#Sena Şener - Ölsem
Saatler sonra gece bitmişti. Öylece bahçedeki karanlığı izlerken yanıma yaklaşan adım seslerini duydum fakat hareket etmedim. "Gelmen gerekiyor..." diye mırıldandığında sesinde genelde duymadığım tereddüt gerilmeme sebep oldu. Önden içeriye yönelirken arkamdan geldiğini hissediyordum. Ve kapıdan girmemle duraksadım.
Ailesi gülen gözlerle bizi bekliyordu. Ne olduğunu anlamayarak arkamdaki adama döndüm ve onun gözlerini benden kaçırdığını fark etmemle kaşlarımı çattım. "Kızım... Günlerdir durgunluğunun sebebini bilmemize rağmen sana hiçbir şeyi belli etmedik. Seni çok anlıyorum, Lina. Artık benim kızımsın. Bunu hiç unutma... Seni biraz olsun mutlu edebilmek için küçük bir sürpriz hazırlamak istedim. Birkaç saat uzaklıkta küçük bir dağ evimiz var. Balayına gitmek istemediniz ama ben orayı size uygun bir hale getirdim."
Annesine ifadesizce bakakalırken, "Buna gerek yoktu..." diye mırıldandım. Anında ortamın hafifçe gerildiğini hissettim.
"Emrivaki gibi oldu ama seni mutlu etmek istedim," dediğinde karşılık veremedim çünkü benim yerime arkamdaki adam konuştu.
"Teşekkür ederiz. Hepinize... Gidelim, Lina." Ve başka hiçbir şey demeden, açıklamadan, sormadan önümüze bırakılan bavulları alıp arabanın bagajına bıraktı, ardından beni arabaya bindirip kendi de şoför koltuğuna geçti.
"Sen ne yaptığını sanıyorsun!" diye öfke dolu bir ifadeyle tıslarken tırnaklarımı avuç içlerime gömdüm. Bana cevap vermek yerine arabayı çalıştırıp hızla yola koyuldu. "Sen ne yaptığını sanıyorsun? Kimsin sen?" diye bağırmamla ellerimin titremeye başladığını hissettim. O kadar sinirlenmiştim ki, onun sessizliği beni çileden çıkarıyordu.
"Kocan..." diye mırıldandı duygusuzca. Onun o duygusuz, ifadesiz gözleri, yüzü, davranışları artık delirmeme sebep oluyordu.
İşaret parmağımı kaldırıp, "Sen benim hiçbir şeyim değilsin! Bana emir verilmesinden nefret ederim. Bir şey dayatılmasından nefret ederim!" diye haykırdım.
"Ne güzel ortak bir yönümüz varmış..."
"Karan yeter!" diye sonunda patlamamla arabayı aniden durdurdu. Öne doğru savrulurken beni koluyla tuttu ve başını çevirip bana yaklaştı.
"Bence de yeter! Anladın mı? Yeter diyorum!" diye kükredi.
İrkilmeme rağmen devam etmeye karar verdim. Susmayacaktım. Benim her türlü canımı yakıyordu zaten. "Umursamaz davranmandan gerçekten sıkıldım. Yeter artık!"
"Lina... Benim çok mu hoşuma gidiyor sanıyorsun sen?" demesiyle gaza yeniden bastı. "Ben de nefret ediyorum! Bu durumdan nefret ediyorum! Ama bizim gerçekçi olmamız gerekiyor ve bunu biliyorsun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE KARASI
RomanceTek bir gece iki yabancının hayatını birleştirdi. Gece karası gözlerin büyüsüne kapılmaktan ölesiye korkan masum ve kırılgan bir kadın... Zümrüt yeşili gözleri gördüğü ilk andan beri aklından silemeyen acımasız ve öfke dolu bir adam... Geçmiş onları...