~Aleda Elli Altıncı Bölüm~

2.6K 167 21
                                    

ALEDA'DAN...

Kral Rainier'a son kez bakıp kara odadan çıktım. Jason selam verip benimle ilerlemeye devam ederken titriyordum. Sinirden miydi, yoksa sebebi başka mıydı bilmiyorum.

"Biran önce buradan çıkalım, soran olursa buraya gelmedik."

"Emredersiniz efendim."

Jason beni onaylarken hızlı adımlarla merdivenlerden yukarı çıktık. Az önceki çığlıklar yine yine kulağımı doldururken derin bir nefes aldım.

"Kral Aaron sorarsa ne dememi istersiniz efendim?"

"Sen benim askerimsin Jason, benden başka kimseye hesap vermek zorunda değilsin."

Jason cevap vermezken son basamaklardanda çıkınca etrafımız mumlarla aydınlandı. Yeraltı parmaklıkları kapısı açılırken hızla çıktık. Kapıdaki asker bize selam verirken Jason 'a baktım. Selam verip yanımdan ayrılırken  Güney Kore Su Sarayı' na gideceğimiz aklıma gelmişti. Derin bir nefes alıp hızla saray bahçesine doğru ilerledim. Hızlı hızlı ilerlerken karşıdan Austyn 'in sinirle bana doğru geldiğini gördüm. Kaşlarımı çattım.

"Bir sorun mu va-"

"Nerelerdesin sen? İki saattir seni arıyoruz.!"

"Benim krallığımdasın ve burada soruları ben sorarım. Önemli bir işim vardı. Eğer hazırsanız gidebiliriz."

Tek nefeste konuştuktan sonra cevap vermesine izin vermeden yürümeye devam ettim. Saray bahçesine çıkınca bizimkilerin beklediğini gördüm. Avucumu yumruk yapıp yanlarına ilerledim.

" Sizi beklettiğim için üzgünüm, gidebiliriz. "

Güney Kore Su Sarayı'na bir kapı açtım. Hepsi tek tek geçerken arkama baktım, Austyn yüzüme bakmadan kapıdan geçerken en son ben geçeceğim sırada karnıma giren keskin bir sancı ile olduğum yerde kaldım. Hızla karnımı tutup derin bir nefes aldım. Daha sonra kapıdan geçerken yere savruldum. "ALEDA!" Cerelia ve Felix 'in sesleri kulağıma gelirken karnımdaki keskin sancıdan yerde kıvranıyordum. Cerelia bir şeyler fısıldadıktan sonra ağrı yavaş yavaş geçince olduğum yerden doğruldum. Austyn ile göz göze gelince sadece bakıyordu. Tepkisizce. İçten içe sevinmiştim.

"İyiyim, sorun yok. Gidelim."

Üstümü düzeltip ilerlemeye başladım. Cerelia omuzuma dokunurken gülümsedim. Su sarayına girince kapıda bizi Kral Jonghoon ve kraliçe Kia bizi karşıladı. Başımla selam verirken onlar önümde eğildi.

"Prenses Aleda... Sizi ve arkadaşlarınızı sarayımda görmek büyük bir şeref."

"Davetiniz için biz teşekkür ederiz kral Jonghoon."

"Buyurun lütfen, saraya geçelim."

Kraliçe eliyle işaret edince yürümeye başladık. Yöresel kıyafetleri çok hoştu. Kraliçenin uzun ve beyaz saçları bana Yue'yi hatırlatmıştı. Saraya doğru ilerlerken Austyn ile göz göze geldik. Gözlerimi ondan çekip önüme baktım.

" Kraliçe Kia, kıyafetinize bayıldım."

"Arzu ederseniz size de hediye etmek isterim."

"Elbette. Çok memnun oluruz."  dedim gülümseyerek.

Kraliçe Kia ve biz kızlar erkeklerin yanından ayrılıp kraliçeyi takip ettik. Kıyafet ve mücevherlerle dolu bir odaya girince yüzümüze şeftali kokusu çarpmıştı. Gülümseyerek içeri girdik. Kraliçenin leydileri birkaç parça bize gösterirken hepsine göz gezdirdim. Arkalarda gözüme siyah bir kıyafet çarpmıştı. Onu isteyeceğim zaman kraliçe Kia elinde lila ve beyaz renkli bir kıyafetle önüme geçti.

A L E D A ~Hükümdar~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin