#45-Sargı Bezi Mi?-

21 2 0
                                    

Bir çaresizlik vardı
Bir de o çaresizliğin derininde
Sürüklenen yüreğim.
Her yeni gün bir öncekinden
Daha bir acımasız oluyordu.
Ve yaşamaktan sıkılmıştı.
Son kez veda ediyordu ,
Sevdiklerine ve asla onun olmayan sevdiğine .

Sarp gidince olanları Ayça ya anlatıp ben de fırladım arkasında. Tabi akşam olmuştu. Sarp da yok ortalıkta.
Aras ı görünce bir an sevindim. Arabaya binip uzaklaştık. Kabusum olan evden.

-Beren sana söylemem gereken bişey var.

-Sonra söylesen Ayça olmaz mı?

-Hayır bu çok önemli.

-Şöyle ne oldu. Jay mi? Ona bişey mi oldu"dedim . Başıma geleceklerden habersiz.

-Kemal seni şikayet etmiş. Bütün gün karakolda ifade verdik. Senin de karakola gitmen gerekiyor.

Duyduklarım şaşırtmadı. Korkak herif demek şikayet ettin. O zaman başlasın sana hazırladığım güzel son.

-Tamam sabah gider ifade veririm. Şimdi yapmam gereken başka bir şey var.

Ayça nın sinirleri epeyce gerilmiş olacak ki birden bağırarak konuşmaya başladı.

-Ne bu rahatlık ya . Allahım kafayı yiceğim. Beren adam seni şikayet etmiş. Hapis yata bilirsin. Sen hala ne diyorsun kendine gel.

Diyecek bişeyim yok. Ne deyim ki kardeşim yeterince yıpranmış bir de ben mi üzeyim konuşarak. Başımı cama yaslayıp yüreğimin son çırpınışlarını dinlemeye koyuldum.

Ne demişti şair yansın bu şehir ikimiz içinde iken.

Ağlamak yok yüreğim sen intikamını almadan yıkılmak yok. Apartmanın önüne gelince fırlayıp indim arabadan. Sarp ın arabasını görünce derin bir nefes aldım.
Ne oluyordu bana neden açıklama gereği duyuyordum. Neden kalbim hiç bilmediğim bir sızıyla yanıyordu . Yardım et Allahım bana . Bu yük çok ağır.

Ağır ağır çıktım merdivenleri. Ne diyecektim bilmiyorum. Aras ın kapıyı açmasını bekleyip daldım içeri. Salona şöyle bir göz attım. Aradığımı bulamadım. Efenin sesi dağıttı dikatimi.

-Sarp odasında. Dağılmış , dağıtmış . Bugün konuşma istersen.

Kafamı olumsuz anlamda sallayıp merdivenleri nefes ala ala yorula yorula çıktım. Kapının önüne gelince. Sarpla aramıza örülen yıkılmaz duvarları gördüm. Bir yanı kırık dökük olsa da yıkılması imkansız olan duvarlar onlar .

Odanın önünde bekleyip kapıyı çaldım. Ses gelmedi. Kolu çevirip içeri girmeyi denedim . Kilitli. Dönüp gitmek yerine birbirimize ördüğümüz görünmez duvarların arkasından konuşmayı . Önce derin bir nedes aldım. Sonra kapının önüne oturdum. Ellerimle oynamaya başladım. Kapının arkasından sesler geldi. Sanırım Sarp da kapının arkasına oturdu. Açıklama yapmamı bekliyor .

-Sen öylece giderken. Hiç yaşamadığım bir acı kapladı kalbimi. Atmayı bıraktı derken yaşadığını anladım. Ben yanlış hiçbirşey yapmadım. Nefes almaya devam ettiğim sürece babam için mücadele edeceğim. Vazgeçmiyeceğim anlıyor musun. Sonu ne olursa olsun. Ve bir gün ansızın çekip gideceğim geri gelmemek üzere. Sonsuza kadar.

Ne diye bilirdim ki. Kendimi haklı çıkarmak gibi bir niyetim yok. Biliyorum babacığım kızıyorsun bana . Benim kızım yapmaz diyorsun . Ama yoruldum artık. Hem boş yere umut vermekten hem kopmaya yüz tutmuş parmağı kesip atmak daha mantıklı değil mi?

Kapıda bir kıpırdama duyunca ayaklandım. Sarp bitkin bir şekilde açtı kapıyı. Bileğimden tutup içeri çekti beni önce iyi olduğumu anlamak ister gibi inceledi beni . Sonra sol elimi kalbinin üzerine koydu. Bir an içim titredi. Lütfen Sarp lütfen düşündüğüm şeyleri söyleme. Sana karşılık veremem.
Kırık bir sesle adım döküldü dilinden.

17 YAŞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin