ALEDA'DAN...
"ALEDA?!"
Kafamı kaldırdığım da boynumdaki yanmayla inledim. Austyn ve babam hızla yanımda gelirken etrafıma baktım. Yanlarında bir sürü asker ge vardı.
"Onu hemen buradan çıkart prens! Askerler siz de etrafa bakın!"
Austyn anında beni kucağına alırken boynumdaki sızı gittikçe çoğalıyordu. Uykum geliyordu, başımı Austyn 'in omuzlarına koydum. "Sakın uyuma!" söyledikleri kulağıma boğuk bir şekilde geliyordu. Uyuma diyordu ama uykum geliyordu. Yüzüme gün ışığı vurunca gözlerimi sıkıca kapattım. Sırtım yumuşak bir zeminle buluşunca gözlerimi açtım. Odamdaydım. Kendimi sersem gibi hissediyordum. Alnımda bir el hissettim, tekrar kapanmış olan gözlerimi açtım. Austyn idi. Gülmeye çalıştım ama boynumdaki sızı izin vermiyordu. Sanırım uyuyacaktım, dayanamıyordum. Gözlerim kapanmak için zorluyordu. "Aleda aç gözlerini!" üzgünüm prens.
*
Gözlerimi kırpıştırarak açtım, başımı yana çevireceğim sırada acıyla dişlerimi sıktım. Yan gözlerle yanıma baktım, Austyn uyuyordu. Odanın kapısı açılınca bakışlarımı o tarafa çevirdim. Bilge, annem ve babamdı. Babam tek kaşını kaldırmış yanımda uyuya kalmış prense baktı, prens uyandığını belirten sesler çıkartırken karşısında babamı görünce hızla yataktan kalkıp üstünü düzeltti."Şey, ben, uyuyakalmışım."
Gülmeye çalışıp yataktan kalktım.
"Aleda, tatlım kalkma yaralanmışsın."
"Sorun yok iyiyim."
"Aleda sana saldıran yaratığın yüzünü gördün mü?" diye soran Bilge'ye baktım.
Yüzünü hatırlamıyordum ama, büyüklüğü şekli her şey gözümün önündeydi.
"Dikenli kuyruğu vardı sanırım. Örümcek gibiydi desem değildi ama onun gibi ayakları vardı... Hatırlamıyorum çok karanlıktı."
"Kendini yorma, sanırım nasıl bir şeyden bahsettiğini biliyorum." dedi Bilge.
Kaşlarımı çatıp ona baktım.
"Bahsettiğin şey Örenler olmalı, element kanından beslenirler."
Yüzümü buruşturdum.
"Ama element kanı sadece Aleda'ya yok ki, hemen hemen herkeste var." dedi prens.
"Elbette ama şöyle düşün. Dört element kanına sahipsin üstüne ejderha ruhu da eklenince... Sen söyle hangisini seçersin sadece bir element kanını mı yoksa Aleda'nın kanını mı?"
Bana baktı.
"Aleda'nın kanı."
"İkinizin de korunması gerekir. Aleda'nın peşini kolay kolay bırakmayacaklardır, Austyn sen de onu öldürdüğün için senin de peşine düşeceklerdir." dedi babam.
"Bu yaratıkları bilirim Aleda, kalbinde element kanı dolaşırken vücudunda ejderha ateşi dolaşıyor. Kalbini söküp yemeden peşini bırakmayacaklardır." dedi annem.
Cidden mi anne? Ne kadar da motive edici. Bu yaratıkların öldürülmesi gerekir.
"Bir dakika, ama ben yaratığı öldürmeye çalıştığım halde ölmedi. Nasıl oldu bilmiyorum biran da yok oldu." diye açıklama yaptı Austyn.
"O yaratığı sen öldürmediysen nasıl kül oldu?" dedi annem.
"O yaratık ejderha ateşinden ölüyor... Aleda'yı yaralarken kül olmuş olmalı." dedi Bilge.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A L E D A ~Hükümdar~
Fantasía"Bir şey soracağım?" Durup hafif arkamı döndüm. "ALEDA... Ne demek?" " dedi. Güldüm. " Kanatlı demek. " dedim. Kahkaha attı. " Senin kanatların yok ama. " dedi. Gülen yüzüm soldu... Bir iki adım atıp tam dibinde durdum. Dudaklarımı hareket ettir...