Sen başkalarıyla nefes nefese yaşarken bu şehirde ben sen kokmayan bu şehirde nefessiz kalırım bundan sonra!
Bu ne ya ben yine mi yataktan düşmüşüm. Kafamı ovuşturarak halının üzerinden kalktım. Her yerim tutulmuş ama ben nasıl düştüm yahu? Ayçanın üzerini örtüp banyoya ilerledim. Soğuk bir duş alıp biraz da kahvaltı yaptıktan sonra evden dışarı çıkıp kahramanımın yanına gittim. Bir kaç gün uzak kalmak bile bana kendi nefesimde boğulmama yetti doğrusu.
Kahramanımın yanındayken bile onu özlüyorum ben. Nasıl dayanabildim onsuzluğa bilmiyorum. Babamın mezarına doğru yaklaşırken yine gözyaşlarım durmayıp akıyor. Bir bir akıyorlar gözlerimden.. Onlara da kızgın değilim artık ben istemeden aktıkları için. Gözlerime kızgın değilim artık gözyaşlarımın akmasına izin verdikleri için. Ben kendime kızıyorum artık her şeyin sorumlusu benim. Ben kahramanımı kendi ellerimle yok ettim. Kendi ellerimle onu ölüme sürükledim. Baba pamuk şeker demeseydim yanımdan hiç gitmeyecekti.
Mezara gelip oturdum babamın baş ucuna. Ağladım ilk önce hiç durmadan.
-Baba dedim sonra hıçkırıklara boğularak. Özür dilerim baba yalnız bıraktım seni bir kaç gün gelemedim yanına kızmadın bana değil mi? Kızmazsın ki sen kızına gönül koymazsın ona hiç. Oooff baba ooff. Yapamıyorum anlasana olmuyor sensiz. Beni tek sen anlardın sen gittin şimdi beni anlayan kimse yok baba.
Hadi kalk, kalk da yüzünü güldür bu kızının. Korkma kızım ben yanındayım de söz bir daha pamuk şeker istemeyeceğim baba! Sen yeter ki gel baba ne olur affet beni seni bu kara toprağın içine hapis ettirdiğim için. Dilim kopsaydı gözlerim görmeseydi de seni bu halde bu soğuk toprakların altında görmeseydim baba, babam..
-Yine ağlıyorum ama mutluluktan bu kez baba. Ayça çok mutlu Arasla. Bende onların mutluluğuyla mutlu olmaya çalışıyorum. Senden sonra ilk defa birinin mutluluğuyla mutlu olmaya çalışıyorum baba. Senin varlığın benim en büyük mirasımdı ama olsun baba bu kara toprak o beyaz kefen giremez ki baba ve kızın arasına.
İzin vermeyelim baba vermeyelim aramıza girmelerine. Kardeşim diyorum artık Ayçaya, kardeşim olarak kabul ettim onu. Senden sonra beni anlayan tek kişi o baba. Sen gittiğinden beri bir ölüden farkım kalmadı, beni de alsana yanına baba geç olmadan al beni de yanına. Artık YORULMAKTAN YORULDUM be baba! Affet bu kızını. İntikam uğruna gençliğini söndürecek olan bu kızını affet. Söz vermiştim aslında intikamını almadan gelmeyecektim yanına. Yapamadım baba yapamadım."
Gözyaşlarımı silip ayak ucuna gittim babamın. Ona olan dualarımı edip ağlayarak ayrıldım yanından. Ah be anne sen yapmasaydın bari sen bırakmasaydın beni. Yapılır mı bu bana söyle yapılır mı? Kahramanıma bunu nasıl yaptın anne. Ben onu bir gün bile göremeyince özlerken sen nasıl oldu da özlemini başka bir adamın koynundayken unuttun anne. Sana da yazıklar olsun yüzümü güldürmediğin için. Kahramanımı üzdüğün için..
Gelen taksiye binip Ayçayı aradım.
-Alo Ayça. Ben kafeye gidiyorum ne zamandır boşladım biraz bakınıp gelirim sende kalk artık.
-Tamam Beren ama seni iyi misin sesin iyi gelmiyor sanki.
-İyiyim Ayça babamın yanına gittim ondandır.
-Bir zamanda birlikte gidelim olur mu? Bende orada olmak isterim, neyse kapı çalıyor görüşürüz kendine dikkat et"deyip kapattı Ayça telefonu. Bende taksiden inip kafeye girdim. Sarpı görünce dedikleri aklıma geldi ama diyecek bir şeyim yok. Fazla belli etmeden usulca,
-Günaydın Sarp bey."deyip personel odasına geçtim. Bu da çok mu soğuk oldu ne. Aman banane onunda ne dediği beli değil, en iyisi böyle devam. Arkamı dönmemle Sarpla göz göze gelmemiz bir oldu. O bir adım bana yaklaşıyor ben bir adım geri gidiyorum. Bir kaç adım daha attıktan sonra benim gidecek yerim kalmadı ve masaya çarptım. Sarp son adımını atıp bana yaklaştı ve,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
17 YAŞIM
Genç KurguSiz hiç 17 yaşınızda intikam almaya kalktınız mı? Peki ya ölesiye özlem çekip içiniz acıdı mı? "Verilen kayıplardan bahsetmiyorum bile". Bir insanın 17 yaşında başına neler gelebilir dediğim zaman başlıyor işte. Kim bilir o gün belki de "Yok canım...