#47-Cesur Kadınım-

21 2 0
                                    

Hiçbir dil özlemi anlatacak kadar güçlü değil,
İnsan bu yüzden özledikçe sessizleşir.

Multi Medya (Sıla Erdem)

Sarp Dinç

"Neden burdasın" dedim kokusundan tanıdığım ve ona bir kez olsun sevdiğimi söyleyemediğim kadına . Yutkundu !
Konuş demek istedim içimden konuş.
Yanıma oturup kollarını bedenine sardı. Üşüyor muydu . Yaz günüydü ama soğuktu . Yağmur yeni durmuştu . Rüzgar burnuma onun kokusunu biraz daha getirdi derin derin soludum. Yüzüne bakmamak için direniyorum. Bakarsam sarılasım geliyor , sarılınca bırakmayasım .  Gözlerimi dolunaya diktim burayı aydınlatan tek şey di dolunay.  Hafifçe kımıldandı yanımda . Bir şey demek istiyordu .

"Sen neden burdasın" kırık bir sesti bu . Bir kadını ses tellerine kadar inciten adi adamın tekiydim.
"Bilmek istemezsin " dedim . Anlatmak istiyordum bilsin istiyordum .

"Yanılıyorsun deli gibi bilmek istiyorum . Seni bu hale getiren şeyin yada kimin sebep olduğunu öğrenmek istiyorum" kısılmıştı sesi. Korkuyor muydu duyacaklarından. Elime değen sıcak elleriyle irkildim. İliklerime kadar üşüyordum . Biliyor dum o da üşüyor.

"Anlatacak mısın" işte tam da buydu anlatacak mıydım . Bilecek miydi sevdiğim kadın yaşadıklarımı. Geçmişimi? Güç verir gibi sıktı elimi . Başımı yavaşça yüzüne çevirdim  . Dolunay aydınlatmıştı yüzünü . Gözleri kahverenginin en deli tonuydu . Gözlerini yumup açtı. Güç veriyordu bana . Tekrar dolunaya çevirdim yüzümü . Saatlerdir buradaydık. Ne sordu ne ben konuştum . Yanımda kıpırdanınca gitmek için ayaklandığını gördüm. Ani bir hareketle tuttum bileğinden. Önce bileğine sonra bana baktı. Kabul ediyorum dağılmıştım alkol de vardı ama sarhoş değilim . Birşey bekliyordu .

"Gitmesen " dedim. Umut dolu bakarak.
"Senininle burda sabaha kadar kalırdım ama çok üşüdüm."
"Bekle beni"
"Nereye" arabaya gidip arka koltukta olan ceketimi aldım. Yanına geldiğimde titriyordu. Ceketi omuzlarına bırakıp yanına oturdum. Hızla geçirdi kollarını  .

Kolumu omzuna atıp kendime çektim.
"Hala üşüyor musun"
"Hayır" biraz daha kokusunu çektim içime. Müptelası olmuştum . Yasemin kokan kadına.

"Sarp seni ne getirdi bu hale." Dedi yine sesi kısılmıştı biraz da titriyor.
"Korkuyor musun?" Yüzüme baktı anlamamıştı neden korktuğunu .
"Neden korkacakmışım."
"Anlatacaklarımdan" biraz düşündü . Korkan biri varsa o da bendim. İçimde tutuğum gerçekleri ona söyleyemezdim. 
"Korkmuyorum sadece seni böyle görmek ne biliyim işte üzüyor beni . Ama korku değil bu endişe." Yüzüne baktım .

Gözleri beklentiyle bakarken nasıl oluyordu da bu kadar derinlesebiliyordu . CESUR KADINIM  demek geçti içimden . Benden daha cesurdu işte bunun için seviyordum onu. Ve bilmeye hakkı vardı onu seven adamın nasıl bu hale geldiģini bilmeliydi . Yutkundum yüzümü tekrar dolunaya çevirdim onun gözlerine bakarak anlatamazdım.  Güç vermek ister gibi elini elime kenetledi.  Buraya kadar Dinç. Sevdiğin kadın bilsin seni.

"4 yıl önceydi . 4 yıl önce bugün. " duraksadım.  Nerden devam edeceğimi bilemedim. Gözlerimi açıp kapadım ve devam ettim .

"Gök delinmiş gibi yağmur yağıyordu. Herkes bir yerlere koşuştururken Sılayı gördüm. Uzaktan sevmiştim onu  bir türlü fırsatım olmamıştı onu sevdiğimi söylemeye . Yağmurun altında deli gibi dans ediyordu. Oğlum Sarp dedim  bugün söyledin , söyledin bir daha söyleyemezsin . Yanına gittim  beni görünce gamzeli gülüşünü sundu . O zamanlar ortaokuldaydık çocuk aklıydı belki ama onu hep bir anneme benzetirdim .

Berenin elimi sıkmasıyla duraksadım  . Yutkundu gözlerini açıp kapattı . Güç toparlamaya çalıştı. Ben hikayenin başındayken böyleydi sonunda ne olacak kimbilir.

17 YAŞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin