35; benim yıldızım

71.8K 4.3K 20.3K
                                    

Sıkılırsanız sizi bulur, spamlarım!!🙈 Uzunca bir bölüm yine karşınızda çünkü~

Umarım beğenirsiniz, iyi okumalar💜

Yer: Seul Sanat Lisesi, F-12 sınıfı

Tarih: 22.10.2016 15.45

"Abartıyorsun, Taehyung." dediğinde hayal kırıklığına uğradı uğrayacak durumda olan ruhumu, uçurumun kenarında zorlukla tutuyordum. Tam olarak gözlerinin içine bakıyordum ama benim görmemi istemediği ayrıntıları gizlemek için kalınca bir duvar örmüştü bile göz bebeklerine.

"Seni düşündüğüm için gelmeni istemiyorum." diye açıklamaya devam ederken ara ara kolundaki siyah ve deri kayışlı saati kontrol ediyordu. Çoktan on beş dakika geçmişti ve boynundan süzülen terler, göğsüyle iş birliği yapıyordu.

"Abartmıyorum..." diye mırıldandığımda tekrar dudaklarıma dikkat kesildi ve iki yanımda sallanan kollarımı süzdü. Dokunmak istediği halde kararıma saygı duruyor gibiydi. "Asıl sen şüphe çekecek kadar çok, gelmemi engelliyorsun."

"Kötü bir şeyler olacağını hissediyorum."

"Bak güzelim," dedi, bana laf anlatmak çok zormuş gibi. Zor olan sensin, Jungkook. Ne olurdu yani, beni de götürsen yanında? Karizmandan bir şey eksilmezdi, herhalde? "hissettiğinden çok daha kötü şeyler olacak."

"Ama söz veriyorum, bana bir şey olmayacak."

"Tamam o zaman," dedim, şımarık bir çocuk edasıyla omuz silkerken. "ben de geleyim işte."

Jungkook'un gözleri, siyahı kendine köle bellediğinde hafifçe yutkundum ve kasılan parmaklarının bileğimi kavramasına izin verdim. Birazdan sırf ısrar ediyorum diye beni bile eşek sudan gelinceye kadar dövebilirdi.

Bir dakika, eşek sudan gelir miydi yahu?

Neyse, sanırım şu Türk atasözlerini biraz daha araştırmalıyım.

"Kendimden yaşça büyük adamları öldüresiye dövdüğümü gerçekten görmek istediğinden emin misin?" diye mırıldandığında içimdeki fırtınada ağıtlar yakılıyordu. Tanrım... battığı çukur tahmin edilemeyecek kadar pis bir bokluktu.

"Çünkü gördükten sonra benden korkmandan korkuyorum," dedi ve bileğimdeki eliyle beni hızla kendine çekip vücutlarımızın çarpışmasına neden oldu. "Dövüşürken... tamamen farklı biri oluyorum, Taehyung."

"Korkmam," dedim, hemen. Kelimelerimin şiddeti, dudaklarına çarpıp döndüğünde irislerimi izleyen gözleri, dudaklarıma yönelmişti. "ben seni her halinle seviyorum, Jungkook."

"O zaman şu da aklında bulunsun," dedikten sonra dudaklarını kulağıma çıkarıp nefesini, beynimin basınç noktalarında hissetmemi sağladı. "sevişirken de... çok farklı biri olurum."

Balkanlardan gelen bir soğuk hava dalgası omuriliklerime sürünürken yakınlığımızdan dolayı sürtüşen tenlerimizi es geçip vanilya kokusunu içime çektim ve dudaklarının, kulağımın önüne yani saç favorimin üzerine dokunduğunu anladım. Öpüşü, bir meditasyon etkisi gibi ruhumu dinlendirirken derin bir nefes aldığını hissettim, ardından ise derinleşen sesini tekrar bana sundu.

"Benden korkma, Taehyung." dedi ve devam ederken kokusunu ezberlemeye yemin ettim. O, tüm sertliğine, seksiliğine ve aptallığına rağmen benimdi ve onunla yaşadığım hiçbir andan pişman olmamıştım.

Tamam, birkaçı hariç.

"Eğer gözlerinde, benden korktuğuna dair en ufak bir his görürsem bir daha sana asla eskisi gibi dokunamam."

classroom :: vkook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin