ALEDA'DAN...
Gözlerimi açtığım odamdaydım. En son Şev ormanı yanıyordu, ağaçların çığlıklarından vücudum yanmıştı. Sonra birden benim bedenimde çatlaklıklar oluşmuş içinden ateş çıkıyordu. Beni saraya prens getirmiş olmalıydı. Yataktan doğruldum, üstümde gecelik vardı. Gözlerime elimin üstündeki işaret çarptı. Kaşlarımı çattım, bu neydi? Elime bakmayı kesip yatağımdan kalktım. Dolabımdan kıyafetlerimi çıkartıp üzerime giydim. Ayakkabımı da giydikten sonra solmuş yüzüme biraz renk verip odamdan çıktım. Karşıdan Jason geliyordu. Durup selam verdi.
"Babamlar nerede?"
"Kral Aaron ve Kraliçe Marisa taht odasındalar efendim. Yanlarında hava sarayının kralı, kraliçesi ve kızları da var."
Başımı sallayıp teşekkür ettim. Taht odasına ilerledim. Hangi dağda kurt ölmüştü de hava sarayının kralı ve kraliçesi buradaydı. Düşünmeyi bırakıp yürümeye devam ettim. Karşıdan gelen prensi görünce durdum. Hızla yanıma geldi.
" İyi görünüyorsun. "
Tebessüm ederek başımı salladım.
"Teşekkür ederim prens."
"Önemli değil, taht odasına mı?"
"Evet, hava sarayı da buradaymış."
"Haberim var, toprak sarayı ve su sarayı da krallığa girdiler."
Kaşlarımı çattım. Bilmediğim bir şey mi vardı? Ya da oluyordu?
"Gidelim." dedim.
Beni onayladı. Taht odasına girince tüm gözler bize döndü. Bilge de buradaydı. Pekala! Bu iş gittikçe ilginçleşiyordu sanırım.
"Aa! Aleda tatlım uyandın demek. Gel. Otur."
Prens ile yan yana oturduk. Babam çatık kaşlarla bize bakarken annem ve Bilge gülümsüyordu. Taht odasının kapısı tekrar açılırken bakışlarım o tarafa döndü. Toprak sarayı ve su sarayı da gelmişti. Hepsi selam verip masanın boş kalan sandalyelerine oturdular.
"Biri burada ne olduğunu söyleyebilir mi artık?" dedim.
"Majesteleri izninizle açıklama yapmak istiyorum." dedi kral Davin.
Babam onayladı.
"Siz de biliyorsunuz ki prenses Becca kuzey hava sarayının prensi ile bir yıldır nişanlı. Nişanı daha fazla uzatmamak adına düğün törenlerini biran önce yapmak istiyoruz, tabi siz de arzu ederseniz."
Yue'nin ölümünün üstünden daha bir ay bile geçmemişti. Düğün yapmak...
" Kral Davin beni mazur görün ama Yue aramızdan yeni ayrıldı. Düğün yapmak doğru mu sizce? "
" Aleda haklı. " dedi Cerelia.
" Haklısınız ama siz de beni anlayın. " dedi Becca.
Kral Kevin'e baktım. Hala üzgündü, buraya istemeyerek geldiğine de yemin edebilirim.
" Kral Kevin nasıl uygun görürse öyle olacak. " dedim.
Bana baktı. Tebessüm etti.
" Benim için sorun yok, düğün törenini yapabilirsiniz. " dedi.
" O halde hazırlıklara başlayabilirsiniz kraliçe Cinda. Tebrik ederim Becca." diyen anneme baktım.
"Teşekkür ederim Kraliçem."
Bunun için mi toplanmıştık yani? Oturduğum yerden kalkıp hemen odadan çıktım. "Aleda?" arkama döndüm. Bilge ve prensti.
"Bilge sen söyle, bu doğru mu? Düğün yapmak Yue'nin ölüsüne saygısızlık olmaz mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A L E D A ~Hükümdar~
Viễn tưởng"Bir şey soracağım?" Durup hafif arkamı döndüm. "ALEDA... Ne demek?" " dedi. Güldüm. " Kanatlı demek. " dedim. Kahkaha attı. " Senin kanatların yok ama. " dedi. Gülen yüzüm soldu... Bir iki adım atıp tam dibinde durdum. Dudaklarımı hareket ettir...