Merhaba canlarım, biliyorum uzun zamandır yeni bölüm yazmıyorum ama bu sene benim için çok önemliydi ve çok şükür güzel bir sene geçirdim. Artık yeni bölüm sık sık yayınlayacağım. Umarım beğenirsiniz, sizi seviyorum lütfen oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın... Sizi seviyorum ♥
******************************
1 ay sonra:
Berna'nın ağzından:
Sabah sabah bu ne ısrardır ya !Açmayacağım işte uykum var Allah Allah ya! Arkamı dönüp uyumaya çalıştım ama telefonun sesinden uyuyamıyorum ki! Artık dayanamayıp telefonu açtım.
-Ya sabah sabah ne arıyorsunuz ya uykum var anlamıyor musun kardeşim! Yani sabahın köründe bu ne sabırsızlık, bu ne telaş kim ölüyor da sanki! Yoksa birisi mi ölüyor bak ölüyorsa cenaze işleriyle ben ilgilenemem haberin olsun, zaten şu 2 gündür canım çıktı temizlik yapmaktan, hani abime diyorum 'abi ne olur temizlikçi tutalım vallaha temizlik bu bitmez kolay kolay benim sınavım var yaklaşıyor ders çalışmam lazım' ama hiç dinleyen var mı yok! Bu yüzden de iki gündür canım çıktı! Mete de hiç aramadı ya ona da küstüm zaten pislik ya! Acaba beni aldatıyor mu bu, gebertirim vallaha hele bir denesin ama bak ben sana niye anlatıyorum ki hiç işte-.
Telefonun kapanmasıyla telefonu çekip ekrana baktım. OHA! Arayan Mete'ymiş yaa! Allah kahretmesin ya deyip telefonu yavaşça yatağa bırakıp kendimi yere attım. Ama popomun acısıyla çığlık atım. Of ya sabah sabah ne günah işledim de Allah'ım bana bunları yaşattın. Abimin odama bodoslama dalması ile tekrar çığlık attım. Abim önce bana sonra yatağa baktı ve sonra tekrar bakınca deli hastanesinden kaçmışım gibi baktı.
-Berna yine mi telefonuna kıyamayıp(!) onu yatağa bırakıp, kendini mi fırlattın?
Abim yine bezmiş sesi ile beni de bezdirdi. Gözlerimi devirdim ve elimi uzattım. O ise... o ise... Arkasını dönüp gitti!
-Hayvana bak ya sen nasıl abisin sen nasıl kardeşsin yazıklar olsun sana, verdiğim onca emeğe yazıklar olsun, saçımı süpürge ettim be senin için, seni doğuracağıma taş doğursaydım...
Abimin anırma seslerini duyunca sustum ve ne dediğimin şimdi farkına vardım. Of gene kendimi çok kaptırdım rolüme... Ya al işte abimin eline düştüm! Kesin Mete'ye de söyler rezilliğimi bu hayvan ya... Abime ertesi gün söylemiştik sevgili olduğumuzu yani biliyor.
-Baran ya yanlışlıkla söyledim yaaa sakın kimseye söylemeee!
Çığlık atarken zil çaldı. Ayağa kalkıp banyoya gittim. İşim bitince odama gittim ama oda parfüm kokuyordu. Bilin bakalım kimin,hayır bilemediniz. Cevap Kutay'dı. Karşımda bana öyle kötü bakıyordu ki korkmadım değil.
-Neden buradasın ve nasıl girdin içeri?!
Pencereyi gösterince içimden pencereden fırlatmak geldi onu ama 17 yerimden bıçaklamakla tehdit etseler yine yerinden kaldırıp da fırlatamazdım onu. Neyse iyi saçmaladım.
-Berna, duydum ki Mete ile-
-Evet ama bu seni ilgilendirmez Kutay.
Şuna bak ya hem odama izinsiz giriyor hem de bana hesap sormaya kalkışıyor. Bana yaklaşmaya başlayınca geri geri giderken yatağın üstüne düştüm. O da sırıtmaya başladı. Elimi yatağın aşağısına sallayıp yatağımın altında 2 senedir duran biber gazını aldım ve kolumu yukarı çıkarıp sıktım. Ama bunda bir sıkıntı var sanırım, neden benim gözlerim yanıyor?
Eyvah şimdi anladım ben onu kendime sıktım, Allah kahretmesin ya! Çığlık atarak debelenmeye başladım ama beni kollarımdan tutan ellerle ileriye doğdu bir tekme savurdum.Ama bu çığlık Kutay'a ait değilse o zaman ben abime tekme atmış bulunuyorum. Allah'ım daha ne kadar rezil olacağım acaba?!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIMIN PRENSİ (TAMAMLANDI)
Romance-Teşekkür ederim Yankı beni iyi ki buraya getirdin, burası o kadar güzel ki kendimi hiç bu kadar huzurlu hissetmemiştim. -Ben senin iyi olman için buraya getirdim Berna'm. Bana yanaşıp alnımı öptü ve sıkıca sarıldı, ben de ona. İşte huzuru bulmuştum...