#11 -Vuslat-

97 12 0
                                    

Sarp Dinç

Yıkılmaz dediğimiz dağlar yıkılıyor er ya da geç. Her sabah okula gelmeden önce uğradığım yer var. Belki ilk karşılaştığım yerdedir diye gidiyorum oraya . Biliyorum orada değil birdaha gelmeyecek ama, ne bileyim işte bir umut gidip bekliyorum. Onu gördüğümde çok çaresizdi. Kahramanım demişti bana. Hiç tanımadığım bir kızın kahramanı olmuştum. Sılam ben geldim ama sen yoksun . Seni kaybedeli 3 yıl oluyor sen yoksun . Ah be güzelim ben gelirim biliyorsun, annemi burada bırakabilsem tek kurşunla yanında olurum.

11.03.2012 (multi vuslat sokağı)

Okuldan çıktım ve annemi bekliyorum. Sokakta bir o yana bir bu yana gidip geliyorum annem ortalarda yok. Sonra tek başına bankta çaresiz oturan kız çarptı gözüme . Uzun sarı saçları, çok tatlı bir yüzü var . Beyaz teni gibi açık kahve gözleri var. Bir sanat eseri gibi izledim onu. Annemin geleceği yoktu bende gidip yanına oturdum. Sonra onun sesi doldurdu boş sokağı.

-Bu sokağın adını biliyormusun "dedi. Nereden çıkmıştı bu? Ben nreden bilebilirdim ki, aklıma bile gelmemişti sokağın adı.

-Hayır. Hem ne önemi var "dedim . İlk kez bir kızdan etkilenmiştim o da bana sokağın adını soruyodu .

-Vuslat . Umut edenlerin sokağıymış babam öyle söyledi . Ben de burda annemi bekliyorum . Biraz umudum var onuda beklemekle geçireceğim "dedi. Hayretle dinledim etkilendiğim sanat eserini. Demek sokağın adı vuslattı .

-Adamın biri burada bir kadına tutulmuş . Ona sevdiğini söylemiş ama kadın başka birine aşıkmış. Olmaz demiş kadın ben başka birini seviyorum sen ne kadar beni seviyorsan bende onu o kadar çok seviyorum demiş. Adam aşkını kalbine gömüp her gün gelmiş bu sokağa . Hiç yılmadan gelip aşık olduğu kadını beklemiş.

Oysa adını bile bilmiyorken. Tanıdıkları adama nereye gidiyorsun dur artık görmüyor musun istemiyor seni sevmiyor demişler. Adamda Vuslat'a gidiyorum demiş. İsimsiz sevdiğine ve onu beklediği sokağa isim vererek . O gün bugündür bu sokağın ismi vuslat umut edenlerin sokağı "dedi.

İlk gördüğümde etkilenmemin bir sebebi varmış. Sonra yolumuz hiç ayrılmadı ölüm gelip Sılayı benden alana kadar. Hep bu banka gelip beklerim. Hiç gelmeyecek birini beklemek böyle zor ve imkansız işte . Ne bu sokak değişti ne ben değiştim ne de beklediğim günler .

Günümüz;

Anılar geçti gözümün önünden tam 3 yıldır buraya geliyorum Sıla gelmeyecek bunu en iyi bilen benim ama olmuyordu işte sevdiğim ellerinden kayıp giderken birşey yapamamak çok dokunuyor . Bereni de burada gördüm . Sılaya benziyor . Bir yanım yardıma ihtiyacı var koru onu derken diğer yanım onuda kaybetmekten korkmuyor değil. İnsan hiçbir şeyi olmayan birini kaybetmekten korkar mı? Ben korkuyorum işte..

Değer verdiğim insanlar ellerimden kayıp gitmişken ona yardım etmezsem kendimi affetmem. Özellikle de Bulut piçinden korumam gerekiyor. Oturduğum banktan kalkarak eve gitmek için çevirdiğim taksiye bindim. Saniyelik de olsa birşeyleri unutmak için içmek gerekiyordu . Ben ne kadar içersem içeyim unutamıyorum . Taksiden inip eve girdim . Aras ve Efe neredeydi bilmiyorum, zaten onlarla da uğraşacak güçte değildim. Mutfaktan sinirden deliye dönmüş Aras çıkıp kükremeye başladı.

-Nerdesin lan sen niye ulaşılmazı oynuyorsun meraktan dokuz doğurdum . Bakmadığım yer kalmadı iç iç ortalıktan kaybol yok öyle Sarp efendi konuşacağız "dedi. Söyleyecek birşeyim yoktu . Ben odama gitmek için merdivene yönelmiştim ki Efenin söyledikleriyle durdum.

-Nerede olacak Berenin yanındadır . Haber verip gidecek değil ya . Ben diyorum Sılayı unuttu yeniden aşık oldu diye "dedi. Ne diyordu bu ben her gün sevdiğim kadını ilk gördüğüm yerde gelecek diye beklerken. Dayanamayıp var gücümle Efeye yumruğumu geçirdim o burnunu tutarak yerden kalkarken ben de içimde kalan sinirle konuşmaya başladım.

17 YAŞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin