Vakit kaybetmeden hastaneye varan çift saatin geç olmasıyla acil dokturuna yönlendirilmişti. Doktor yarın gelmelerini söylese de Bedirhan buna itiraz ederek kan tahlili istedi. Bedirhan'ın istekli haline tebessüm eden doktor onun istediğini kabul ederek onları yönlendirmiş ve işine geri dönmüştü. Bir üst kata çıkarak kan veren karısının yanından bir an olsun ayrılmayan Bedirhan görevlinin sonuçlar için yarın sabah gelin demesiyle derin ve sıkıntılı bir nefes almıştı. Çünkü biliyordu ki şimdi eve gitseler bile ne kendisini ne de karısını uyku tutmayacaktı. Bu nedenle ani verilen kararla karısıyla beraber hastanenin kantinine indiler. Bu gece eve gitmeyeceklerdi.İki tane sıcak çay alıp gelen Bedirhan sessiz uzak bir kenarda, göz önünde olmayan ikili koltuğa oturmuş kendisini bekleyen karısının yanına oturup çayını uzattı. Yaren tek kelime etmeden çayını aldı.
Yaren'in sessizliğinden hoşlanmıyordu adam. Onu böyle gördükçe kötü düşünceler aklına üşüşüyordu. Sevdiği kadın yaşadığı düşükten sonra zor toparlanmıştı biliyordu bizzat şahit olmuştu ama hamile kalmasıyla sevineceğini düşünürken onun bu donuk hali korkutuyordu adamı. Yine de bunu bilinmezliğe bağlıyordu, karısı hamile olduğunu öğrenince mutlu olacağını umut etti.
Sessizce içilen çaylardan sonra Bedirhan ayağa kalkarak biten bardakları çöpe attı. Tekrardan karısının yanına oturup onu incitmeden kolundan tutarak yanına çekti. Uzaklığa tahammülü yoktu. Başını usulca göğüsüne yaslayıp, "Biraz uyumaya çalış.." dedi ve karısının at kuyruğu yaptığı saçlarındaki tokayı yavaşça açtı. Yaren'in saçları omuzlarına dökülürken Bedirhan yayılan güzel kokuyla derin bir nefes aldı. Burnunu karısının saçlarının arasına yaslayan adam, "Kokun huzurum.." diye mırıldandı gözlerini kapatarak. Uyumayacaktı biliyordu ama daha sabaha çok vardı ve biraz olsun gözlerini dinlendirebilirdi.
Kocasının kolları arasında içindeki savaşla sessizce mücadele eden Yaren fısıltı halinde çıkan sesiyle, "Sıkıca sarıl bana.." diye mırıldandı ve anında etrafındaki kollar kendisini sıkıca sardı. Omuzlarında hissettiği o ağırlıkla yanındaki dağına yaslandı, sığındı kadın. Belki biraz olsun ondan güç alabilirdi.
🌹
Hiç kıpırdamadan oturdukları rahatsız koltukta geceyi sabah etmişti Yanmaz çifti. İkisi farklı duygular içinde kantinin yavaş yavaş hareketlenmesini izlediler. Karısının doğrularak boynunu ovmasıyla kollarını havaya kaldırarak gerinen Bedirhan sevdiğinin yanağına ufak bir buse kondurup cebine attığı tokayı çıkartarak, "Saçlarını topla bende yiyecek bir şeyler alayım sonra çıkarız doktorun yanına," dedi. Yaren'in, "Tamam.." diyerek tokayı alıp saçlarını at kuyruğu yapmasıyla da uzaklaştı Bedirhan yiyecek ve sıcak çay almak için.Çok geçmeden üç tost ve iki çayla geri gelmişti Bedirhan. Sessizce yiyip içtikten sonra da asansöre binip kadın doğum uzmanının bulduğu kata çıktılar. Acildeki doktor Bedirhan'ın heyecanını fark edince onlara hemen bir randevu ayarlamıştı ve aynı hastanede tanıdığı iyi bir doktoru önermişti.
İlk randevunun kendilerinin olmasıyla hiç beklemeden hemen doktor hanımın odasına girmişlerdi. Kadın doğum uzmanı onları güler yüzle karşılamış ve, "Hoş geldiniz ben Rezan Işık, kadın doğum uzmanıyım. Buyurun oturun.." demişti.
Bedirhan, "Hoş bulduk.." diyerek karısıyla beraber dokturun masının önündeki karşılıklı iki sandalyeye geçtiler. Odanın içindeki sessizlik Yanmaz çiftini geriyorken bunu fark eden yaşlı kadın, "Nasıl yardımcı olabilirim size?" diye sordu.