Arzu'nun anlatımından;
Biz Pelin ile birlikte önden önden gidiyorduk. Aniden Selin'in çığlık sesini duyunca arkamızı döndük ve aynı anda bizde çığlık attık. Berna yerde yatıyordu. Semih onu dizine yatırmış hafifçe yanağına vurup sesleniyordu. Pelin ile koşarak yanlarına gittik ve yere Berna'nın yanına çöktüm.
-Berna'm uyan lütfen canım...
Selin neler olabileceği hakkında teori yürütüyordu ve gerçeği söyleyip söylememek arasında kararsız kalmıştım.
-Ya acaba kan şekeri mi düştü? Yoksa kalp krizi mi geçiriyor?! Ya da açlıktan mı bayıldı? Ama yeni yemek yedik. O yüzden o ihtimali atıyorum. Ya da-
-Selin yeter ama! Kız burada bu halde... Sen orada teori yürütme peşindesin!
-Öf tamam Fırat!
Herkes gergindi ve birbirine bir şey dememek için zor tutuyorlardı kendilerini. İnşallah bebeğe bir şey olmamıştır düşerken... Eğer şimdi hastaneye gidelim dersem şüphelenebilirlerdi. Ne yapmalıydım?
Fırat hemen görevliden kolonya alıp getirdi. Ben de elime döküp koklatmaya başladım. Biraz daha yaklaştırınca aniden öksürmeye başladı ve uyandı. Hepimiz derin bir oh çektik.
-Berna iyi misin?
-Ha? Ne oldu ki?
-Bayıldın ya canım...
-Bebeğime bir şey oldu mu?!
-Yok canım...
Ben hariç herkes şok içinde birbirine bakıyordu. Evli olduğunu biliyorlardı ama bebek beklemiyorlardı sanırım.
-Ha-Hamile misin Berna?
-Evet Fırat...
Fırat Berna'ya öyle bir bakmıştı ki ondan hoşlandığını anlamamak için gerizekalı olmak gerekirdi. Berna'yı kolundan tutup ayağa kaldırdık. İyi olup olmadığını 1000 defa sorduk ve oda 1000 defa iyi olduğunu söyleyince alış veriş yapmaya karar verdik ve alış veriş merkezine doğru yola çıktık. Arabada iken gözüm sürekli Fırat'ın arabasına kayıyordu. Fırat sürekli Berna'nın arabasının yanında sürüyordu. Peki Berna bunu biliyor muydu? Yoksa hoşlandığını bile bile mi çağırdı oğlanı?! Yok canım yapmaz öyle bir şey...
Berna'nın anlatımından;
Alış veriş merkezine gidene kadar Fırat hep benim yanımda sürdü arabasını. Işıklarda durduğumuzda da kısa kısa bana bakıyordu. Açıkçası benden hoşlandığını düşünmüştüm ama kabul etmek istememiştim çünkü Fırat'ı arkadaş olarak çok seviyordum. Ama bugün bana hiç de arkadaş bakışları atmıyordu. Neyse bundan sonra görüşmemeye çalışacaktım artık...
Alış veriş merkezine giriş yapınca Selin direk Mango'ya girdi. Onu yalnız bırakmak istemeyen Semih peşinden gitti. Tabi kide hoşlandığı için değil kaybolmaması için gitmişti. Çünkü Selin çok şaşkın bir insandı. Bir kere daha böyle kızlar alış veriş merkezine gelmiştik ve herkes ayrı mağazaya girmişti. Sonra Selin hariç herkes buluşma yerine gelmişti ama o yoktu. Alış veriş merkezinin içinde neredeyse 2 saat onu aradığımızı biliyoruz yani...
Pelin, Ece, Serkay ile Koton'a girdiler. Ben, Arzu ve Fırat ise başka bir mağazaya girdik. Arzu ile elbiselere bakarken Fırat da kenarda ki tabureye oturup telefonu ile ilgilenmeye başladı. Çok güzel elbiseler vardı. Arzu krem belinde siyah kurdelesi olan bir elbise denedi ve harika gözüküyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIMIN PRENSİ (TAMAMLANDI)
Romance-Teşekkür ederim Yankı beni iyi ki buraya getirdin, burası o kadar güzel ki kendimi hiç bu kadar huzurlu hissetmemiştim. -Ben senin iyi olman için buraya getirdim Berna'm. Bana yanaşıp alnımı öptü ve sıkıca sarıldı, ben de ona. İşte huzuru bulmuştum...