Zach Bennett
Dakikalardır karşımdaki mükemmelliği izliyordum. Hafif turuncumsu saçlarını dağınık bir topuz yapmış, gözleri çok az da olsa şişmişti. Normalde bu saatlerde uykuda olması gerekiyordu. Bugün uyuyamamıştı anlaşıldığı üzere.
Benden korkuyordu. Bunu gözlerinden anlayabiliyordum. Biraz daha zorlasam ağlayacaktı sanki. Ama alışacaktı. Zamanla o da beni sevecekti, biliyordum. İki yılımın karşılığını alacağıma inanıyordum.
Sevmese bile bana biraz iyi davransa benim için yeterliydi. Hele ki bana bir kez olsun gülümsese... her güne uyanmak için bir amacım olurdu artık. Lakin çok şey istiyordum. Ben elimdekiyle yetinmesini bilen bir adamken konu Perri olunca sınırlarımı fazlasıyla zorluyordum.
"G-git lütfen..."
Benden tiksinircesine konuşması sinirlerimi bozuyordu. Onun yanı başındayken ondan bu kadar uzak kalmak zorunda olmak beni sinirlendiriyordu. Üstüne üstlük o da iyice üzerime geliyor, beni iyice zıvanadan çıkartmak için uğraşıyordu âdeta. Bu hareketlerinin sonucu olarak istemesem bile ona zarar verebileceğimi bilmesi gerekiyordu.
Yapmamalıyım, onu korkutmamalıyım. Bana güvenmez. Güvenini sarsmamalıyım. Beni sevmesini sağlamalıyım.
Bana korkuyla bakması sinirlerimi gererken kendime hakim olamayarak onun üzerine doğru adımladım. Belki ona sarılırsam benden bu kadar korkmazdı. Hem annem sarılmak insanlara iyi gelir derdi. Belki bize de iyi gelirdi.
Ben ona doğru ilerledikçe o gerilemiş, en sonunda da arkasındaki duvara yaslamıştı sırtını. Çaresizce etrafa bakış attığında onun bu davranışlarını anlamlandırmaya çalışıyordum.
Harika, şimdi de ağlamaya başlamıştı!
Yavaş yavaş yanına ilerledim. Tam dibinde durduğumda bir elimle bileğini kavradım. Sarılabilmem için duvardan uzaklaşması gerekiyordu. Fakat o birden bileğini kendisine çekiştirmeye başlayarak elimin baskısından kısa sürede kurtulmuştu.
Sarılmak istemiyordu...
Derin bir nefes alıp bu sefer aramızdaki mesafeyi tamamen kapattım. Ellerimi akmakta olan gözyaşlarının üzerine yerleştirip "Şşt, ağlama!" dedim hafif kızgın çıkan sesimle. Biraz daha bu şekilde davranırsa sinirlenmeye başlayacaktım.
Bir elimi kaldırıp ağladığı için yüzüne yapışan ufak saç tutamını kulaklarının arkasına atmayı amaçlamıştım ama onun gözlerini sıkı sıkı kapatmasıyla bunu yapmaktan vazgeçtim.
Havada kalan elimi indirip birkaç adım geriledim. Sinirli çıkan sesimle "Beni istemiyorsun!" diye bağırmama engel olamazken ondan hiçbir cevap gelmemişti.
Kendime sakin olmam gerektiğine dair telkinlerde bulunup arkamı döndüm ve evin çıkışına doğru adımlamaya başladım.
Mutfaktan ayrılmadan önce gördüğüm son şey Perri'nin yere çöküp hıçkırarak ağlaması olmuştu. Alışacaktı!
Tanrım, daha ilk karşılaşmamızda onu korkutup ağlatmıştım. Onun için sınırlarımı fazlasıyla zorluyordum ama yine de hiçbir şey yapmadığım hâlde onu üzmüştüm. Ben sabırlı bir adam değildim. O yüzden bana çabucak alışsa iyi olacaktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPLANTI
Novela Juvenil[tamamlandı] Uyanacaktı. Başını oynatıp yatış pozisyonunu değiştirdi. Sanırım gitme vaktim gelmişti. Ona son kez bakıp odasının açık kapısından koridora çıktım. Ses çıkarmamaya özen göstererek aşağı kata indikten sonra çıkış kapısına doğru adımladım...