Bölüm 3

173K 6.6K 788
                                    

Yaren sertçe yutkundu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yaren sertçe yutkundu. Karşısındaki adamın varlığı ürkmesine yetiyordu. Karanlıkta adamın yüzü pek belli olmasa da siyah gözleri yıldız gibi parlıyordu. Ay ışığında, gözleriyle beraber bir de hafif kirli sakalları belli olan adam baya da bir uzundu ona göre. Oturduğu yerden adam gözünde bir dev gibi görünüyordu. Adamın kendisine sinirli bir şekilde baktığını fark edince gözlerinden yanaklarına akan yaşları kuruladı elleriyle ve burnunu çekerek konuşmaya çalıştı, "Ben.. Şey.." diye kekeleyerek ama adamın sert sesi, "Sen ne?" diyerek böldü onu.

"Şey.." dedi yine Yaren ama devamını getiremedi. Korkuyordu. İliklerine kadar hissediyordu korkuyu. Ne diyeceğini bile bilmiyordu. Duruma nasıl açıklık getirecekti onu bile bilmiyordu. Yaşlar tekrardan akmaya başlayınca engel olmadı. Tanımadığı adamın önünde akıttı yaşlarını çaresizce. Bu zamana kadar kendi göz yaşlarını hep kendisi silmişti ama artık buna bile gücü yoktu. Tükenmişti.

"Ağlamayı kes! Konuşmayı bilmiyor musun? Kimsin ve evimin bahçesinde ne arıyorsun? Cevap ver yoksa polisi ararım!" diye tıslayan adamın sesini yükseltmesiyle Yaren'in ağlaması şiddetlendi. Panikle duvara tutunup ayağa kalkmaya çalıştı. Elbisesi yüzünden zorlanmıştı ama sonunda ayağa kalkabilmişti.

Kalkmasına rağmen adam kendisinden uzundu ve bu korkusunu daha da arttırıyordu. Adamın karşısında küçücük kalmıştı. Adam o kadar sert bakıyordu ki gözlerine baktığı an geri kaçırıyordu gözlerini Yaren. Daha neler gelecekti başına bu gece hiç bilmiyordu. Abisinden kurtulmaya çalışırken bu sefer de bu adama yakalanmıştı. Şans denen meret bir türlü ona uğramıyordu.

Derin nefes alıp veren Yaren sel olup akan yanaklarını bir kez daha sildi ve ayak bileğinin ağrısıyla bir elini duvara tekrar yaslayıp karşısındaki adama kafasını kaldırıp bakıp çaresizce, "Lütfen aramayın polisi ben gidiyordum zaten. Yanlıştıkla girdim bahçenize özür dilerim.." deyip eğilip çantasını ve valizini aldı. Elleri ayakları korkudan ve soğuktan titriyordu. Güçsüzdü. Bu açıklamanın yeterli olmadığının farkındaydı ama başka ne diye bilirdi ki? Aklına bir şey gelmemişti.

Dikkatli bir şekilde Yaren'in yüzünü inceleyen adam inanmamıştı tabi ki de ve, "Çok merak ediyorum yanlışlıkla nasıl bu duvardan atladın da girdin bahçeme?" diye sordu sertçe. Açıkça ortadaydı işte bu kız bile isteye girmişti bahçeye. Hem kim gecenin bir vakti başkasının bahçesine yanlışlıkla girerdi ki? Kızın ne amaçla girdiğini bilmek istiyordu. Gecenin bir vakti bu kıyafetle ve elinde valizle kaçar gibi ne arıyordu ki?

Mahcup olan Yaren başını eğip valizinin kulpunu daha da sıkı tuttu, utanıyordu. Adam haklıydı çünkü hırsız gibi bahçesine girmişti resmen.

"Hırsız değilim ben. Valla yanlışlıkla oldu. Ben daha fazla rahatsızlık vermeyeyim," dedi ve karanlıkta nereye gideceğini bilemediği için tekrardan utanarak adama bakıp, "Şey çıkış ne tarafta?" diye sordu. Adamın nasıl tepki vereceğini bilmediği için korkuyordu. Bir adım atarak uzaklaşmak istedi ama ayağına çok baskı uyguladığı an, "Ahh," diye acı içinde kendini yere bıraktı. Ayak bileği çok acımıştı ağırlığını üstüne verince ve elinde olmadan ağlamaya başladı. Hem canı yandığı için hem de düştüğü bu duruma ve çaresizliğine ağladı. Bu zamana kadar bir şekilde hep ayakta kalmıştı ama bu gece olanların ağırlığıyla çökmüştü ruhen ve bedenen. Yorulmuştu. Hayatı boyunca hep başına ne gelirse gelsin dik durmuştu, Allah'a havale etmişti ama bu gece olanlar onun gibi biri için çok ağır ve zordu.

Yaren'imHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin