#36-Mastani Bajion-

47 9 7
                                    

Aşk dediğin bir kalemde silip atılmaz.
Aşk dediğin emek ister, sabır ister.
Aşk dediğin öyle bir şeydir ki,
Yeri geldiğinde canını bile ister.
Ve sen, vermek zorunda kalırsın.
Mecbur bırakılırsın..
               

(Multi bahsedilen hikayenin filminden bir kare)

Her ne kadar başım çatlıyor olsa da gözlerimi açıp uyandım. Dün yaşananlar bedenimi çok etkiledi ve hala etkisinde gibiyim. Lavaboya girdikten sonra mutfağa giderken Ayçayı da uyandıracaktım ama o çoktan uyanmış beni bekliyor. Bende masaya oturup kahvaltımı güzelce yaptıktan sonra Ayçayı öpüp işe gitmek için hazırlanıp evden çıktım. Kafeye gelince kapıda Sarpla karşılaştık, birileriyle konuşuyordu ve ben rahatsız etmek istemediğim için yanından hızlıca geçip girmek istedim ama buna izin vermeyen Sarp konuştu;

-Hayırdır Beren sen neden geldin bu saatte?

-Ne demek niye geldin ben burada çalışıyorum ya Sarp. Hani işim gereği gelmem gerekiyor ya ondan olabilir mi acaba ?

-Yanlış anladın ben öyle demek istemedim, bugün kafede tadilat var yarına kadar kapalıyız senin haberin yok muydu?

-Eğer haberim olmuş olsaydı sabahın köründe gelir miydim Sarp beni deli etme.

-Ya haklısın tamam ben o dünkü kargaşada sana söylemeyi unutmuşum kusura bakma bu saatte kalkıp gelmişsin.

-Neyse sorun değil kalkıp geldik artık yapıcak birşey yok. Ne tadilatı bu?

-Mutfakta bi kaç değişiklik yaptırıyorum. Kapalı bi mutfakta değilde Amerikan tarzı bi mutfakta çalışıcaksın artık.

-Anladım da durduk yere nerden çıktı ki şimdi boşu boşuna yarına kadar kapalı kalıcak zarar ediceksin. Koskoca iki gün sonuçta.

-Korkma korkma batmayız senin paranıda eksik vermiycem. Ben elemanlarıma daima eşit ve adaletli davranırım. Böylesi daha keyifli olur diye düşündüm. Müşteriler sipariş ettiği yiyeceklerin nasıl yapıldığını görürse siparişin gelmesini beklerken hem sıkılmaz hem de tereddüt etmeden gönül rahatlığıyla yer. Sence kötü bir fikir mi?

-Hayır kötü bir fikir değil güzel bir fikir. Hayırlısı olsun bakalım. Napıcaz o zaman bu saatte senin işin var sanırım burda.

-Yok yok bizde ustalarla az önce mutfağın planını konuşuyorduk, işim yok hadi gel biyerlere gidelim.

-Olur gidelim ama böyle insan içerisinde biyere gitmeyelim. Sessiz sakin biyer biliyorsan oraya gidelim olurmu çok sıkıldım bu melek maskesiyle dolaşan şeytan yüzlü insanlardan.

- O zaman benim gizli yerime gidiyoruz. Hem sessiz hem de açık hava. İster misin gitmeyi?

- Tabikide Sarp. Beni bu insan kalabalığından uzaklaştır yeter.

Nedendir bilmiyorum ama Sarpın yanındayken en ufak bir korkum bile yok. Her ne kadar bazı hareket ve lafları bana ters olsada gerçekten onun yanındayken huzurlu hissediyorum. Sanırım Sarp benim için değerli birisi. Bunu yeni yeni anlamaya başlıyorum.

-Eee neresi bakalım bu gizli yer?

-Adı üstünde gizli söylenmez.

-Amma yaptın Sarp.

-Orasının bi hikayesi var ve o hikaye beni her dinlediğimde etkiler. Benim için özel ve gizli biryer.

-İlginç hatta biraz da saçma ama merak ettim o hikayeyi. Sen biliyo musun anlatsana.

-Orda anlatırım geldik sayılır. Hadi in bakalım geldik.

Öyle güzel biryere gelmiştik ki heryer yemyeşil cıvıl cıvıl öten kuşlar ve mis gibi kokan güller... Sanki ölmüşümde cennete gelmiş gibiydim. Ama cennette olmuş olsaydım Kahramanım şu an yanımda olmuş olurdu.

17 YAŞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin