Belki kadar kesin
Ve keşke kadar imkansız
Birbirimizden uzaklaşmamız
Kırılsak da tırnak uçlarımıza kadar
Kırılırız elbet bunu gerektirir yaşamak.
Ben zaten sana ilk baktığımda anlamıştım .
İçime bakmıştın önce bayılacağımı sanmıştım .
dünyayla aramda geçmişim vardı
O ara tutup elimi sıkıca saracağını sanmıştım.
belki şimdi bir uçurumun kenarından geçiyoruz .
Sallanıyoruz belki arada bir çeşit deprem oluyor .
Kızıyoruz birbirimize kırılıyoruz ,inciniyoruz. Ama biliyoruz uzak gibi olsak da biz aslında yan yanayız.
belki kadar kesin Ve keşke kadar imkansız . Birbirimizden uzaklaşmamız ...Insan bu ya güler ,ağlar yasadıklarına isyan eder . Ama bir türlü gerçekten gülemez . Hep bir sahtelik vardır gülüşümüzde. Neyi beceremediğimizi biz de bilmeyiz .
Ya bir eksik ya da bir fazla ...
Ağır basan acılarımızdır belki de .
Aynı gökyüzünün altında beceremeyiz yaşamayı .
Kaçtıkca yakamıza yapışır sahte gülüşler . Kimse mutlu değildir oysa bir bekentimiz vardır hayattan .
Bu ya işte beklediğimiz bir türlü olmaz . Hep mi aksi olur hep mi tersi demeyin kural bu aksi olmak zorunda .Acılar biraz daha büyütür sizi . Her seferinde bir gerçekle karşılaşırsınız .
Vercek hiçbir şeyim kalmadı . Ama bir çocukluk alacağım kaldı bu hayattan .
Bir ayda biraz daha büyüdüm . Güven favori kelimem oldu mesela .Aynada sonkez daha baktım moraran göz altlarıma. Tırnak uçaklarımdan saç diplerime kadar kırıktım . Hakkım var mi bilmiyorum kızmaya ama hak etmemiştim . Bütün bu saçma hayatı yaşamayı hak etmedim .
Komidinin çekmecesinden ne zaman aldığımı bilmediğim fondoteni aldım elime uzun bir süre bakıştık . Göz altlarım mor seviyordum yakıştı da aslında ama insanlar kafaya taktığımı üzüldüğümü anlamasın diye kapatmak en doğrusuydu .
Ne demişler acını gösterme içinde yaşa. Morlukları kapatıp fondoteni yerine koydum . Makyaj yapmayı sevmezdim zaten . Saçlarımı tararken telefonumun melodisi doldurdu odayı .Göz ucuyla kimin aradığına baktım . İste bu . Alıp hoparlörü açtım .
-Beren?
-Dinliyorum Ahu nedir durum .
-Kemal okulda değil .
-Normal değil mi bu okulda olmaya bilir .
-Evet aslında bakarsan İstanbul da da değil .
-Nerde peki .
-Yurtdışında . Şirketini oğlu Bulut Uluğ idare ediyor . Tabi Kemal de yurtdışından takipçisi .
-Dönüş tarihi belli mi .
-Malesef dönüşü belli değil .
-Güzel..."keyifle sırıttım.
-Planın mı var ?
-Elbette . Kemal biz ne zaman istersek o zaman gelecek .
-Nasıl olacak o . Adama gel desek gelecek hali yok ya .
-Elbette yok ama Sahte bir yatırımcı şirketi ne kadar sarsa bilir Ahu .
-Kemale Istanbula dönüş kararı aldıracak kadar. "Ikimiz de keyifle gülümsedik.
-Aynen öyle .
-Ne zaman başlıyoruz .
-Çok yakında...
Kemal bir benim canımı yakmamıştı ya . Ahu da onlardan biriydi . Babanın Avukatın dan Kemali araştırmasını istediğimde öğrenmiştim . Ahunun babasını batırmış mal varlığına sahtelikle ele geçirmiş . Tabi adamacağız guruna yediremeyip Kemal itini vurmuş . Ah ne yazık ki ölmemiş . Adam yaralamaktan hapse girmiş . Daha sonra kalp kırizinden hapishanede ölmüş .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
17 YAŞIM
Teen FictionSiz hiç 17 yaşınızda intikam almaya kalktınız mı? Peki ya ölesiye özlem çekip içiniz acıdı mı? "Verilen kayıplardan bahsetmiyorum bile". Bir insanın 17 yaşında başına neler gelebilir dediğim zaman başlıyor işte. Kim bilir o gün belki de "Yok canım...