-Teşekkür ederim Yankı beni iyi ki buraya getirdin, burası o kadar güzel ki kendimi hiç bu kadar huzurlu hissetmemiştim.
-Ben senin iyi olman için buraya getirdim Berna'm.
Bana yanaşıp alnımı öptü ve sıkıca sarıldı, ben de ona. İşte huzuru bulmuştum...
Merhaba arkadaşlar, bugün vaktim yoktu ve epeydir de yazmadığım için kısada olsa yazayım dedim. Umarım beğenirsiniz öpüyorum hepinizi. Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın... Şarkı olarak da multi de var.
*************************************
-Aşkım, nereye gidiyoruz?
Berna'nın sorusuna biraz düşündüm.
-İlk gider kahvaltı yaparız ım... Sonrada alışveriş merkezine gider gezeriz tamam mı?
Berna ufak bir sevinç çığlığı attı. Alışverişe bayıldığını bildiğim için böyle dedim yoksa ben ölsem öyle yerlere gitmem ama Berna'm için katlanıyordum işte. Akşamda ona çok güzel bir sürpriz yapacaktım. Restoranın önüne gelince arabayı park edip hemen indim ve Berna'nın kapısına gidip açacaktım ki o hızlı davranıp inmiş kapıyı kapatıyordu. Bir daha kine hızlı olsam iyi olacaktı. Elini tutup içeriye geçtik. Önceden ayırttığım masayı gösteren garsona teşekkür ettik. Berna'nın sandalyesini çekip elimle oturmasını söyledim. Kahvaltıda pek konuşmadık. Berna'nın bir derdi vardı ama sorduğumda söylemedi ve geçiştirdi.
Berna'nın anlatımından:
Kutay'ı çok seviyorum ve tabi kide onunla vakit geçirmek isterim ama sınavlar yaklaşıyor ve ben hiç ders çalışmıyorum. Hedefim yüksekti ama artık oralara hiç çıkamayacağım sanırım. Kahvaltımız bitti ve masadan kalktım. Kutay'ın arkamdan seslendiğini duyabiliyordum. Alışveriş yapınca belki kendime gelirim düşüncesiyle masadan kalktım ama Kutay pek mutlu olmadığımı düşündü sanırım şimdi. Neyse yanına gideyim de bari. Gidip koluna girip durumu toparlamaya çalıştım.
-Pardon aşkım heyecanlandım da alışverişe gideceğiz ya hani.
Gülümsedi ve kafasını salladı.
-Tamam aşkım.
Ben arabanın yanına giderken Kutay da hesabı ödüyordu. Arabanın yanında beklerken telefonuma mesaj geldi. Gene o akşam ki tanımadığım numaradan idi mesaj. Kutay gelmeden hemen açıp mesaja baktım, kalbim de deli gibi atıyordu.
>Araban güzelmiş Berna'cım ☻
Bu beni mi izliyor ya?! Hemen etrafıma baktım ama hiç öyle dikkat çeken birisi göremedim.
-Bir şey mi oldu sevgilim?
Kutay'ın sesini duyunca rahatladım. Gülümseyip sarıldım. Başta afallasa da o da hemen kollarını belime doladı. Ona sarılmamın sebebi bana pek sevgilim demez binde bir der ve ben onun sevgilim demesine bayılıyorum. Geri çekilip gülümseyerek cevap verdim.
-Bir şey olmadı sevgilim.
Arabaya binip alışveriş merkezinin yolunu tuttuk. Yaklaşık 10 dakika sonra gelmiştik. Arabadan inip Kutay'ı beklemeden içeri daldım. 2 aydır alışveriş yapmıyordum ve delirecektim artık. İlk önce ayakkabı mağazasına girdim.Kutay arkamdan gülerek geliyordu.
-Sakin ol şampiyon.
-Ya ben 2 aydır alışveriş yapmıyorum çocuk bana gelmiş 'sakin ol şampiyon' diye dalga geçiyor sen büyüksün Yarabbim!
Arkadan gelip sarılınca korktum ve irkildim.
-Sevgilim 2 aydır alışveriş yapmıyor ama bana bir teşekkür bile etmiyor öyle mi? Peki küçük hanım aşk olsun...
Kollarını çekip yalandan kaşlarını çattı ve arkasını döndü. Bu sefer ben ona arkadan sarıldım.
-Ya aşkım özür dilerim... Çok teşekkürler bir tanecik sevgilim...
İyi bu sefer affettim hadi ne alacaksan al bakalım.
İlk önce spor ayakkabı bakmaya başladım. Siyah bir spor ayakkabı çarpmıştı gözüme. Onu denedim ve olunca da görevliye alacağımızı söyleyince o da kasaya bırakıp geri yanımıza döndü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sonra sağ taraftan ilerleyerek platform topuklu ayakkabılara baktım.Bordo bir platform topuklu ayakkabı beğendim ve bu ikisini alarak mağazadan çıktık.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Elbiselerin olduğu mağazaya girdim, Kutay'da erkeklere ait başka bir mağazaya gitti. Biraz göz gezdirdim ve gözüme mini bol pileli bordo bir etek çarptı. Hem ayakkabımın rengine de çok yakındı. Bunun üzerine bir de askılı seçmeliydim. Biraz ilerledim ve siyah sırt kısmı full dantelli olan bir askılı çarptı gözüme. İkisini altlı üstlü tutunca çok güzel gözüktü ve bedenlerine baktım. İkisi de tam oluyordu üstüme. Malzemeleri alıp kabine gideceğim sırada arkadan birisi ağzıma bir bez tuttu. Çırpındım ama arkamdaki kişi çok güçlüydü ve karşı koyamıyordum. Daha fazla dayanamayıp kendimi bıraktım. Sonrası karanlık...
____________________________________________
Yarım saat oldu ve hala Berna'nın işinin bitmesini bekliyorum. Benim işim çoktan bitmişti ve üst kattaki kafeterya da bir fincan kahve bile içmiştim. Berna'nın olduğu mağazaya girdim ve etrafa bakındım ama göremedim. Kabinleri tıklattım ama hepsi doluydu ve Berna'nın sesi gelmedi. Burada çalışan görevlilere tek tek sordum ama kimisi bilmiyor kimiside sonradan ortadan kaybolduğunu söylüyordu. Ya bir kişi bile görmedi mi ya, bu kız nereye gidebilir ki?! Hemen aradım telefondan ama kapalıydı. Çıldıracaktım ya! Hemen buranın müdürünün odasına girdim. Adam kapıyı çalmadığım için şaşırsa da ayağa kalktı.
-Buyurun, bir sorun mu var?
-Sevgilim kayıp, hemen güvenlik kameralarına bakıp nereye kaybolduğuna bakacağız!
Ama adam bana hala mal mal bakıyordu. Sinirlendim ve elimi sertçe masaya vurarak bağırdım.
-Ne bekliyorsun hadisene!
-Sakin olun lütfen, her yere baktınız mı beyefendi?
Sakince konuşmaya devam etmesi sinirlerimi daha da bozuyordu.
-Yok ya direk senin yanına koşa koşa geldim, baktım tabi baktım! Hemen şu kameralara bak elimden bir kaza çıkmadan!
Kameralara baktık ve Berna'yı birisi kaçırmıştı. Lanet olsun! Kamerayı yakınlaştırınca bir küfür savurdum. Beni nereden buldun seni lanet olasıca... Seni bulunca geberteceğim, bunun bedelini ödeyeceksin METE!
