Kısa bir hatırlatma; Zach'in şu anki evi 23.bölümdeki ev.
Perri Carol
Zorlu bir gecenin ardından gözlerimi yavaşça araladım. Gece boyunca onunla saçma salak sebepler konusunda tartışıp durmuştuk ve her şekilde yine onun istediği olmuştu. Sonuç olarak onun odasında ben yatakta, o da yerde yatmıştı. Bana inadına da sürekli uykusundan uyanıp ışıkları kapatmıştı gece.
*Flashback*
"Anlamıyor musun ya? Sen ışıkları kapatınca dışarıdaki ağaçların gölgesi odaya düşüyor ve ben ağaçlar rüzgardan hareket ettikçe rahatsız oluyorum!"
"Yatakta seninle yatmama izin verirsen ışıkları kapatmam."
"İzin falan vermiyorum. O ışıklar açık kalacak!"
Gidip sinirle ışıkları açtım. Yatağa tekrardan girdiğimde Zach de bıkkınlıkla yerde kendisine battaniyelerden hazırladığı yatağına yatmıştı. Sonunda!
Tam uykuya dalacakken duyduğum ışıkların kapatılma sesiyle sinirle doğruldum yattığım yerden. Gözlerim yavaş yavaş ışığa alışırken "Aç ışığı Zach!" diye çığırdım.
"Uyuyamıyorum lan uyuyamıyorum ışıklar açıkken! Daha ne yapayım anlaman için."
Sinirle yatak örtüsüne uzandım. Ona son kez bir bakış atıp sırtımı diğer tarafa döndüm. Yatak örtüsünü kafama kadar çekip biraz olsun uyumaya çalıştım. Başka türlü son bulmayacaktı bu saçma şey.
*Flashback son*
Gece nasıl uyuduğumu hiç anlayamamıştım. O yüzden de güne oldukça agresif başlıyordum. Oflayarak yattığım yerden doğrulduğumda hissettiğim ağrıyla duraksadım. Hayır, hayır, hayır. Lütfen tahmin ettiğim şey olmasın, lütfen. Şu an hiç zamanı değil.
Hızla battaniyeyi üzerimden atıp odadaki banyoya ilerledim. Lanet olsun! Banyonun her tarafının camla kaplı olduğunu hiç hesaba katmamıştım. Zach sanki özellikle seçmişti bu evi.
Banyoya gitmeden önce odanın kapısını kilitleyip öyle girdim banyoya. Evde büyük ihtimalle başka bir tuvalet daha vardı ama şu an onunla uğraşabilecek durumda değildim.
Banyoda gerekli işlerimi halledip çıktım banyodan. Bir bu eksikti gerçekten. Regl dönemimi takip etmeyi ihmal ettiğim için bu güne denk geleceğini çoktan unutmuştum. Valizimde bir tane ped vardı ama beni ne kadar idare ederdi bilemiyordum.
Buradan bir an önce gitmem gerekiyordu fakat birkaç dakikaya hareket edemeyecek hale geleceğimi düşünürsek geriye tek bir çare kalıyordu. Zach'den almasını istemek.
Odadaki valizimden iç çamaşırı ile ped aldıktan sonra tekrardan banyoya ilerledim. Karnımın ağrısı yavaş yavaş kendine geliyordu ve ben ağrıdan ağlamak istiyordum.
Banyodaki işlerimi halledip odaya döndüm. Şu an tek istediğim şey battaniyenin altına yerleşip bir süre öylece yatmaktı. Karnımın ağrısı ise gittikçe şiddetini artırmaya başlamıştı.
Yatakta yerimi alıp battaniyeyi kafama kadar çektim. Büzülebildiğim kadar büzülüp kollarımı ağrıyı biraz olsun bastırması için karnıma sardım. Ardından 1 saat daha kestirmenin iyi olabileceğini düşünüp ağrının izin verdiği kadarıyla uyumaya çalıştım.
Beynimin içinde yankılanan 'tak, tak' sesleriyle zorlukla açtım gözlerimi. Sesin nereden geldiğini anlamaya çalışılırken gittikçe artan sesten dolayı yüzümü buruşturdum.
"Aç şu kapıyı Perri!"
Tabii ya, en son kapıyı kilitlemiştim ama kilidini açmayı unutmuştum. Ondandı Zach'in bağırışları. Lakin şimdi nasıl açacaktım ki kapıyı? Kolumu kaldıracak halim yokken nasıl yürüyecektim onca mesafeyi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPLANTI
Teen Fiction[tamamlandı] Uyanacaktı. Başını oynatıp yatış pozisyonunu değiştirdi. Sanırım gitme vaktim gelmişti. Ona son kez bakıp odasının açık kapısından koridora çıktım. Ses çıkarmamaya özen göstererek aşağı kata indikten sonra çıkış kapısına doğru adımladım...