36. "Yayınevi - Yazar"

684 72 24
                                    

Önceki bölümlerde 20 yazarın ne kadar çok kazandığını gördünüz.

Peki bazı yazarlar neden bu kadar çok satıp, zengin eder?

Canan Tan vb. Başka bir yayıneviyle çalışsa bu kadar tanınır mıydı?

Bu yayınevlerinin karameti nedir?

En iyi yazarlar bu yayınlarla çalıştığı için mi iyidir? Yoksa bu yayınlar yazarları yüzünde mi
İyi olur?

Ortalık çok karıştı ama şey var: Tavuk mu yumurtadan çıkar? Yumurta mı tavuktan?

Cevabı olmayan bir sorudur bu. Ama kısaca Yayınevi = Yazar demektir.

Bir yayın evinin kalitesini, bünyesinden çalışan kitaplarını bastığı onun köklü ismini temsil eden yazarları belirler. Bir yazarın kalitesini ise, kiminle çalıştığını. Böyle dairesel bir döngü söz konusudur.

Valla kartallar yükseklerden uçar. Yazım dünyası seni nereden uçtuğunu göre değerlendirir. Gerçek hayat, watty de olduğu gibi yerlerde sürünerek ergen kandırmaya benzemiyor. İyiysen zaten en yükseklerde en iyi yerlerde çalışırsın.

...

Önemli yazar serzenişidir.

Bana dedikoducu diyebilirsiniz, ama ben kitabın başından beri sürekli mazlumun, mağdurun, az okunmalı yazarın yanında olmadım mı?

Ne demek sen watty yazarını küçümsüyorsun?

Küçümserim. Yayınevini de küçümserim, yazarını da.

Sırf milyon okunduğu için basılan kitabın da, satılsın da paraları cukkalayayım diyen yayınevininde gözümde zerre değeri yoktur, bu böyle biline.

Diyorlar ki o kitaplar güzel.

Büyük ihtimalle o sırada çığıranlardanlardandı. Kaçtım ama kaçamamışım, burada da yakalandık.

Bana şöyle dediler. Büşra bilmemde Koray neycine süper yazar. Gerisi çöp.

İşte ben o çöp dediğin yazarların savunucusuyum. Hiç okumadığı  kitaba nasıl çöp der bir insan? Belki güzel nereden biliyorsunuz? Popi yazar olamadık, okuyucumuz az diye mi çöpüz? O popi yazarlara bin basacak insanlar her gün watty de kayboluyor bu yüzden.

Siz hiç 1k okunmalı olduğu halde, yayınevlerinin teklifler yağdırdığı kitap gördünüz mü? Ben görmedim. Herkeste biliyor ki, güzel olduğu için değil. Okunma sayısı çok olduğu için basıldı kltaplar. Basanlar ise sadece okuyucu ve takipçi sayısı ile ilgileniyor kitabın içeriği ile değil. Bana o kitaplar güzel demeyin, onun yerine ayaklarımdan tutup  camdan atın beni daha iyi. Az okunmalı kitapta güzel o neden basılmıyor, o neden okunmuyor? 60 bölümdür watty kitaplarının nasıl yollarla keşfedildiğini yazıp durmadım mı?

Derdim şu, geçen bölüm kitabı basılan watty yazarlarını eleştirirken tutup bana o yazarları savunanlar oldu. Neymiş: Watty yazarlarını küçümsememeliymişim. Kitabı basılan yazarlardan bahsediyoruz ve siz üzerinize alınıyorsunuz. Az okunmalı kitaplar ne zamandan beri basıldı? Aranızda milyonluklar mi var?

Eğer yanlış anlaşıldıysa burada net düzeltiyorum. Ben watty yazarlarını küçümsemiyorum. Çünkü bende watty yazarıyım ve popi değilim. Önyargılı watty halkının, çöp olarak gördüklerinden biriyim.  Ve popi olduğu için basılan yazarları küçümsüyorum. Eğer zamanında sizde küçümseyeydiniz, popi olup kendilerini göğe çıkarmazlardı. Kalabalıktı onlara güç veren.  Eseri güzelmiş çirkinmiş beni ilgilendirmez, watty de bir çok güzel hikaye var ve ben herkese eşit davranan bir insanım.  Siz denilmesini bile sevmem, çünkü sanalda herkes eşittir.

