Jason ile beraber hızla taht odasına girdim. Babam ayaklanmış en güvendiği adamla konuşuyordu.
"Baba, su ve Ateş savaş açtı da ne demek?"
"Aleda, sakin ol. Askerleri ne olduğunu öğrenmeleri için gönderdim."
"Jason benimle gel."
Hızla taht odasından çıkıp ilerlemeye başladım. Merdivenlerden hızlı hızlı inerken düşünüyordum. Ne olmuş olabilirdi? Neden savaş açtılar? Su ve Ateş birbirine düşman olamaz... Saraydan hızla çıkıp koşmaya başladım. Bundan sonrası okyanustu. Hızla suyun üstünde bir yol yaptım. Ardından tekrar koşmaya başladım. Kılıç sesleri gelirken sudaki şiddetli hareketlenme yaptığım yolu salladığı için zar zor geçiyorduk. Elimi suya sokup gözlerimi kapattım. "Cálmate... Cálmate... Cálmate." Gözlerimi açtığımda sudaki şiddetli hareketlenme durmuştu. Ayağı kalkıp tekrar koşmaya başladım. Kılıçlar havada uçuşuyordu. "Flicka!" diye fısıldadım. Anında onun sesi gelirken bakışlarımı ona çevirdim. Bana doğru alçaldı. Hızla sırtına bindim.
"Tam ortasına..."
Flicka hızla uçmaya başlarken yukarıdan görüntüler berbattı. Kan dökülmüştü.
"Fuego!"
Flicka ateşini püskürtürken hızla yere indi. Sırtından inip onlara baktım.
"Elementler! Bu haliniz ne?"
"Aleda.."
Sesin geldiği yöne döndüm. Yue'ydi.
"Yue... Bu olanlar da neyin nesi?"
"Aleda, su elementleri hiç bir şekilde bizi dinlemiyor. Ateş elementi başlattı."
"Yue... Ateş ya da su başlattı. Fark etmez. Bunun olmasına izin vermemeliydin?"
"Prenses Aleda, bağışlayın... Su elementi, çok ileriye gidiyor artık."
Konuşan kıza döndüm.
"Öne çık!"
Kız bir adım öne çıkıp selam verdi.
"Aranızdaki mesele nedir? Neyi paylaşamıyorsunuz?"
Yue'ye döndüm. "Yue, halkını neden durdurmuyorsun?"
"Aleda sana anlatmaya çalışıyorum işte... Artık beni dinlemiyorlar!"
"Belki de gerçekten prensesliğini yapmıyorsundur!"
Bakışlarımı Yue'den çekip diğerlerine döndüm.
"Bundan sonra hiç birinizi böyle görmek istemiyorum. Hepiniz saraylarınıza dönün. Bir derdiniz varsa, gelip bana söyleyeceksiniz."
Kimseden çıt çıkmazken biri atladı oradan.
"Biz sana derdimizi söylesek sanki anlayabileceksin prenses. Her şey senin yüzünden."
Tek kaşımı kaldırdım. "Öne çık çaylak!"
Çocuk anında karşımda dikilirken karşısında geçtim.
"Derdin nedir çaylak?"
"Sizde çok iyi biliyorsunuz ki ne olduysa arenadan sonra böyle oldu. Bir kadından yönetici olamaz."
Güldüm. Jason'a gelmesi için işaret ettim. Jason yanıma gelirken belindeki kılıcı çekip karşımdaki Ateş çocuğa sapladım. Ateş elementinden bir kişi daha eksildi. Austyn ve sevgili babası delirecekti. Herkes şaşkına bakarken karşımdaki çocuk yere düşüp küle dönüştü. Kılıcı Jason'a verip etraftakilere baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A L E D A ~Hükümdar~
Fantasy"Bir şey soracağım?" Durup hafif arkamı döndüm. "ALEDA... Ne demek?" " dedi. Güldüm. " Kanatlı demek. " dedim. Kahkaha attı. " Senin kanatların yok ama. " dedi. Gülen yüzüm soldu... Bir iki adım atıp tam dibinde durdum. Dudaklarımı hareket ettir...