5 gün sonraYeni bir yıl, yeni umutlar ve daha güzel günler.
Yılbaşı ilk defa anlam kazanmıştı Bedirhan için. Yeni yıl için ilk defa güzel dilekleri ve hayatında şükür edeceği biri vardı. Sevdiğiyle beraber geçirdiği ilk yılbaşını asla unutmayacaktı. Hafızasına kazımıştı o anı. Yalnızlıktan uzak içinde nefret ve kin olmadan ilk defa normal bir insan gibi mutlu bir şekilde girmişti yeni yıla.
Yaşadıkları tüm kötü olumsuzluklara rağmen onun hediyesi Yaren olmuştu ve sevdiği kadın bu yeni yılda kendisine canlarından can verecekti. Bunun düşüncesi bile içinin mutlulukla dolmasına sebep oluyordu. Aralarına katılacak bir canla beraber çekirdek bir aile olacaklardı. Belki bir kaç sene sonra aileleri daha da büyürdü. Elbette hayırlısı neyse o olsundu ama büyük bir ailesi olsun çok isterdi. Yaşayamadığı çocukluğunu, çocuklarına yaşatmak istiyordu. Allah izin verirse her anlarında yanlarında olup onları kendi babasının yaptığı gibi koruyup, kollayacaktı.
Derin bir nefes alarak daldığı düşüncelerden, tekli koltuğa elinde duran yarı içilmiş süt bardağı ile oturan karısına çevirdi bakışlarını. Yaren dudaklarını büzmüş ve gözlerini kırpıştırarak masum bakışları atıyordu. Karısının bu haline kahkaha atmamak için dudaklarını birbirine bastıran Bedirhan düz bir ifadeyle baktı karısına. Onun ne yapmak istediğini elbette anlamıştı ama umursamadan, kendinden taviz vermez bir şekilde gözleriyle karısına elindeki bardağı işaret etti. Çocuk gibi kendisinden sütü içmemek için izin isteyen Yaren'e olumsuz cevap verdi.
Sıkıntıyla iç çeken Yaren, "Bedirhan lütfen içemiyorum daha fazla.." dedi yüzünü buruşturarak. Artık midesi gerçekten almıyordu sütü. Her gün süt içmekten bıkmıştı.
Karısının hediye ettiği tesbihi rahat bir şekilde parmaklarıyla sallayan Bedirhan, "Yarısı gitmiş, yarısı kalmış hadi bitir," dedi tok sesiyle. Karısının masum bakışları yüreğini eritirken gözlerini kaçırdı hızla. Ona istediğini veremezdi. Süt, bebek ve kendi sağlığı için önemliydi, ki zaten günde bir bardağa zorla da olsa indirmişlerdi.
Kaşlarını çatan Yaren homurdanarak yüzünü astı. İnadı tutan kocasının vazgeçmeyeceğini anladı. Öfkeli bakışları kocasını bulurken sinirle bir dikişte bardaktaki sütü içti.
Derin bir nefes alarak elindeki bardağı sertçe sehpanın üstüne bırakan Yaren ağzındaki tatla yüzünü buruşturdu ve, "Oldu mu? Rahatladın mı?" dedi kocasına öfkeli bir şekilde.
Yukarı kıvrılan dudaklarını Bedirhan hafif öksürerek kamufle etmeye çalışarak, "İçim rahatladı evet, çok sağ olasın.." dedi bakışları karısının sert bakan zeytinleriyle buluşurken. Her haliyle kendisini büyüleyen bu kadın bundan habersiz öfkelenerek kendisine diklenince daha da hoşuna gidiyordu. O ufak burnunu havaya dikip, kıstığı zeytin gözleriyle kendini korkutmaya çabalaması da ayrı bir meseleydi. Bedirhan kalbinin teklemesine sebep olan bu kadına o an canını verirdi de haberi yoktu bundan Yaren'in.
Kendisine bakan o sevgi dolu yoğun bakışlara dalan Yaren'in siniri uçup gitmişti. Yıldız gibi parlayan o kara gözlere dalmıştı. Tek bir söze gerek duymadan sadece o güzel bakan adama; kocasına bakarak görebiliyordu kendisine olan sevgisini, sevdasını. İçi titrerken dudakları hafif kıvrılmıştı. Kocasının da, kendi bakışlarından aynı karşılığı bulduğunu onun da kıvrılan dudaklarından anladı.
Yaren'in yanakları hafiften kızarmaya başlayınca bakışları kocasının kendisine bakmaktan sallamayı unuttuğu tesbihe kaydı. Derin bir nefes alarak hızlanan kalbinin normal ritmini bulmasını bekledi ve, "Bakma öyle.." diye mırıldandı. Bir ömür boyu kocasına bakabilirdi ama kalbinin dayanacağını sanmıyordu.