Tek bir gece iki yabancının hayatını birleştirdi.
Gece karası gözlerin büyüsüne kapılmaktan ölesiye korkan masum ve kırılgan bir kadın...
Zümrüt yeşili gözleri gördüğü ilk andan beri aklından silemeyen acımasız ve öfke dolu bir adam...
Geçmiş onları...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
#Bahari - :(
Acı. Tek bir kelime içimde beni yakıp kavuran ateşi anlatabilir miydi? Tek bir kelime benliğimin geri çekilişini açıklayabilir miydi? Tek bir kelime tüm duvarlarımı tuzla buz edip hıçkırıklara boğulmama sebep olabilir miydi? Bir kelime gözyaşlarımı anlatabilir miydi? Bir kelime boğazımdaki yumruyu açıklayabilir miydi? Bir kelime kalbimin sızısına sebep olabilir miydi? Acı.
Oysa acı çekmek basittir. Canın yanar ama bir zaman sonra geçer. Benim çektiğim acılar bu zamana kadar böyle olmuştu. Yıllarca uzaktan birisini sevmiş, bir gecede her şeyimi kaybetmiş, ismini bilmediğim adamın bebeğine hamile kalmış, ailem tarafından kapı önüne koyulmuş, evlendiğim adam tarafından hareketlere uğramıştım. Çektiğim acı yavaş yavaş geçmişti. Zaman almıştı belki ama bir şekilde katlanılır hale gelmişti. Fazla büyütülecek bir şey değildi.
Yanlışmış. Acının birçok çeşidi varmış. Benim yaşadığım acılar meğerse kısa ömürlü olanlarındanmış. Şimdi hissettiğim fakat isimlendiremediğim duygu acının en büyük haliydi.
Bir kasırga gibi seni savurup yerle bir ediyor. Bir şimşek gibi kalbine mühürleniyor, bir yağmur damlası gibi üşümene sebep oluyor. Bir gök gürültüsü gibi irkilmene, ardından ürkmene neden oluyor.
Acı. Gözlerini kapatmana sebep oluyor. Saniyeler sonra ise yanmasını engelleyemiyorsun. Ve en sonunda damla taneleri özgürlüğüne kavuşuyorlar. Boğazına bir yumru yerleştiriyor. Sonra nefeslerin azalmaya başlıyor. Ve sonunda nefesin kesilip gözlerini sonsuza kadar kapatmana neden oluyor. Önce yüreğine bir ateş düşüyor. Sonra yetmezmiş gibi ruhunu söküp alıyor. Ardından son darbesini indirdikten sonra sana ait olan kalbi kendi avcuna alıyor. Alıyor almasına ama iyi davranmıyor. Canı istediği gibi savuruyor, keskin bir bıçakla kesikler açıyor, parçalara ayırıyor ve ardından umursamadan üstünde tepiniyor.
Acımasızdı acı. Düşüncesiz ve bencil. Acı siyahtı Acı karanlıktı.
Herkesin hayatında bir an gelir. Öyle büyük bir acı yaşar ki, yaşamaya devam etmek için küçücük bir sebep arar durur. Bulursa kesik nefeslerle devam eder yaşamaya. Bulamazsa gözlerini düşünmeksizin kapar. İnsanlar bir kere de olsun önünde sonunda bu duyguyu iliklerine kadar tadar.
Onu izlerken ben acının en saf halinin yavaş yavaş kanıma karıştığını hissediyordum. Donmuş bedenimde hâlâ kan akışı olması ise o hissettiğim acının dağılmasına sebep oluyordu. Her bir zerrem acıyla doluyordu. İçimde bir şeyler azalıyordu. Bir şey kafasını iki yana sallayıp, elini havaya savurup arkasını dönüp ortadan kayboluyordu. Bir şey toprağımın üstünde yeni çıkmaya başlayan yeşillikleri kökünden söküp, en arka hücrelere kilitliyordu.