~Aleda Kırk Yedinci Bölüm ~

3.9K 286 18
                                    

ALEDA'DAN...

Kum torbasına daha sert vururken gördüklerimin halüsünasyon olmaması beni deli ediyordu. Onları neden sadece ben görebiliyordum? İçimdeki ejderha ruhu sayesinde mi? Öyleyse prensin de görmesi gerekiyordu. Ya da ejderha hükümdarı olduğum için olabilir miydi? Kum torbasına tekme atıp geri çekildim. Kötü niyetleri olsaydı kalkandan geçemezlerdi. Kalkandan nasıl geçmişlerdi? Aklımdan geçen bir ton soru vardı ama ne yazık ki hiçbirine cevap bulamıyordum.

"Birileri yine düşüncelerle savaşıyor anlaşılan!"

Sesin geldiği yöne döndüm, Elvis idi. Gülümsedim, kollarını açınca koşarak sarıldım.

"Huhu, birileri de sık sık krallığa gelir olmuş."

Ondan ayrıldım.

"Seni çok iyi gördüm, nasılsın?"

"Yani oradan nasıl gözüküyorsam öyleyim Elvis, sen nasılsın?"

"İnci dışına çıkınca çok daha iyi oluyorum."

Güldüm. Elime iki kılıç alıp bir tanesini Elvis'e fırlattım. Hava da yakalarken şovunu yapıp çevirdi.

"Doğruyu söylemek gerekirse senin kadar usta değilim."

"Ben de senin kadar büyü yapamıyorum ama seni alt edecek şeyler biliyorum."

Kahkaha atıp başını salladı. Kılıcını anında bana savururken karşılık verdim. Kılıçlar birbirine çarpıp tiz bir ses çıkarıyordu. Elvis boşta kalan eliyle büyülerini gönderirken, elementlerimle karşılık veriyordum. Büyüyle kılıcımı yere düşürürken hızla mızrak alıp üzerine doğru yürüdüm. Kılıcıyla birlikte yere düşerken mızrağı boğazına doğrulttum.

"Pekala, fazlasıyla güçlüsün."

Güldüm. Mızrağı geri çekip kalkması için elimi uzattım, elimden tutup ayağı kalkarken saçlarımı topladım. Sıcaktı ve terlemiştim.

"Tamam, buraya gelişini neye borçluyuz?"

"Yaratıklar, isimsiz yaratıklara."

İsimsiz yaratıklar... Evet, daha önce böyle bir şey görmediğimiz için isimlerini bilmiyor, adlandıramıyorduk.

"Öhöm, öhöm!"

Sesin geldiği yöne baktığımda prensti. Anlamlandıramadığım bir surat ifadesi ile yanımıza geldi.

" Elvis seni hangi rüzgar attı buraya?"

Prens fazla mı ciddiydi?

"İsimsiz yaratıklar için geldim, ne yapabileceğime bakmak için."

"Biz bir şey yapamıyor muyuz yani, bunu mu demek istedin?"

Kaşlarımı çatarak prense baktım.

"Hey, sakin ol! Elvis öyle bir şey demedi."

Elvis susmuş sadece prense bakıyordu. Onun neyi vardı böyle? Böyle davranarak ne yapmaya çalışıyordu?

"Pekala, sonra haberleşiriz Aleda. Görüşürüz."

Elvis saçımdan öperek yanımızdan ayrılınca kollarımı bağdaş yapıp prense döndüm.

"Senin derdin ne? Bu tavırlar da ne böyle?"

"Benim bir derdim yok, sadece o adamdan hoşlanmıyorum."

Sinirle gülüp başımı iki yana salladım. O adamdan hoşlanmıyormuş, olacak iş değildi.

"O adama bir daha yaklaşmanı istemiyorum Aleda!"

A L E D A ~Hükümdar~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin