♠Seni... Çok... Seviyorum♠

45 4 2
                                    


-Arzu hadi uyan canım, Arzu...

-Hığğ...

-Ah yarım saat oldu şükür uyanabildin!

-Baraaaan...

-Efendim Arzu...

-Ben seni çok seviyoruum.

O kadar kısık sesle konuşuyordu ki dibine kadar girmek zorunda kalmıştım. O kadar güzel bir kokusu vardı ki...

-Neden önceden sorduğum da hayır dedin?

Cevap bekledim ama gelmeyince yüzüne baktım ki uyumuş bile. Cadı ya. Aslın da ben de ona karşı boş değilim ama o zaman ki konuşmamız da Nazlı ile birlikte olduğum için Arzu'ya ümit vermek istemedim. Belki anlamaz diye de sert konuşmuştum...

Ama şu anda da Arzu bana karşı soğuk davranıyor... Demek ki beni hala seviyor ama o konuşmamdan sonra bana küstü ya da kırıldı... Ama gönlünü alacağım. O laflara rağmen hala beni seviyorsa, ben onu sevince eminim benden ayrılmaz ve belki evleniriz... Düşüncelerle sabaha kadar oturdum.

Arzu'nun anlatımından;

Sabah gerinerek uyandım. Gecelik de ta belimde idi. İndirip sağa tarafa bakmam ile şok olmam bir oldu. Baran tekli koltuk da uyumuş kalmış ve sadece şortla! Kasları o kadar çekiciydi ki gel beni ısır diye bağırıyordu. Kanepe de doğrulup Baran'a bakmaya devam ettim. O kadar yakışıklıydı ki bazen ona böyle bakarken kalbim duracak sanıyorum, nefes almam derinleşiyor ve ona dokunmamak için zor duruyorum. Ama yanağına o yeni çıkmış sakallarına dokunsam ne olur ki? Hem Berna'nın söylemesine göre uykusu çok ağırmış.

Yavaşça ayağa kalkıp tekli koltuğun önüne geçtim. Yavaşça elimi önce kaslarında gezdirdim. Biraz onlara dokunduktan sonra elimi o hayran olduğum dudaklarına dokunmaya başladım. Sonra sakallarında gezdirirken birden belimden çekip kucağına oturtması ile ufak bir çığlık atmış olabilirim.

-S-se-sen u-uyumuyor muydun?!

-Hayır senin bana dokunmanın keyfini çıkartıyordum.

O pis pis sırıtırken ben şaşkınca hala yüzüne bakıyordum.

-A-ama senin uyuman g-gerekmiyor mu?!

-Hayır sabaha kadar uyumadım seni izledim.

Tabi o böyle der demez ben kızarmaya sonrada çok kızarmaktan morarmaya başladım...

-N-neyse... Ben banyoya gideyim.

-Ben de geleyim mi hani ihtiya-

Kafasına attığım yastık ile konuşmayı bırakıp gülmeye başladı. Pislik! Hemen banyoda ki işlerimi halledip Berna'nın odasına daldım. Hala uyuyordu ayıcık ya...

-Kız ayıcık hadi uyan...

-Ayıcık ne be?!

Uykulu bir biçim de konuşunca o kadar komik oluyordu ki gülmemek elde değildi açıkçası...

-Hadi saat 11 oldu ne zaman kahvaltı yapacağız, giyineceğiz?

-Of kalktım ya...

Gülerek koluna hafifçe vurdum. Ben de üstüme hemen geceliği çıkartıp pembe dar bir elbise giydim. Bir beden küçük olduğu için vücut hatlarımı fazlası ile ortaya çıkarıyordu... Saçlarımı tepeden topuz yaptım öylesine.

HAYATIMIN PRENSİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin