Beren Akar
Yeni öğrenci olmanın dez avantajlarını yaşıyorum şuan. Sınıftan çıkışımın üzerinden 5 dakika falan geçti ama ben bir türlü nereye gideceğimi bilmiyorum. Koskoca okulda kayboldum resmen. Karşıma çıkan ilk kapıdan içeri girdim. Okulun spor salonuydu burası. Gözyaşlarım bana ihanet edercesine akarken önümde duran havuz dikkatimi çekti.
-"Babacığım bana ne zaman tam olarak yüzme öğreteceksin?"
-En kısa zamanda öğreteceğim canım kızım.
Babam her zaman verdiği sözü sonuna kadar tutardı. Bana da söz vermişti, yüzmeyi öğretecekti. Annem hep özel ders alsın derdi. Ama babam istemezdi, benim de işime gelirdi. Babam varken niye başka birisinden ders alayım ki? Düşüncelerimde boğulurken vücudumun soğuduğunu hissettim. Nefes almak zorlaşırken birinin adımı söylediğini duyar gibi oldum.
Sarp Dinç (multi)
Bugün Arasla beraber okula gidecektik. Kemerimi takarken telefonun sesi yankılandı odada. "Nerde la bu soktuğumun telefonu." Telefonu aramaya başladım. Aras evde olmadığı için onun odasında olamazdı hep kapıyı kilitleyip gidiyordu piç! Direk Efe'nin odasına yöneldim. Uyuyor şerefsiz! Odanın içinde telefona bakınmaya başladım. Pes edip Efe'nin telefonundan kendimi aradım. Masanın üzerinde duran südyenin altında buldum. "Bu ne lan? Efe bunları takmaya mı başladı?" "Yine eve kız atmış serefsiz!"
Birisinden veledi olacak hala zevk peşinde... Telefonu elime alıp Aras'ı aradım.-Nerdesin lan sen, o telefon miye açılmıyor?
-Telefonu anca buldum kardeşim, bir bilsen nerden bulduğumu bu soruyu sormazdın.
-Kısa kes lan! Aşağıda bekliyorum.. Yine telefonu yüzüme kapattı yavşak!
Telefonu cebime atıp zevk düşkünü Efeye haber vermeden evden çıktım. Merdivenlerden hızla indim, asansöre binmeye vaktim yok! Aşagıdaki piç sinirden kuduruyordu.
-"Naber lan" dedim kızdırmak için.
-Aynı lan işte. Nerde seninki?
-Uyuyo şerefsiz yine eve kız atmış" dedim.
Sonunda okula gitmek için arabaya bindik.
-Okula yeni kızlar geliyormuş haberin var mı" dedi Aras.
-Nerden biliyim lan sen onu evde yatan piçe sor. Nede olsa tecrübeli.
Okula gelene kadar yeni gelecek olan kızlardan bahsettik. Sınıfımıza geçip sıramıza yayılıp evde yatan Efeyi aradım. Geceyi güzel geçirdi heralde piç. Telefona bile bakmıyor. Yeni kızların sorunlu oldukları her hallerinden belli. Sınıfa doğru düzgün giremiyorlar bile. İlk günden disiplinlik oldular. Adının Beren olduğunu öğrendiğim kız tam bir piskopat. Sınıfı terk edince Edebiyat hocası beni de peşinden gönderdi. İşim gücüm yok çocuk bakıcılığı yapacağım. Milletin sorunları beni buldu. Vay anasını!
Nereye gidiyordu manyak. Okulu bilmediği her halinden belli olan kızı yani Bereni takip etmeye başladım. Spor salonuna girince bende arkasından girdim. Havuzun başında bekleyince bende beklemeye başladım. Sonra kendini bir anda havuza attı. Ne de olsa zengin bebesi yüzme biliyordur deyip spor salonundan çıkacaktım ki kızın çırpındığını gördüm. İstemsiz bir şekilde bağırdım Beren'e. Elimdeki telefonu yere koyup havuza atladım. Bereni belinden kavradığım gibi çıkarttım havuzdan.
-Beren.. Beren! Kendine gel..
Asi kız kollarımda ses vermiyordu. Su yutmuştur oğlum nasıl ses versin" dedim kendi kendime. Bereni yere yatırıp dudaklarına doğru eğildim. Güzel kız. Dolgun dudakları var. Herkesin benim kızım diyebileceği türden. "Ne diyom lan ben" Dolgun dudaklarına yapışıp aldığım nefesi bıraktım asi kızın içine. Bir anda yuttuğu bütün suyu tükürdü. Fazla su yutmuş olmalıydı ki gözleri kanlanmış. Şoktaymış gibi baktı gözlerime. Bana yardım et der gibiydi resmen.
-Sende mi acıyorsun bana"dedi. Ben daha ne olduğunu anlayamazken,
-BANA ACIMA" dedi zor çıkan sesiyle. Sesi yankılandı tüm salonda. Ne diyeceğimi bilemezken telefonum çaldı. Arayan Edebiyet hocası..
-Efendim hocam.
-Sarp Bereni buldun mu? O an Berenle göz göze gelik.
-Evet. Spor salonundayız" deyip kapattım telefonu. Ne söyleyeceğimi bilemedim.
-Sen" dedim. Sen babanı mı.... Cümlemi bitirecekken
-Evet babamı kaybettim. Neden bunu sorgulayıp duruyosunuz? Güçlü görünmeye çalışan bir zavallıyım" dedi. Ben yine duraksadım. Ne diyebilirdim ki.. Bu sırada bizim sınıf Edebiyat hocası ve müdür Kemal bey girdi spor salonuna. Beren bir anda ayağa kalkıp müdürün gözlerine bakarak birşey söyleyecekken müdür:
-Canına kastın mı var kızım senin? Okulun adını mı lekelemeye çalışıyorsun" dedi. Hemen ardından Beren;
-İnsan yaşattığını yaşamadan ölmez müdür bey" deyip gitti. "Ne derdi vardı bu kızın müdürle? Ona yardım etme düşüncesine kapıldım bir an için. Asi kızın gururuna yediremediği yardıma ihtiyacı vardı. Hemde hemen..
Ayça Çetin
Berenin ağlayarak dışarı çıkmasından yaklaşık 5 dakika geçti. Hepimiz endişeli bir şekilde Sarp denen çocuğun haber vermesini bekliyorduk. Ben olanları düşünürken sert bir şekilde kapı çaldı. İçeriye hafif uykulu ve sallanarak gelen zengin bebesi olduğu çok belli olan biri girdi. "Bu ne rahatlık böyle geldiği saate bak" dedim içimden. Hoca;
-Nerdesin sen Efe? Saat kaç oldu" dedi. "Adı Efeymiş.."
-Kusura bakmayın hocam. Bilirsiniz işte kızlar falan deyince hoca sözünü kesip,
-Tamam geç yerine birdaha olmasın"dedi. "Bu nasıl öğrenciydi böyle, tam zengin bebesi işte."
Efe yerine geçerken hoca Sarpı aradı.
-Ne yaptın Sarp Bereni bulabildin mi?" dedi.
Sanırım Bereni bulmuş, hocanın yüzü gülmeye başladı. Hoca sınıftan çıkarken bizde onun arkasından gittik. Beren spor salonuna gitmiş. Sarpı gören hoca sordu;
-Ne oldu Sarp?
-Ben geldiğimde havuzun yanındaydı. Atlayacağını tahmin edemedim. Birden kendini attı." dedi Sarp. Hemen ardından Beren ayağa kalkıp müdüre doğru yaklaşıp birşey söyleyecekken müdür araya girdi.
-Canından kastın mı var senin kızım? Sabah 1 şimdi 2 okulun adını mı zedelemeye çalışıyorsun" dedi. Beren;
-İnsan yaşattığını yaşamadan ölmez müdür bey." deyince şaşkınlığımı gizleyemedim. Bu işte bir gariplik var dedim" sessiz bir şekilde.. Bu seferde ben Beren'in peşinden gittim. Bir taksiye binip uzaklaştığını görünce bağırmak istedim ama duymayacak kadar uzaktık birbirimize. Vazgeçip tekrar sınıfa gidip yerime oturdum. Sarpında dışarı çıktığını gördüm. "Bu nasıl okul böyle. İlk günden disiplinlik oldum. Canı isteyen elini kolunu sallayıp çıkıp gidiyor. Birde özel okul olacak. Yaşadığım olaylara bak! TEKSAS mübarek..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
17 YAŞIM
Novela JuvenilSiz hiç 17 yaşınızda intikam almaya kalktınız mı? Peki ya ölesiye özlem çekip içiniz acıdı mı? "Verilen kayıplardan bahsetmiyorum bile". Bir insanın 17 yaşında başına neler gelebilir dediğim zaman başlıyor işte. Kim bilir o gün belki de "Yok canım...