SAKIN DENEME(Tamamlandı)

28. "Cahillik Başa Bela"

iki gün önceye kadar okurlarının bayıldığı bir watty ablası kendi kendini infaz etti. Bunun sebebi ise cahilliği. Watty sayesinde işsiz güçsüz cahil ne kadar ablanız varsa, gençleri sömürerek bu noktaya geldi ama bir noktadan sonra tırtt sesi yükseldi.

Konuya geçmeden önce kimseye siyasi, sosyal, ekonomik ve dini görüşü için eleştirmeyip saygı duyduğunu söyleyeyim. Benim eleştirip hiç saygı duymadığım şey CEHALET.

...

Kitabında siyasi konulara yer verip, zıt bir kutbun ucunda sallanan bir cahil olarak, zıt kutbun ucundaki diğer cahil kesimin tepkisini çekmiştir. Şu anda bir çeşit linç girişimi yaşıyor. Yazdığı genç yetişkin edebiyatına ait eserinde, dini mevzulara çok kırıcı bir şekilde yer verdiği için bende soluğum kesilmiş halde olayı yakınen takip ediyorum.

Bu yazar 25 yaş altı gençlere hitap etmekte ve aralarında onu seven kapalı okuyucuları da bulunduğunda tepkiler çığ gibi yağdı. Ben dün sabah takip ettiğim bir arkadaşımın bildirimi etkinlik panomda gördüm. Bir paragraf saydırmış. Neye kime saydırdığını bilmediğimden, tıkladığım ve çığlık attım.

Hiç sevmediğim hatta engellediğim o malum yazarın kitabına yanlışlıkla tık vermiştim.

İlk şokum geçince, bir sürü yorum gördüm. Watty sakinleri yememiş içmemiş paragraf paragraf geçirmiş ayıptır söylemesi.

Reklamın iyisi kötüsü olmaz mantığıyla düşünürsek, hikayesi şu anda patladı. Sıralama uçtu o kadar yorum, benim gibi atlayan sazanlar, yağan tıklar falan...

Ama gel gör ki, hepsi yazara saydırıyor. Ortada iyi bir şey yok. Kısaca imam osurdu, cemaat sıçtı, bende sıvamaya geldim. Yazar ise hala debeleniyor.

Ona tepki veren kişilerden birinin yazdıklarının ekran görüntülerini alıp "Yorumsuz" Başlığı verdiği bir duyuru bölümünde paylaşmış. Bu nasıl yorumsuzluk anlayamadım. Resmen eyyy benim sadık ergen neferlerim hadi bu kızı linç edin dedi.

Ama yemezler. Alışmış sürekli kendini mağdur gösterip kalabalığın gücüyle insan ezdirmeye de bu sefer kendini haklı çıkaramadı. Oy verme yaşının altındaki kesime hitap ederken, şirazenin ucunu kaçırdı. Çünkü okurlarını aşalayıcı bir bölüm yazmıştı.

** Romantik diye bir edebi tür yoktur. Pembe romanların içinde de siyaset barınmaz.

Çoğu kişi sen romantik yazıyon, siyaset nalaka be! diye tepki gösterdi. Öncelikle her türde aşkın çeşitli türleri üzerinde konuşulabilir. Bütünüyle aşk üzerine olabilir ya da bir kaç sayfada işlenebilir. Sonuçta bir katil, depremzede ya da savaş kahramanı da aşık oluyor. Tabi bu o kitabı romantik yapmaz. Asıl sorun yazarın bile ne tür yazdığını bilmemesi. Sen genç edebiyatı yazıyon, siyaset ne alaka diyebilirsiniz.

Eksiğini kabul edip, kendini geliştirmeye çalışan herkese saygım sonsuz. Boynuz kulağı her an geçer, illa her şey diploma demek değildir. Ama

amaaaaan diploma önemli değil, ben evde kendimi geliştirdim.

diye eğitimi küçümseyen, hatta kendini okumuş insandan üstün görenler gün gelir çatınca kendini rezil eder. Ben buradaki pek çok ablanızdan daha üstün insanlar olacağınızı düşünüyorum. On yıl sonraki halinizi hayal edip, şu an kime saygı duyduğunuzu düşünün. Şöyle ki, okuduğunuz yazar hangi türü yazdığı ve hangi kesime ve yaşa hitap ettiğini bilmelidir. Yüzde doksan 25 yaş altının okuduğu kitabında gelmiş dini konulara yer vermiştir. Beynini çıkarıp atsa daha iyiydi.