EK BÖLÜM: "Tanışmak İçin En Saçma Yer"

39.3K 3.3K 3.8K
                                    

Yer: Seul Sanat Lisesi, 3.kat koridoru

Tarih: 20.09.2016 08.56

"Bu akşam gel bana," dedim, okuldaki ilk siftahımı yaparken. Boyalı saçlarını beline kadar uzatmış seksi bir kızla muhabbet ediyordum ve bu gece onu becereceğimden adım gibi emindim. "babamın yeni şarap koleksiyonunu tadarız."

Saçlarını, havalı bir tavırla iki yana savurdu ve kollarını göğüslerinde birleştirirken küçük limon tanelerini büyükmüşçesine öne göstermeye çalıştı. Yapma kızım, yapma. Yediremezsin bana.

"Bilmem ki," dedi, düşünür gibi yaparken. Çoktan tav olmuştu, bana bakarken titreyen dudaklarından ve kesikleşen nefeslerinden anlayabiliyordum. "daha önce hiç şarap içmedim."

Sanki konumuz şarap ulan, iki dakika centilmen olalım dedik. Ah, Kanada bu işler için çok daha kolay bir ülkeydi. Uyuşturucu mafyasına karışıp okuldan atılmasaydım şimdi rekorumu yüze tamamlayacaktım.

Evet, yüz. Yattığım kız ve erkeklerin sayısı.

Eh, Jeon Jungkook olmak kolay değil.

"Sana ben içireceğim," dedim, çapkın bir edayla gülümserken. Hafif bir tarzda göz kırptım ve omzum okulun dandik -Kanada'ya göre dökülüyordu- dolaplarından birine yaslıyken içli bir nefes aldım. "hem bu gece ev boş olacak."

"Rahat olabilirsin."

Hem de çok rahat olabilirsin, çok daha rahat.

Üstündeki üniforman olmadan ve çırılçıplakken gayet rahat olabilirsin.

Kız karşımda saniyeler içinde eriyip yutkunduğunda başarmış ifademi takındım ve sıvadığım gömleğin kollarını sıkılaştırarak kaslarımın belli olmasına neden oldum.

"Ta-tamam," dedi, belirsiz bir şekilde kekelerken. "adresi sana mesaj atarım."

Of, bir de ayağına kadar gidip onu evinden almam gerekiyordu, değil mi? Kahrolası görgü ve kuralları.

"See you!" dedim, arkasından umursamaz bir halde el sallarken.

Dişlerini göstererek gülümsedi ve çarpıcı ingilizceme bir miktar yutkunduktan sonra nihayet yanımdan ayrıldı ve akşam yemeğinin boşluğunu halletmiş oldum. Siyah kol saatimin lüks görüntüsüyle omuzlarımı olduğundan daha çok kabartırken koridorda yürümeye başladım ve boşaltım yapmak için tuvalete doğru yürüdüm.

Koridor boyunca çömezlerin ve ezik grubun dedikodularını çok net duyabiliyordum.

"Müdürun oğluymuş, evet," dedi, birisi. "yurt dışında yaşıyormuş."

"Çok havalı," dediğini duydum, iki kızın yanından geçerken. "onunla yatmak için her şeyi yapabilirim."

Kızın son cümlesiyle gözlerimi devirdim ve vücuduna alıcı bir gözle baktım. Kıvrımlarının istediğim gibi olmadığını fark ettiğimde burun kıvırdım ve arkadaşının sessizce kıkırdığını duydum. Koridorda yarattığım rüzgar, kızların saçlarını dağıtırken seviye iyice düşmüş, kendimi bir an önce tuvalete atmak için can atar halde bulmuştum.

Yapacak bir şey yoktu, alışkın değildim.

Okuldaki ilk günümdü ve yalnızdım. Benim gibi biri için bu tarifi imkansız şekilde acı veriyordu ama geleli daha bir saat olmamıştı ve elbet, eğlenecek bir şeyler bulacaktım.

Onları bulmak için sabırsızlanıyordum.

Yer: Seul Sanat Lisesi, 3.kat erkekler tuvaleti

classroom :: vkook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin