#54-Hayal Kırıklığı-

15 1 0
                                    

Belki kadar kesin
Ve keşke kadar imkansız
Birbirimizden uzaklaşmamız
Kırılsak da tırnak uçlarımıza kadar
Kırılırız elbet bunu gerektirir yaşamak.
Ben zaten sana ilk baktığımda anlamıştım .
İçime bakmıştın önce bayılacağımı sanmıştım .
dünyayla aramda geçmişim vardı
O ara tutup elimi sıkıca saracağını sanmıştım.
belki şimdi bir uçurumun kenarından geçiyoruz .
Sallanıyoruz belki arada bir çeşit deprem oluyor .
Kızıyoruz birbirimize kırılıyoruz ,inciniyoruz. Ama biliyoruz uzak gibi olsak da biz aslında yan yanayız.
belki kadar kesin Ve keşke kadar imkansız . Birbirimizden uzaklaşmamız ...

Insan bu ya güler ,ağlar yasadıklarına isyan eder . Ama bir türlü gerçekten gülemez . Hep bir sahtelik vardır gülüşümüzde. Neyi beceremediğimizi biz de bilmeyiz .
Ya bir eksik ya da bir fazla ...
Ağır basan acılarımızdır belki de .
Aynı gökyüzünün altında beceremeyiz yaşamayı .
Kaçtıkca yakamıza yapışır sahte gülüşler . Kimse mutlu değildir oysa bir bekentimiz vardır hayattan .
Bu ya işte beklediğimiz bir türlü olmaz . Hep mi aksi olur hep mi tersi demeyin kural bu aksi olmak zorunda .

Acılar biraz daha büyütür sizi . Her seferinde bir gerçekle karşılaşırsınız .
Vercek hiçbir şeyim kalmadı . Ama bir çocukluk alacağım kaldı bu hayattan .
Bir ayda biraz daha büyüdüm . Güven favori kelimem oldu mesela .

Aynada sonkez daha baktım moraran göz altlarıma. Tırnak uçaklarımdan saç diplerime kadar kırıktım . Hakkım var mi bilmiyorum kızmaya ama hak etmemiştim . Bütün bu saçma hayatı yaşamayı hak etmedim . 

Komidinin çekmecesinden ne zaman aldığımı bilmediğim fondoteni aldım elime uzun bir süre bakıştık . Göz altlarım mor seviyordum yakıştı da aslında ama insanlar kafaya taktığımı üzüldüğümü anlamasın diye kapatmak en doğrusuydu .
Ne demişler acını gösterme içinde yaşa.  Morlukları kapatıp fondoteni yerine koydum . Makyaj yapmayı sevmezdim zaten . Saçlarımı tararken telefonumun melodisi doldurdu odayı .

Göz ucuyla kimin aradığına baktım . İste bu . Alıp hoparlörü açtım .

-Beren?

-Dinliyorum Ahu  nedir durum .

-Kemal okulda değil .

-Normal değil mi bu okulda olmaya bilir .

-Evet aslında bakarsan İstanbul da da değil .

-Nerde peki .

-Yurtdışında . Şirketini  oğlu Bulut Uluğ idare ediyor . Tabi Kemal de yurtdışından takipçisi .

-Dönüş tarihi belli mi .

-Malesef dönüşü belli değil .

-Güzel..."keyifle sırıttım. 

-Planın mı var ?

-Elbette . Kemal biz ne zaman istersek o zaman gelecek .

-Nasıl olacak o . Adama gel desek gelecek hali yok ya .

-Elbette yok ama Sahte bir yatırımcı şirketi ne kadar sarsa bilir Ahu .

-Kemale Istanbula dönüş kararı aldıracak kadar. "Ikimiz de keyifle gülümsedik.

-Aynen öyle .

-Ne zaman başlıyoruz .

-Çok yakında...

Kemal bir benim canımı yakmamıştı ya . Ahu da onlardan biriydi . Babanın Avukatın dan Kemali araştırmasını istediğimde öğrenmiştim . Ahunun babasını batırmış mal varlığına sahtelikle ele geçirmiş . Tabi adamacağız guruna yediremeyip Kemal itini vurmuş . Ah ne yazık ki ölmemiş . Adam yaralamaktan hapse girmiş . Daha sonra kalp kırizinden hapishanede ölmüş .

17 YAŞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin