Arzu... O kadar harika gözüküyordu ki... Kalbim durdu mu yoksa delicesine mi atıyor çözemiyordum... Bu kadar müthiş bir kadına sahip olduğum için çok şanslıydım... Yavaşça yanıma gelirken onun da titrediğini gördüm. Acaba heyecandan mıydı yoksa üşüyor muydu?
Karşıma gelince gözlerim ile onu süzdüm... Kırmızı elbisesi ile o kadar çekici ve asi duruyordu ki onu öpmemek için kendimi zor tutuyordum.
- Hoş geldin karıcım...
- Hoş buldum hayatım...
- Bu gece harika gözüküyorsun.
-Teşekkür ederim.
Kızardığında yanağından öptüm ve elinden tutarak aşağı katta ki yemek masasının yanına getirdim. Tabi masayı görünce ağzı beş karış açıldı. Aniden boynuma atlayınca afallasam da hemen ben de ona sarıldım.
Sandalyesini çekip oturması için elimle işaret ettim. O da gülümseyerek oturdu. Ben de karşısına oturdum. İçeri kemancı girince kafamla izin verdim ve çalmaya başladı. Arzu'nun ise gözleri dolmuştu.
-Baran... Ben çok teşekkür ederim çok incesin...
Gözünden bir damla yaş süzülünce hemen uzanıp baş parmağım ile silerek yüzünü okşadım. O ise gözlerini kapatıp huzur dolu bir gülümseme ile nefes aldı. O kadar pürüzsüz yumuşak bir yüzü vardı ki... Her ne kadar elimi çekmek istemesem de mesafe uzak olduğu için eğilmiştim ve belim ağrımaya başlamıştı. Yavaşça elimi çekince o da gözlerini açtı ve yemeğini yemeye başladı. Bozulmuştu sanırım. Ben de yemeğimi yedim ve şaraptan bir yudum aldım. O ise dokunmamıştı bile.
-Aşkım?
Kafasını kaldırınca gözlerinin dolu olduğunu fark ettim ve hemen yerimden kalkıp yanına gittim ve ellerimle yüzünü kavradım.
-Bir an da o kadar mutlu oluyorum ki ama bir an da... O romantikliğin içine ediyorsun!
Ağlamaya başlayınca ne yaptığımı fark edip özür dilemeye başladım.
-Arzu ben gerçekten özür dilerim. Belki bilmezsin ama ben askerde düştüm ve o yüzden fazla eğilince belim ağrıyor...
Gözyaşlarının arasından bana bakarak burnunu çekti ve kaşlarını çattı.
-B-ben bilmiyordum.
-Boş ver tatlım.
Gülümseyerek cevap verince elimi uzattım ve tuttu. Masadan biraz uzaklaşarak ileri gittik. Ellerimi bel boşluğuna yerleştirince o da ellerini boynuma doladı. Yavaşça dans ederken ben gözlerine bakarken o ise gözlerini kaçırıyordu. Gülümseyerek eğildim ve boynundan öptüm.
-Çok güzelsin...
-T-teşekkür ed-erim.
Kekelemesi hoşuma gitmişti. Belinden tutup iyice kendime yasladım. Kafam hala boynundaydı. Vücudu gergin olduğu her halinden belliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIMIN PRENSİ (TAMAMLANDI)
Romans-Teşekkür ederim Yankı beni iyi ki buraya getirdin, burası o kadar güzel ki kendimi hiç bu kadar huzurlu hissetmemiştim. -Ben senin iyi olman için buraya getirdim Berna'm. Bana yanaşıp alnımı öptü ve sıkıca sarıldı, ben de ona. İşte huzuru bulmuştum...