Oh, My Daughter! (✓)

66.

2015, Mart'ın 2'si - Çin.

" Ben, teşekkür ederim, buraya kadar gelmemizi sağlayan sizlere ve ailemize. Ve elbette konuşmama izin verdikleri için kardeşlerime. “

Luhan elindeki havlusunu sıkı sıkıya tutmaya devam ederken sahnenin hemen ilerisinde bulunan çocuklara döndü. Kris, devam etmesi için başıyla işaret etti hızla. Hepsine bir gece önce bu anda herşeyi açıklayacağını söylemişti. Tüm üyelerin haberi vardı ve tek biri bile itiraz etmek içine ağzını açmamıştı. Bunun bu şekilde olması belkide en doğru olanıydı. Elbette Luhan'a kızacak ve Mari'den intikam almak isteyeceklerdi fakat Luhan bunun da bir çaresini bulabilecek kadar akıllıydı.

“ Ben.. Ve bir teşekkür  daha borçluyum. Lee Moonri'ye. “

Luhan derin bir nefes alarak verdi. Gerçekten derin bir nefes. Çünkü itirafı artık dilinin ucundaydı.

Sahneye çıkmadan önce bunun tekrarını defalarca yapmıştı. Ne söylemesi gerektiğini hafızasında ezbere tutuyordu. Fakat hepsi heyecan yüzünden aniden yok olmuş gibiydi. Birkaç kez kekeledi. Ama daha sonra aklına Mari geldi. Ve karşısında ki konser alanında yaklaşık 8.000 kişi vardı. Kısacası Luhan'ın artık konuşması gerekiyordu.

“ O sadece Başkanımızın kızı değil. Aynı zamanda benim sevgilim. “

Tabi hayranların bunu algılaması için aradan epey bir zaman geçmişti. Herkes öncelikle onun şaka yaptığını falan sanmıştı. Luhan şakaya kesinlikle gülerek devam ederdi, fakat hala ciddi duruşunu bozmamıştı. Dudaklarını kemirmeye devam ediyordu havanın çokta sıcak olmamasına rağmen terlemeye devam ederken. Bacağı ise uzun süre dans etmesinin nedeniyle titriyordu.

Başını çevirip tavanda asılı duran iki büyük ekrana baktı. Kameralar hayranları çekiyordu.

Kısacası Luhan'ın baktığı yerden hayranların görüntüsü pekte iç açıcı değildi. Ve bu biraz telaşlanmasına neden oldu. Onları yeniden üzmek istemiyordu. Kesik birkaç kez nefes alarak yeniden yüzünü hayranlara çevirdi.

“ Lütfen, beni dinleyin.  “ Hayranların yüksek sesli konuşmaları Luhan'ın duyulmasını engelliyordu. Binlerce kişi hep bir ağızdan bağırarak konuşunca konser alanı içinden çıkılamayacak bir kaos ortamı oluşturmuştu. Luhan'ın yanı sıra sahnenin her köşesine dağılmış diğer çocuklarda bu duruma epey telaşlanmışlardı.

“ Grubu terk edişinin nedeni bacağının sakat kalmasıydı. “

Yixing'in yüksek ve öfkeli sesi aniden mikrofon ile buluşunca herkesin yavaşça durulmasına neden oldu. Sahneye çıkmadan önce anlaşmışlardı. Hiç kimse Luhan'ın konuşmasına müdahale etmeyecekti. Bu onların iyiliği içindi elbette. Hayranların tepkisini onlarında çekmesini istemiyordu.

Luhan elindeki mikrofonu düşürecek gibi oldu aniden. Etrafına bakarak Yixing'i aradı uzun bir süre. Onu gördüğünde hayranlara en yakın olan merdivenlerin önünde duruyordu. Müdahale etmek istedi ama mikrofonu kapatılmıştı. Olduğu yerden bağırsa bile sesini ona zor duyurabilirdi. 

" Hala da öyle. Dans etmesi, futbol oynaması, koşması yasak. Bunlar onun en sevdiği şeyler, değil mi? Fakat bunu fark eden var mı? Kareografiyi tamamen ona göre uyarladığımızı fark eden varmı? " Yixing neden bu kadar öfkeli olduğunu bilmiyordu. Belki de fanların bu bencilliği artık onu yıpratmıştı.

" Film çekimi için hiç istememesine rağmen dublör kullanıldığını fark eden varmı? "  Tao elindeki mikrofona konuştu soğuk bir sesle. Az önceki neşeli konser atmosferi tamamen yok olmuş durumdaydı.