♠Geri Dönüş♠

32 3 2
                                    

Berkay'ın anlatımından;

Şu an ne yapmam neler hissetmem gerektiğini, ne yapsam iyi olur ne yapsam kötü olur, hiç bir şey düşünemiyordum. Kendimi kötü hissediyordum ama kız peşinden koşacak bir adamda değildim ben. Prensipli bir insandım ve asla ama asla kurallarımın dışına çıkmazdım. Babam bana hep böyle söylemişti. Ve ölmeden önce de tek isteği düzgün kararlar verip o kararlardan pişman olmamamdı. Çünkü yaptığım, karar verdiğim şeylerin sonu kötü olursa benim başımın yanacağıydı.

Eğer şimdi Berna'nın yanına gidecek olursam ve onun başına bir şey gelirse kendimi asla toparlayamaz, her an vicdan azabı çekerdim. Ben böyleydim. Dört yıl önce babam trafik kazası geçirmişti. O öldüğünde ben vicdan azabı çektim. Ve çekiyorum da. O akşam eğer onunla gitseydim belki arabada ben olduğum için daha yavaş sürerdi. Bu yüzden Berna'nın yanına gidemezdim.

-Berkay, koçum cevap versene...

-Ben... Üzgünüm ama yanına gidemem...

-Neden oğlum?!

-Yağız, babam da neler olduğunu unuttun sanırım...

-Peki, tamam. O zaman sakın kızın gözüne gözükme, daha fazla canı yanmasın. Bakalım hasta olduğunu söyleyince ne tepki verecek...

-Bilmiyor mu?!

-Hayır.

Elimi saçıma geçirip ayağa kalktım. Derin bir nefes çekip cebimden sigara ve çakmak çıkardım. Sigarayı yakıp paketi ve çakmağı geri koydum. İçime derin bir nefes çekip üfledim.

-Sen neden bu kadar ilgileniyorsun Berna ile?

-Bilmem, kız çok iyi birisi. Hem Pelin'in en yakın arkadaşlarından biri hem de yardıma ihtiyacı var.

Kafamı sallayıp elimi salladım. O da göz kırpıp içeri girdi. Sigaram bitince arabaya binip eve sürdüm.

Berna'nın anlatımından;

Kolumda serum olduğu için rahatça hareket edemiyordum ve bu canımı sıkıyordu.Oflayıp kapıdan içeri giren Arzu'ya baktım. Tulum kısa olduğu için bağdaş da kuramıyordum. Arzu elinde ki spor çantasını sehpanın üzerine bırakıp yanıma oturdu. İçeri Yağız girince hepimiz merakla ona bakıyorduk.

-Ee ne oldu Yağız neyi var Berna'nın?

Arzu'ya bakıp kafa salladım. Yağız elini saçından geçirip ensesine koydu. Kalbim sıkışıyordu. Neden açıkça neyim olduğunu söylemiyordu? Sesim titreyerek tekrar sordum.

-Ya-Yağız neyim var?..

-Berna... Ben bunu söyleyemem.

Gözümden akan yaşla birlikte bağırmaya başladım.

-Söylesene!

-Berna...

Yağız sertçe yutkundu ve beni bitiren bir cümle kurdu.

-Berna sen mide kanserisin...

-N-Ne-ne?!.. Sen ne dediğinin farkında mısın Yağız?! Hayır ben hasta olamam! Ben kanser filan olamam!

Şiddetli bir biçimde ağlarken hepsi de beni sakinleştirmeye çalışıyordu ama nafile. Nasıl sankinleşirdim ki bu durumda iken?! İçeri bir hemşire girdi. Yanıma gelirken elinde de iğne vardı.

-Vurmayın bana iğne filan istemiyorum...

Ne kadar çabalasam da uylasam da vurdular iğneyi. Kendimi mayışmış olarak hissetmeye başlayınca yatağa tamamen uzandım ve ağrıyan göz kapaklarımı kapattım.

HAYATIMIN PRENSİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin