~Aleda Yirmi Altıncı Bölüm~

7K 475 68
                                    

ALEDA'DAN...

Karşımda güçlerini kullanmaya çalışan ama bir türlü işe yaramayan kral Rainier 'a baktım. Belki içinde birazcık olsun insanlık vardır demiştim ama yanılmıştım. Ondan ölesiye nefret ediyordum. Yüzüne baktım, burnu kanamıştı. Dudağı ve kaşlarının kenarı patlamıştı. Birazcık ona bulaşmış olabilirdim, ama daha fazlasını hakediyordu. Hala direniyordu, başımı iki yana sallayıp ayağı kalktım.

"Aaa hadi ama, boşuna çabalama. Güçlerini kullanamazsın. Kullanmanı engelleyen işaretler var."

Yüzüme baktı. Şuan beni deli gibi öldürmek istediğine yemin edebilirdim.

"Seni hafife almışım."

Başımı salladım.

"Evet. Zamanında size en güçlünüzün ben olduğunu söylemiştim."

"Güçlü kişiler karşısındaki kişi ile eşit bir şekilde kapışır ve görüyorum ki eşit değiliz."

Gülüp arkamı döndüm. Yeraltı mağarasındaydık. Burada kolay kolay bulunmazdık, ben istemediğim sürece. Krala döndüm.

"Evet kral Rainier. Eşit değiliz. Siz silahsızsınız."

Ne dediğimi anlamış olacak ki hızla ayağı kalkıp bana doğru geldi ama ayağındaki demirler hem canını yakmış hem de onu engellemişti. Güldüm.

"Pes edecek misin?"

"Hayır!"

Elimi hızla üzerine ittiğim an yere düştü. Yanına çömeldim.

"Bu son şansın kral. Ya bana gerçeği söylersin ya da..."

Ya da ne? dermiş gibi baktı.

"Ya da büyücü Edward'a yaptığım gibi senin de güçlerini alırım. Ölmek için Tanrı'ya yalvarırsın."

Sadece baktı. Derin bir nefes verip ayağı kalktım. Sandalyeyi çekip oturdum.

"Acelemiz yok efendim, siz konuşana kadar buradayız."

Güldüm.

AUSTYN'DEN...

"Hiç bir şekilde sinyal alamıyoruz." dedi Felix.

Bıkkınca ofladım. Oniki saattir Aleda ve babamı arıyorduk. Aleda büyü ile sinyalleri kapatmış olmalıydı. Bilge bile sinyallerini alamıyordu. Nerede olabilirlerdi? Derin bir nefes verip balkona çıktım. Bir şekilde onları bulmam gerekiyordu. Babam, Aleda ile birlikte mi yoksa değil mi onu da bilmiyordum. Sadece onunla diye tahmin ediyordum. Babam Aleda'ya zarar vermek istiyordu, anneme zorla intihar ettirmesini öğrendikten sonra umarım saçının teline bile dokunmamıştır. Yoksa hiç iyi şeyler olmazdı. Omzuma bir el dokununca hızla döndüm. Bilge idi.

"Bilge, bir haber var mı?"

"Hayır evlat. Büyücüler bir şeyler bulmak için seferber oldular ama görünürde bir şey yok."

Başımı sallayıp okyanusa döndüm.

"Aleda akıllı biridir. Sinyalini kapatmış olmalı ve onu bulamayacağımız bir yere gitmiş olmalılar."

Gülerek başımı salladım.

"Onunla iletişime geçmemiz lazım... Bizi ona götürecek tek kişi Flicka." dedim.

Bilge durup okyanusa baktı. Gözlerini kapattı, ne yaptığını anlamaya çalışıyordum. Birden bana döndü.

"Hayır, onunla iletişime geçecek tek kişi sensin."

A L E D A ~Hükümdar~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin