8.

6.3K 385 24
                                    

Beni sıkı bir şekilde tuttuğu için düşmemi engellemişti. Buna minnettardım fakat anlamadığım bir şekilde bu benim rahatsız hissetmeme neden oldu. Rahatsız hissediyordum çünkü ona oldukça yakın duruyordum. Hızlıca verdiği nefesi yüzümü yalayıp geçiyordu. Üzerine sıktığı pahali parfümün kokusu ciğerlerime çoktan dolmuştu bile. Nefesimi tutmaya çalışsam bile çok geç kalmıştım. Ve itiraf etmek istesem de gerçekten güzel kokuyordu.

" Ah, belim. Acaba, "

Sözümü tamamlamama izin vermedi. Başımı tutan elini hızla çektikten sonra beni kendinden uzaklaştırdı ani bir hareketle. Geriye doğru sendeleyip kabin duvarına çarpmama neden olmuştu bu hareketi. Ağzından minik bir inilti çıkarken bana yeniden yaklaşacağı sırada elimi kaldırıp onu durdurdum, gerek olmadığını bildirir bir şekilde.

Bu çocuğun kişisel alanıma girmesine bir daha izin vermemeliydim.

" Hyung, iyi misiniz? Özür dilerim, gerçekten. "

Kai, mahçup bir ifade ile hala ona sataşan Sehun'u itip yanımıza geldi.

" Ben iyiyim. "

Söylediği tek şey bu olmuştu. Bana bir kez daha bakmadan menejerin onu çağırması ile hızlıca yanına koştu.

" Moon Ri, "

" Bende iyiyim. "

Gülümsemeye çalıştım ama suratımın tuhaf bir hal aldığındanda eminimdim. Kai de başka birşey söylemeden uzaklaştı yanımdan. O giderken dağılan üstünü düzeltirken hemen ileride beni izleyen bir çift göz ole karşılaştım.

Lay.

~ ~

" Birinci olmamız çokta beklenmedik birşey değildi. Çocuklar bunu hak etti. "

Kang Young Joon, Music Bank çıkışı oldukça sevinçli olan üyeleri iki arabayla önden yollamış beni de peşi sıra Menejerlerin bulunduğu arabaya doğru sürüklemişti. Ona defalarca stilistlerin yanında girmem gerektiğine dair nutuk atsam da beni dinlememişti bile. Arabaya adım atar atmaz bütün gözler önce bana sonra da Kang menajere çevrilmişti. Hepsinin bakışlarında " Senin burda ne işin var? " anlamının yattığı apaçık ortaydı. Rahatsız bir şekilde diğerlerinden izin isteyerek en köşeye geçip oturdum.

Rahatsız olmuştum. Gerçekten rahatsız.

Sonunda tekrar şirkete döndüğümüzde arabadan en son ben indim diğer Menejerlerin geçmesine izin vererek. Kang Menejer bile bana işimin bittiğini artık gidebileceğimi söyledikten sonra beni gerisinde bırakarak koşar adım şirkete, üyeler ile ilgilenmek için aceleci bir şekilde kapıdan girdi. Arkasında her zaman yanında taşıdığı mavi ajandasını bırakarak. Peşinden bağırsam da o anki heyecanla beni duymadığı kesindi.

Arabanın kapısını kapatmadan önce ajandayı aldım. Fanların çığlıkları arka kapıda olsam bile oldukça kuvvetli bir şekilde kulaklarıma doluyordu.

Kapıda bekleyen güvenliğe eğilerek selam verdikten sonra hızlı adımlarla Kang menajerin peşinden yürümeye başladım. İki dakikada nereye kaybolduğunu gerçekten bilmiyordum. Ve koca şirkette nereye ilk önce bakacağıma da emin değildim. Adam bir anda ortadan yok olmuştu.

" Bakar mısınız? "

Yanından geçmek üzere olduğum kadını aniden durdurunca oldukça şaşırdı.

" Kang Young Joon menajer, "

Kadın daha sorunu soramadan arkamda kalan koridoru işaret etti.

" EXO'nun soyunma odasına gidiyordu. "

" Ah, teşekkürler. "

Ona da eğilerek selam verdikten sonra aynı hızla soyunma odasına yürümeye başladım. Açıkcası ajandayı biran önce teslim edip tekrar otele dönmek istiyordum. Bugün pek iş yaptığım söylenemezdi fakat sahne arkasında saatlerce beklemek zorunda olmak beni yormuştu. Hemen gidip yemek yedikten sonra sadece uyumak istiyordum.

Oh, My Daughter! (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin