-Burası Türkçe derslerinin yeri değildir.
İmza: Popi yazar.Bölüme ayılıp bayıldığınız bir yazarın sözüyle başlıyorum. Milyon okuyucu var ama bunu söyleyecek beyni yok. Sen hikayeni hangi dil ile yazıyorsun? Türkçenin nasıl bir önemi yok muş muş muş.
Bugünkü dedikodu köşemizde arkasından saydıracağım yazarın ismi bende kalsın, çünkü sevenleri olabilir. Gerçek yüzünü görseniz sevmezdiniz ama hayallerinizi yıkmak istemiyorum.
Arada hikayesini okumaya çalışıyor ve panosuna bakıyordum. Klasik watty turum, kavga varsa hiç kaçırmam ama ortalık sakindi. Hatta iyi niyetli bir arkadaşınız panoya şöyle bir şey yazmış:
Durumu kötü bir arkadaşımız için yardım topluyoruz. Bilmem ne ablacığım, sende katkıda bulunur musun?
Cevap, Oradan nasıl gözüküyorum bilmiyorum ama benim de pek durumum yok!
Çok bir şey istemiyoruz, arkadaşın durumu kötü.
Tekrar cevap gelir. Ben bankacı kocamın 2bin lr mayaşıyla İstanbul'da kirada geçiniyorum.
Okuyucu şoktadır, bende şoktayım.
Bankacılar 2bin almaz bankacı değil demekki ama neyse, asıl şaşırdığım yazar kendini o kadar bir halt saldırmıştı ki, sanıyoruz Hilton da evlendi. Yardım isteyen kişide acıyıp hemen geri bastı. Tamam o zaman, bilmiyordum....
Vallahi kimsecikler bilmiyordu. Yardım olsun diye kitabını alacak kadar acımıştım. Hala bilmeyenler var. Yaşı büyük ablalarınızın, milyon okunan yazanlarını ne hikmetse üstün insan konumuna sokuyorsunuz. Milyon okunmak, hayatta ne olduğunuzu ve yaşam gerçeklerini değiştirmez gördüğünüz gibi.
Ama bu ablanız Benim paraya ihtiyacım yok! Ama kitabın parasıyla çeyiz alacağım. diye diklenip duruyordu. Saf watty okuyucusu inanır böyle şeylere. Halbuki kitabı milyon okununca bile hiç bir yayınevi buna teklif getirmemiş, yanlışlıkla teklif edenlerde kitabına göz attığı an teklifi geri çekmişti. Çaresiz yazan, bana gelmeyen yayınevine, ben giderim mantığıyla sitelerine mail atmaya başlamıştı. En sonunda anası yayınevinde çalışan bir okuyucusunun yardımıyla kitabını bastırmayı başardı.
Bende yeni yazdığı kitabına göz atıp, belki kavga çıkarda ortalık şenlenir diye bakınıyordum. Ama kitabında beni yoran, gözlerimi altı numara miyop yapan bir şey vardı. Gereksizce saçmalayarak cümlenin ortasında büyük harfle başlıyordu. Dedi, diye, diyerek... bu kelimeler özel isim değil ve cins isimler cümlenin ortasında büyük yazılmaz.
Ali "Eve gel." dedi.
Ali dedi. (Ana cümle)
"Eve gel." (Ana cümlenin içindeki cümle)Ali Dedi. Olmaz. 'dedi' burada cümlenin eylemi. Tıpkı geldi, gitti, pişti gibi.
...
Ben bu ablanızın en azından lise bitirdiğini düşünerek bu şekilde açıklamadım. Gerçi keşke anlatsaydım, belki anlamış olurdu...
Sadece iki satır yazıp, dedi cinsi kelimeleri büyük harfle yazma. Ve kırılmasın diye arkasından ekledim başarılar vs. Maksat üzülmesin.
Bu cümleme karşılık öyle cevap yazmış ki. Sevgilim bile uğraşıp benim için o kadar yazmamıştır. Üç parça halinde kolon kolon mesaj. İmleci aşağıya sürüklüyorum bitmiyor... Yazdığı bölüm bu kadar uzun değil. Ciddi saplantılı tehlike sezdim. Öldürecek beni!
Üşenmeyip cevabını okumaya çalıştım, ve yazdıkları içinde tek kelime konuyla alakalı bir şey yok. Büyük-küçük harf falan umru değil. Lafını bile etmemiş. Türkçe dersi lüzumsuz konusunu burada açmıştı.
Ben Türkiye'nin en iyi on yayınevinden biriyle çalışıyorum.
Ya Allah için bi gidin rezil etmeyin kendinizi. Hiç kitap okumamışlığınızı ve bilgisizliğini belli etmeyin. Watty e bırak ilk onu, ilk elli yayınevi bile sümüğünü atmaz. Ülkemizdeki yazarları, yayınevleri hiç bilmeyecek kadar cahil olabilirsin ama yapmayın be... Bu kadar mı düştük? Bir bölümde şu herkesin diline doladığı ilk on yayınevini açıklayacağım.
Kitabım kaç yüz baskı gördü.
İşte kandırdın matbaadan bozma bir yeri bastırdın kitabını da, bunun konuyla alakası ne? Eğer kitabın milyon okunup çok satılınca hayattaki başarısızlıklar ve cahillikler yok olacak sanıyorsan yanılıyorsun. Yetişkinler dünyasında kimse buna önem vermez.
Benim yazar koçum var.
Bir Büyük harfi öğretememiş ama...
Ben doğru yazıyorum, sende biraz kitap okursan görürsün.
Senin o gördüğün kitapların hepsi bizim hocaların kıçından çıkıyor haberi yok. Tam bu noktada mesajına karşılık yazamayacağımı anladım, önyargıdan gözü kör olmuş, kibri başına vurmuş bir insandı. Hatta diğer kitaplar yanlış, tek o doğru...
Bunların hiç biri beni ilgilendirmiyordu. Söylediğim konunun bahsini etmedi ve sadece anlamsızca konuştu. Cahil insanın verecek cevabı çoktur ama verilen cevabı anlayacak hali de yoktur.
Sık sık kullandığım, bazılarınıza itici gelebilen ergen lafını bu tipler için kullanıyorum ben. Beni engelledi mi bilmem ama ben cevap yazmayıp direk engellemiştim. Sonra bildirimde gördüm ki, beni stalklarken yanlışlıkla takip etmiş. Sonra geri çekmiş. Valla altı üstü iki cümlenin onu bu kadar kudurtacağını bilemezdim.
Türkçe dersi mevzusuda saplantılıca profilimde gezerken görmüş ve aklı sıra cevap yazmış sanırım. İşin garibi, yazdığı kitabın karakteride Türkçe bölümü okuyor.
Özeniyorsun anlıyorum.
Başka birinin hayallerini gerçekleştirdiğini gördüğünde de kıskanıp bok atıyorsun.
Hala eylemleri büyük harfle yazan ve Türkiye'nin ilk on yayıneviyle çalıştığını sanan biri. Kitaplarına asla watty de final vermiyor çünkü para için yazıyor. Tabi bu Wattpad de genel olarak böyle.
Bir kitaba başlamadan önce yazanının takipçi sayısına ve kitabının okunmasına bakın, fazlaysa kesin final vermeyip size parayla kaktırcaktır. Ben söylüyorum, siz bilirsiniz.
Bugünkü dedikodu beni rahatlattı. Pek bir eğitici olmadı ona ama yb lerde devam ederiz artık, görüşürüz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKIN DENEME(Tamamlandı)
No FicciónNasıl popüler olunur? Okuyucu çekme ve keşfedilme yollarını anlatan wattpad kılavuz kitabıdır. Popüler olmak istiyorsanız, deneyin...