A L E D A ~Hükümdar~

~Aleda Beşinci Bölüm~

Gözlerimi açtığımda değişik bir görüntü ile ve değişik ama güzel bir kokuyla uyandım. Hızla dudaklarımı ısırdım ardından da hemen başımı Austyn'ın göğsünden çekip kalktım. Biz ne ara bu pozisyona gelmiştik ki? Austyn de uyanınca hızla ayağı kalktım.

"Güneş çoktan doğmuş gitmemiz Lazım, yani benim gitmem lazım."

Hızla kulüpten çıkıp gökyüzüne baktım. Hava güzeldi.

"Sana da günaydın Aleda."

Arkamı döndüm.

"Kusura bakma, uyuyakalmışım."

"Sorun değil, gidelim." deyip önden yürümeye başladı.

Neden hep o önden yürüyor ben arkasından yürüyorum? Hızla yürümeye başlayıp önüne geçtim.

"Kovalayan yok Aleda, yavaş yürü."

Durup ona baktım.

"Kovalayan bir at yok ama ukalalık yapan bir prens var."

"O ben oluyorum galiba." dedi pişkin pişkin gülerek.

Susup yürümeye devam ettim. Şuan bununla uğraşamazdım, bulmam gereken bir ejderham vardı. Gözlerimi kapatıp fısıldadım.

'Flicka, her neredeysen lütfen bana geri dön. Sahibinin sana ihtiyacı var.'

⚔️⚔️⚔️⚔️⚔️⚔️⚔️⚔️⚔️⚔️

Yaşlı Bilge'ye her şeyi baştan sona kadar anlatmıştım. Flicka'dan, kainatın son üyesi olduğumu, ateş elementimin ejder ateşi olduğunu bu yüzden çok kullanmadığımı... Baştan sona her şeyi. Şaşkına dönmüş gerçek bir lider olduğumun farkına varınca önümde diz çökmüştü. Ama tabi ki buna karşı çıkmıştım, sonuçta o benim önceden bir eğitmenim ve aynı zaman da en iyi sırdaşımdı.

"Aleda, ejderin ile iletişim kurmak senin elinde. Aynı frekansta olmanız gerekiyor."

Kaşlarımı çattım. "Daha açık olur musun Bilge?"

"Bak Aleda, normalde bir ejder konuşmaz ama eğer onunla aynı frekansta olursan onunla hem iletişim kurabilir hem de neler hissettiğini anlayabilirsin."

"Onu hissetmem mi gerekir?"

Bilge başını 'evet' anlamında salladı.

"Zamanı geldiğinde herkes seni öğrenecek ve o zaman her şey çok farklı olacak biliyorsun değil mi? Seni öldürmek isteyecekler, her gün savaş açacaklar..."

Sustu.

"En önemlisi ejderini öldürmek isteyecekler."

Derin bir nefes aldım. Ne pahasına olursa olsun onu koruyacaktım. Ona dokunan kim olursa olsun asla acımayacaktım.

⚔️⚔️⚔️⚔️⚔️⚔️⚔️⚔️⚔️⚔️

Saraya geldiğimde yavaş ve bitkin adımlarla ilerliyordum. Aklımda hala Bilge'nin dedikleri vardı.

'En önemlisi ejderini öldürmek isteyecekler.'

Hızla kendime geldim. Ona bir şey olmayacaktı. Hızlı adımlarla kütüphaneye doğru ilerledim. Onu korumanın yollarını bulmalıydım, ama o yanımda değilken nasıl koruyabilirdim. Koşar adımlarla yürürken kütüphane kapısı açılması için hava elementini kullanıp rüzgar estirdim. Kapı açılınca hemen içeri girip kapıyı aynı şekilde kapattım. Milyonlarca kitap vardı burada, hangisine bakacak hangisine bakmayacaktım. Aklıma burası esti geldim ama Flicka yanımda değilken ne yapabilirdim ki? Kapıyı usulca açıp dışarı çıktı ve kapıyı kapattım. Odama gitmek için ilerlerken babamı ve arkasında ona yakın asker gördüm. Selam verdim.