Eğer o popi yaptığınız, uğruna çığlıklar attığınız kitaplar milyon okunmamış olsa nah basılırdı. Çok güzel diye ayılıp bayılıyorlar. 1k okunmalı olsa o kitaba çöp der suratına bile bakmazdın. Ne kitap olurdu ne film.

Sizde bunun farkında değil misiniz?

Tapındığınız o kitaplar, bir doğan yayıncılığa dosya olarak gönderilseydi kapağı kaldırıldığı gibi çöp sepetine yollanırdı. İyi yayınevlerinin bakmayacağı kadar kötüler. Sadece kitabın içeriğine önem vermeyen, para kazanmak için basım yapan merdiven alt yayıncılar onlara baktı. Eğer güzel kitap basıyor, içeriğe önem veriyorlarsa neden 1k kitap basmıyorlar?

Tek ölçüleri: okuyucu ve takipçi sayısı.

Bizden, senden, ondan, hiç kimseden farkları yok. Sadece çılgın bir ergen okuyucu kitleleri var.

Geçen gün mesaj aldım.

Arkadaşın kitabını bastırmak istiyoruz, hayallerine ulaşması için sende destek ol.

Yıkıldım.

Kitap bastırmak destekten geçiyor çünkü. Çok okunmak, çok desteklenmekten. Ve kitap yazmak değil bastırmak onun hayali.

Kimse yazar olmak istemiyor, herkes ünlü olmak istiyor.

Kalabalığın baskın güç mekanizması buna karar veriyor. Ergenler yıkıyor ortalığı kitap oldu, film oldu, dizi oldu (!)

Geçen gün kötü bilmemne filminin ımdb de 1.8 puan aldığını söylemiştim. Rezalet.

Bir başkası da dizi olacakmış. Bu mu başarı? Sadece yeni bir rezillik daha.

Basit bit arz- talep ilişkisi. Güzel olduğu için değil. Satacağı için.

Talep var, binlerce kişi elinde 25 lr tutuyor ve onu vermeye hazır, tabi ki arzı üretip satacaksın. Talep artıkça üretim de artar. Oyuncak ayıları, tişörtleri ve anahtarlıkları bile üretilir. Çünkü bu ticaret, sanat değil. Ben ticaret yapıyorum, bana para verecek çok ergen var de canımı ye. Ama kendimi Canan Tan ile bir görme. O sanatçı, sen tüccarın eline düşmüş tüccar.

Bir kitabın çok okuması onu güzel yapmaz demiştim en başında, hala öyle diyorum ve bunu anlatmaya devam edeceğim. Ayrıca okurlarıma çok önem veren biri olarak şunu söyleyeyim, kimse üzerine alınmasın ve kırılmasın.  Okur lafı bile acayip geliyor, daha çok ben yazıyorum ve karşılıklı konuşuyor tarzındayız. Eşitim, dert ortaklarım olarak görüyorum hepinizi. Ve arada bazı popi kitapları beğenen, hayranlık besleyenleriniz olabilir. Sevdiği şeyi savunabilir ya da kendinden utanabilir. Bunlar kişisel zevklerdir. Ama okursun biter, bir çeşit tüketim malzemesidir. Tüketir atarsın, çıldırmaya gerek yok.

Bende zamanında beyaz roman mı pembe roman mı ne ondan okurdum. İnternetten ebook olarak indirir gece yatağımda kıvrılıp gözlerimi kör ederim. Ama şimdi ki  watty e bin basan kitaplardı, birinde erkeğin yaşı fazla büyüktü ve kızda küçüktü sarsmıştı bu durum beni biraz bende bıraktım neyse

Ben sadece gerçeğin farkında olalım ve fazla  bağlanmayalım istedim. Her yaşın ayrı güzelliği, ve ayrı beğeni ve zevkleri var. Şu an güzel bulduğunuz şeyler ileri ki yaşlarda güzel gelmeyecek. Doğanın kanunu bu direnmeye çalışmanız nafile. En başta üniversitede değişmeye başlayacak, bir doktor, bir bilim insanı, bir sanatçı olacaksınız belki de. Ancak o zaman o karanlık geçmişinize geriye dönüp bakmak bile istemeyeceksiniz.

Hepinizi çok seviyor, gelecekte yüksek mertebelere layık görüyorum. Yazdıklarımı da kimse üzerine alınmasın, sadece sizin aracılığınızla bilinçlendirici ve yazdıklarımı açıklayıcı bir yazı oluşturmak istedim, görüşürüz❤️

SAKIN DENEME(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin