Öldürme Saati; Duyuru ~

2.9K 145 8
                                    

Orjinal adıyla : THE TIME OF KILL.

Ben uyurken geldiler.

Soluk yüzleri bana dik dik bakıyor, öfkeli olduklarını bildiğim sesleri uyanmamı söylüyordu. Bana herşeyi hatırlatmaya, ne yaptığımı hatırlatmaya gelmişlerdi. Beni suçluyorlardı. Yalnızca orada durup bana bakıyorlardı. Sadece yalnız kalmak istiyordum. Sadece unutmak ama onlara gitmelerini söylemek için sesim çıkmıyordu.

Neden burada olduklarını bildiğim için korkuyordum.

Buraya beni suçlamaya gelmişlerdi. Benden nefret etmeye. Duygularını bende paylaşıyorum. Kendimden herkesten daha çok nefret ediyorum.

Bana dokunamıyorlardı, çünkü onlar sadece birer hayaletti. Fakat bende onlara dokunamıyor, onları bir kenara itemiyordum ve yalnızca sözler onları yok etmek için yeterli değildi.

Gözlerine baktım. Hissetmemi istedikleri suçluluğu gördüm. Ve bu duyguyu gerçekten hissettim. Hatta başka birşey hissetmiyordum.

Suçluydum.

Çünkü onları ben öldürdüm.

Öldürme Saati; Birinci paragraf.

☆ ☆ ☆ ☆

" Hala anlamadın mı? Biz çoktan öldük. "

☆ ☆ ☆ ☆

Herkesin geri adım attığı bir dünyada öne çıkıp adım atan birisi. Bununla yüzleşecek cesarete ulaşıp kendini bulma mücadelesi. O, meraklı birisi ve bu merakı onu tehtid haline de getirebilir ve ya direnip oradan çıkaracak şey de olabilir.

_______

Anlatacağım hikaye, ne Kore, ne Çin ne de başka bir ülkede geçiyor. Hikayem, tamamen fantastik filmlere konu olacak tarzda uçsuz bucaksız bir Kayranın içinde dört tarafı devasa duvarlarla çevrili bir yerde geçecek. Ben olabildiğince anlatmaya çalışacağım ama gerisi sizin hayal gücünüze kalmış.

Okuyup, kütüphanesine ekleyen, yorum ve Vote yapacak olan okuyucularıma şimdiden çok teşekkür ederim.  Umarım desteğinizi esirgemezsiniz.

* Hikayeyi, kısa bir süre önce The Maze Runner filmini izleyince yazmaya karar verdim...

Oh, My Daughter! (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin