Oh, My Daughter! (✓)

28.

Vote vermeyi unutmayın Lütfen, Lütfen,  Lütfen. ♡

Sabah karşı 6 sularında otele gelip uyuduktan sonra rahatsız ve sızlanmama neden olacak şekilde uyanmama neden olan şey ısrarla çalmaya devam eden telefonum olmuştu. Yatağımın yanında bulunan komidinin üzerinde ki telefonuma uzanıp açtığımda Areum menejerin soğuk ve sert sesiyle karşı karşıya kalmıştım.

" Hemen hazırlanıp 5 dakika içinde 8013'e gel. "

Areum Menejer başka birşey söylemeden kapattığında afallamış bir şekilde telefon kulağımda kalakalmıştım. Daha önce bana hiçbir şekilde bu ses tonunu kullanmamıştı. Açıkcası afallamanın yanı sıra biraz korkmuştum. Hızla yataktan kalkıp bir jean ve üzerime geçirdiğim hırka ile oda anahtarımı aldığım gibi Areum Menejerin kendi odasına gittim hızlı adımlarla. Kısa yolculuğumda şu son iki gündür neyi yanlış yaptığımı düşünürken çoktan odaya gelip kapıyı çalmıştım bile. Ve şaşıracağım bir şekilde kapıyı açan Kang Menejer olmuştu. Bana olan bakışlarında öyle bir öfke vardı ki kalbimin daha hızlı atmasına neden olmuştu.

Korkuyla aklımdan geçen ilk şey Luhan ve benim aramdakileri öğrenmiş olmalarıydı. Eğer öyleyse, gerçekten başımız beladaydı. Beni azarlamalarına asla izin vermezdim fakat aynı şey Luhan için geçerli değildi. O şirketin çalışanı sayılırdı ve izin almadan bir ilişkiye başlaması kesinlikle büyük bir suçtu.

Koridoru geçerek içeri ulaştığımız da ikinci bir şaşkınlık yaşamıştım. Tüm menejerlerle birlikte bütün üyelerde odanın içindeydi. Çocuklar bana üzgün bir şekilde bakarken yetkili olan menejerler oldukça kızgındı. Fakat içlerinde biri vardı ki onun bakışlarıyla hiç karşılaşmamayı dilemiştim.

Luhan.

Bana bakışlarında ki anlam sadece öfke ve nefretten ibaretti ve bu kalbimin sıkışmasına neden oldu. Bu bakışlara daha fazla katlanamayacağımı hissettiğim de bir açıklama almak için beni odasına çağıran Areum menejere döndüm. Elinde tutuğu tabletiyle yanıma geldiğinde açık olan sayfaya bakmam için gözümün içine sokmak istercesine gösterdi. Bu hareketine karşılık birkaç adım gerileyerek elinde ki tableti aldım.

Dispatch'in anasayfasında bulunan resimi görmemle yaşadığım şaşkınlıkla neredeyse elimde ki oldukça pahalı olan tableti düşürüp kırıyordum.

Kimsenin olmadığı bir yerde bu resim nasıl çekilmişti? Tanrım!

Bakışlarım cam kenarında sessizce oturan ve bakışları ben odaya girdiğimden beri benimle birkez bile buluşmayan Yixing'e odaklandı daha sonra bana hala nefretle bakan Luhan'a. Galiba şimdi oldukça büyük bir seçim yapmam gerekiyordu. Hem onların arkadaşlıklarını hemde Yixing'in paçasını kurtaracak, benimde tüm nefretleri üzerime çekecek birinci seçenek. İkinci seçenek ise, Yixing'in beni zorla öptüğünü söylerek hem Luhan ve onun arasındaki arkadaşlığını ve Yixing'in şirketle arasını bozacak hemde benim paçamı kurtaracak.

" Bu ne demek oluyor? Nasıl böyle sorumsuzca şeyler yaparsınız? Kaba olmamaya çalışıyorum ama sizin bu yaptığınız tamamen aptalca. "

" Özür dil- "

Areum Menejer konuşmama izin vermeden elimde tutmaya devam ettiğim tableti sert bir şekilde çekip aldı. Herkesin içinde beni rezil etmekten başka birşey yapmıyordu. Hayatımda en nefret ettiğim şeylerin en başında kesinlikle azarlamak yatıyordu. Bu kadın benim kim olduğumu bilmiyor muydu?

Ben Lee Moonri'ydim, Lee So Man'ın kızı.

Areum sinirli bir şekilde sırıtmamı görünce beni şoka uğratarak elinde ki rulo yaptığı dergiyi çokta sert olmayacak şekilde omzuma vurdu. Suratımda ki gülümseme aniden yok olarak sinirli bir şaşkınlıkla ona döndüm.

Bu kadın ne yaptığını sanıyordu? Kim oluyordu?

" Şimdi de gülüyor musun? Zhang Yixing'in başını belaya soktuğun yetmiyormuş gibi karşıma geçmiş birde gülüyor musun? Seul'e döndüğümüz de yapacağım ilk şey seni şirketten attırmak olacak. "

Elinde sallamaya devam ettiği rulo dergiyi sinirle güldüğümü görünce yeniden vurmak için kaldırdı fakat Kang menejer onu son anda durdurdu. Konuşmak için ağzımı açmak istiyordum fakat tıkanıp kalmıştım.

Yixing ne yapmıştı? Onlara ne söylemişti emin değildim ama hepsinin benim üzerime gelmesinin nedeni sanırım onun doğru düzgün bir açıklama yapmamasıydı. Yüzüme de bu yüzden bakamıyordu ve ona daha dikkatle baktığımda yüzünün kıpkırmızı olduğunu görebiliyordum.

" Bu belayı nasıl temizleyeceğiz? Kendini bilmezin biri çocukları ayartırken, "

" Kim Areum-sshi. "

Kang Menejer, onu son söylediği sözle susması için uyarsa da artık sinirlerimi daha fazla tutabileceğimi sanmıyordum. Bu yüzden önümde duran Kang Menejerin arkasından çıkarak Kim Areum ile karşı karşıya geldim.

" Sen kimsin? Nasıl bana böyle sözler söyleyebiliyorsun? "

Bu sözümle birlikte hem Areum hem de odada ki tüm herkes şaşkınlığa uğrarken Kang Menejer konuşmamam için beni kolumdan tutarak sürüklemeye çalıştı.

" Bırak beni. "

Kang Menejerin kolumu tutan elini hızla iterek yeniden içeriye döndüm. Yixing'de ayaklanmış yanıma kadar gelmişti.

" Az önce ne dedin sen? "

Areum Menejer şaşkınlığını üzerinden attıktan sonra konuşmaya başladı.

" Kim olduğunu sordum? Ve açıkçası benim kim olduğumu bilmeyen biri olduğunda belli. "

" Kang Young Joon, bu kız ne diyor? Aklı başında mı? "

" Lee Moonri, yapma. Hadi, gidelim. "

Kang Menejer bu sefer omuzlarımdan tutarak beni sürüklemeye çalıştı ama yeniden elinden kurtuldum.

" Beni azarlayabilecek bir yetkiye sahip değilsiniz, hiçbiriniz. Yaptığımın yanlış olduğunu  düşünmüyorum. Birini seviyorsam, seviyorumdur. Neden başkalarına bir hesap vermek zorundayım? Zhang Yixing'e o gece hissettiklerimi söyledim ama o bunu düşünmeden red etti. İlişki yasağı olmadığı halde bana yalan söylerek yasağı olduğunu iddia etti. "

Bakışlarımı çevirerek yanımda şok geçiren Yixing'e odakladım. Yaşadığı şaşkınlık o kadar büyüktü ki ne diyeceğini uzun bir süre bilemedi, bu yüzden onun yerine de ben konuştum.

" Aptal bir fanın resmimizi çekip parayla satması neden benim ya da onun suçu oluyor? "

" Lee Moonri, çok ileri gidiyorsun. "

Kang Menejer karşıma geçmiş artık susmam için herşeyi yapmaya başlamıştı. Fakat ağzım bir kere açıldığında kapatması oldukça zor oluyordu.

" Hayır, artık kim olduğumu bilmeden azarlanmak istemiyorum, tamam mı! Hiçbiriniz beni bu şekilde uyarıcı bir ses tonuyla azarlama yetkisine sahip değilsiniz. "

" Lee Moonri- "

" Şirkette çalışan, sizin arkanızı toplayan bir elaman falan değilim ben. Hareketlerine dikkat etmesi gereken biri varsa o sizsiniz. Ben Lee Moonri'yim. Lee So Man'ın kızı Lee Moonri'yim. Ve eğer biriniz bir daha bana sesini bile yükseltecek olursa sonuçlarına fazlasıyla katlanacak. "

Daha fazla birşey söylemek istemeyerek arkamı dönmüştüm ki yüzümün korkuyla çarpılması, kalp atışlarımın düzensizleşmesi, bütün vücudumun titremeye başlamasına neden olan kişiyle karşılaştım.

Sayın Başkan, Lee So Man.

_____

Sizden istediğim birşey var kızlar. Şimdi bana isteyenler Lay ve Moonri'nin Skandalını bir haber gibi yazabilir misiniz? Dispatch'in haberini bu şekilde yapacağım çünkü. Bana yardım edin lütfen. :D

_____

Daha önce söz vermiştim fakat araya giren taşınma işlemleri falab filan derken unuttum bunu. Bu bölümde EYLÜL'cüğüme gelsin. Çok istemişti benden ♡