Kolları arasındaki karısını geri çekip gözlerinin içine büyük bir aşkla baktı Bedirhan. O gözlerdeki parıltıları gördükçe içi bir hoş oldu. İçinden taşan sevdası ve heyecandan hızlı atan kalbiyle nasıl gönlündekileri dile getirecekti hiç bilmiyordu. Zor olacaktı onun için ama artık zamanı gelmişti. Daha fazla ertelemeyecekti genç adam. İçindekileri dökecekti ortaya. Karısı gitmezdi bunu biliyordu ve bu ona yetiyordu. Sevdası karşılık bulsa dünyadaki en mutlu insan olurdu fakat bulmazsa da şükür eder otururdu çünkü karısı yanındaydı. Bu bile yeterdi ona.Ani gelen bir istekle karısının yüzünü avuçladı ve hemen kendine çekerek alnını öptü. Doyamıyordu öpmelere. Yaren'in saçlarından yayılan o güzel kokuyu çekti içine. Heyecanı yatışsın istiyordu ama olmuyordu. Hızla geri çekilerek karısını da şaşırtarak elinden tutup koltuğa götürdü, "Oturalım.." diyerek.
Yan yana birbirlerine bakarak oturdular üçlü koltuğa. Dizleri birbirine değiyordu ve Bedirhan heyecandan hem hızla ayağını sallıyor hem de eliyle kısa, gür saçlarını karıştırıyordu.
Yaren kocasının bu haline bir anlam veremedi ve merakla ona bakmaya devam etti. Ne diyeceğini çok merak ediyordu. Birazdan kocasının ortaya atacağı bombadan habersiz sabırla bekliyordu diyeceklerini.
Bedirhan büyük bir heyecanla, "Yaren.." dedi ve durdu. Kalbi göğüs kafesinden fırlamak istercesine hızlı atıyordu. Sevdası artık tek başına kaldıramayacağı kadar büyüktü. Onu paylaşarak yüreğinin kapıların tek seferlik, bir kereliğine açıp sevdiğini içeri alıp kapatacaktı. Üstüne bir de karşılık bulsa.. İşte o zaman kimse Bedirhan'ı durduramazdı. O kadar güzel severdi ki karısını.. Kendi gözünden bile sakınırdı onu. Sarıp sarmalar onu bir daha bırakmamak üzere tüm kalbiyle sahiplenirdi ama.. İşte o ama her şeyi mahvediyordu.
Kendisine merakla bakan karısını daha fazla bekletmemek için ilk önce içinden dua etti sevdasının karşılık bulması için sonra da, "Hiç aşık oldun mu?" diye sordu. Bu soruyu daha önce akıl edip sormamıştı ama şimdi sorunca merakta etmişti.
Kocasının sorusuyla kaşları havalanan Yaren, "Hayır.." dedi başını eğerek. Sana sevdalandım diyemedi, utandı. Bakışlarını tekrar kocasına kaldırdı ve dudaklarını bükerek, "Peki ya sen?" diyerek içini kemiren asıl soruyu sordu.
İki eliyle yüzünü ovuşturan Bedirhan artık açılmanın vaktinin geldiğinin farkındaydı. Zordu onun için içini dökmek hele de yıllarca böyle duygulardan kaçıp kimseye özelini anlatmamışken. Boğazını temizleyerek gözlerini karısının zeytin gözlerine dikti. Kayboldu sevdiğinin gözlerinde.
"Hayır... ama öyle bir şeyin varlığına şahit olmuştum. Tek taraflı bir aşktı. Acı doluydu. Babam.. babam o kadını çok sevdi. Hep sevdi ama ben inanmak istemedim hiçbir zaman. Kabullenmedim çünkü saçmaydı. Bir insan ona acı veren birini, kendini terk eden, sevmeyen birini niye sevsin ki? Gitmesine rağmen sevdi babam o kadını... Ama şimdi var olduğuna ve çok kuvvetli, güçlü bir bağ olduğunu biliyorum çünkü... ben de sevdalandım. Hem de ne sevdalanmak." deyip karısının gözünün önün düşen siyah saçları kulağının arkasına koyup elini indirmeden yanağına yasladı ve baş parmağıyla okşadı iri elinin altındaki yumuşak teni.
Karısının nasıl bir tepki vereceğini çok merak ediyordu Bedirhan. Bu yapacağına kendi de inanmıyordu ama yapacaktı. İlk defa içinden kendi için bir şey istedi. İlk defa olumlu bir cevap almak için dua etti. İlk defa bir şeylerin hayatında yolunda gitmesini istedi.
"Öyle mi.." diyerek mırıldandı Yaren zorla çıkan sesiyle. Hayal kırıklığıyla içi titredi. Kocasından gelen itirafla canı acıdı. Zorla yutkundu. Dolan gözlerini kocası fark etmesin diye dizlerinde duran ellere indirdi. Parmaklarını birbirine kenetleyip çözdü kocasına bakmamak için oyalandı.