde gezip sayfalar dolu günlüğün yarısına geldiğinde yanan yüreğim gözyaşlarımın akmasına neden oldu. Her gün onun adını anmıştı. Her bir cümlesinde ona olan aşkını anlatmıştı. Ona söylediği sevgi sözcüklerini okumam yanan yüreğime iyi gelmiyordu. Hançerlere vurulan kalbim kendini kurtarmak için hiçbir şey yapamıyordu. Acıya mahkûmdum. Kıskançlık tüm benliğimi ele geçirirken yumruklarımı sıktım. Sevdiğim kadın fazla acımasızdı. Hançeri vurup öldürecek kadar fazla katil ruhluydu.
Sayfalar ilerlerken yüreğime binen yükler de çoğalıyordu. Tarih o geceyi gösterdiğinde merakla okumaya başladım. O geceden sonra farklıydı hisleri. İçimdeki kıskançlık yavaş yavaş yok olurken yerini karmakarışık duygular alıyordu. Sevdiğim kadının gerçek duyguları bunlardı işte. O gecenin anılarını her bir ayrıntıyla yazmış ve beni şaşkınlığa çeviren bir itirafta bile bulunmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE KARASI
RomansaTek bir gece iki yabancının hayatını birleştirdi. Gece karası gözlerin büyüsüne kapılmaktan ölesiye korkan masum ve kırılgan bir kadın... Zümrüt yeşili gözleri gördüğü ilk andan beri aklından silemeyen acımasız ve öfke dolu bir adam... Geçmiş onları...