40. "OKURA CEVAP VERME SANATI"

828 96 104
                                    

Selam aslanlarım, yiğitlerim, koçlarım! Watty de az okunmalı bir yazarsanız taştan bir kalbe ve çelikten sinirlere sahip olmanız gerekir. Bir Fil, bir Goril kadar dayanıklı, orangutan kadar kıvrak, yılan kadar sinsi olmalısınız.

Hep sıralamadan konuştuk, konuşmaya da devam edeceğiz. Ama bir gecede nice emeklerle çektiğiniz okuyucu mundar etmekte var.

Uyarı - Bu yazı popi yazarları ilgilendirmemektedir, onlara her şey serbest. Sizde  popi olduktan sonra tüm bu okuduklarınızı unutabilirsiniz. Ama eğer az okunmalı ve keşfedilmeye gönülü bir yazar iseniz, siteye her girişinizde bir kutu sinir ilacını içmeyi ihmal etmeyin.

** Şunları görünce sakin olun

- Hiç bir bölüme oy vermeden ve yorum yapmadan okuyup okuyup, 30. Bölümde hönk diye çemkirenler.

Yazım yanlışın varsa, okuyucunun kafasına hitap etmediysen, kurguyu onun zevkine göre yazmadıysan okuyucu sana çemkirmekte haklıdır. Çünkü bizim azgın bir fan sürümüz yok, eleştiri sahiplerimiz kung fu ajanlar ile linç edilmiyor. Kolay hedefiz. Bana göre teşekkür etmeyi bilmeyen, votesini yorumunu esirgeyen birinin eleştiriye de hakkı yoktur. Bir hikayeye gönül verirsin, oy ve yorumlarınla takip edersin. Hata gördüğün zamanda söylemek istersin söyle, ama bir oy bile vermediğin yazara çemkirmek neden?

- Okumayı bırakıyorumcular

Kimse bir hikayeyi sonuna kadar okuyup takip etmek zorunda değil.

** Giden gitmiştir, gittiği gün bitmiştir. Eğer bizim şahane eserimizi okumuyorsa kendi kaybetmiştir. Onu geri aramayın, neredesin? diye sormayın.

Zaten bazıları gittiğini açıkça yazıyor. Sessizce çekip girmek varken, ben okumayı bırakıyorum yazmak neden? Bu tip bir olay başıma gelmişti. Hikayemde yüzlerde kişi devri daim yaparken, tek kişi olarak seni özel yapan şey ne? Yazara okumayı bırakıyorum dediğinde arkandan ağlıyor muyuz? 

Şöyle bir izlenim uyandırıyor. Bu kitap okumaya değmez, bırakın.

Sakin olmak güç tabi, ama sinir haplarımızı içtik, metanetimizi korumalıyız.

Bazı okuyucu tipi asla iyi yorum yapmaz, asla oy kullanmaz. Tek yaptığı hikaye hikaye gezip yanlış bulduğu noktaları yazıp yazıp kaçamaktır. Etkinlikler duvarını incelediğim biri vardı, istisnasız herkese sövmüş. Huy işte...

- Ani bir baskın ile okuyucu ayağına yatıp, sevgi ve sempatinizi kazandıktan sonra sizi kendi kitabınızı okumaya davet edenler.

En başından beri kitabınızı okumaya gönlü yoktur hatta beğenmemiştir. Amacı sizi bubi tuzağına çekmek, geri kaçın.

Hiç kimse sizin kitabınızı okunmazken o boncuk kalpli okuyucu, tenezzül edip kitabınızı okumuş ise artık onun kölesisiniz. Dediklerini yapmak zorundasınız. Finale bile okuyucu karar verir, net...

Bu durumda yapmanız gereken tek şey he he diyip geçmektir. Kimseyi kırmayın, olur deyin sen söyle ben yazayım deyin. Ama gene bildiğinizi okuyun.

** Sinirlerinize hakim olmazsanız kaybedersiniz.

** Ne yaparsanız yapın, asla okuyucuyu memnun edemezsiniz.

** Çok yapışırsanız kaçırır, çok uzak durasanız ayyy ne egolu bir tarafları kalkmış bunun dedirtirsiniz.

Ayrıca kendi yazdığınız yorumların sıralamaya bir katkısı olmadığını hatırlatayım. Kendi hikayenize kendi kendinize verdiğiniz oyun bildirimi sayfanıza düşerken, yorumlarınızın bildirimi gelmez. Çünkü onlar sayılmıyor.

Okuyucuya hatırlatma, bir yazar size cevap veriyorsa kendi kitabına bir faydası yok. Yorum yapmıyor, sadece size cevap veriyor.

Bu açıdan popi yazarların neden yorumlara cevap vermedikleri malum...

...

Öhöm öhöm
Konu ben ve şu an bunu okuyan sizlerden bağımsızdır. Siz ve kendi okuyucularınız için yazılmıştır.

Yb de görüşürüz ❤️

SAKIN DENEME(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin