Zach Bennett
"Abi kız ciddi ciddi bayıldı ya lan şakanıza."
Şaşırmamıştım Perri'nin bayılmasına. Bu beklediğim bir tepkiydi. Ama beni gerçekten sevip sevmediğini anlamam için yapmak zorunda olduğum bir şeydi. Ve ben istediğim cevabı çoktan almıştım.
Kahkahalarla gülmeme engel olamıyordum. Beni sevdiğini söylemişti, beni
kaybetmekten korkuyordu!Perri üzerimde öylece yatarken zorlukla doğruldum. Şaka bir yana gerçekten vurulmuştum ama ciddi bir yara değildi karnımdaki kurşun yarası. Kurşun neredeyse sıyırıp geçmişti. Lakin yine de biraz olsa ağrı vardı. Kurşun karnıma zarar verip geçmişti dibimden.
Ben de bunu fırsat bilerek Perri'ye böyle bir şaka yapmak istemiştim. Aklımda böyle bir şey yoktu. Aniden canlanmıştı aklımda her şey. Tamam, biraz fazla abartmış olabilirdim. Yine de her şeye değdiğini düşünmekten alamıyordum kendimi. Perri'nin bana karşı olan duygularını öğrenmiş olmuştum bu sayede.
Yere gıda boyasıyla fazlaca su damlatmıştık. Deponun ışıkları en başında o yüzden kapalıydı. Yakından görüp su olduğu kolay kolay belli olmasın diye. O gelmeden hemen önce ise yüzüme etraftan bulduğumuz buz parçalarından sürmüştük. Amaç sanki vurulmuşum da ölecekmişim gibi gözükmemi sağlamaktı. Öyle de olmuştu.
Taksiyi biz ayarlamıştık Perri'yi buraya getirmesi için. Gecenin bu saatinde oradan geçen bir taksi bulması oldukça zordu. Hem başına bir şey gelebilirdi gecenin bir vakti. O yüzden ben göndermiştim taksiyi oraya. Ambulansın da gelmemesini belirtip olayı kısaca anlatmıştık. Her şey planlıydı yani.
Üstüne üstlük kaçak silah ticaretine de engel olmuştuk. Yaklaşık yarım saat önce polislere teslim etmiştik suçluları ve bu şakayı planlamıştık. Onlar ifademizi almak için bizim de gelmemizi söylemişlerdi ama ben saatin geç olduğunu, gün içersinde bir ara uğrayıp ifademizi vereceğimizi söyleyip ikna etmiştim polisleri.
Geriye de son olarak sadece Perri'yi buraya çağıracak kişinin oyunculuğu kalmıştı. William ise bunu kolayca başarmıştı.
Onun bana karşı olan duygularını bu şakayla öğrenmek istemezdim ama bu gidişle onun itiraf edeceği olmadığı için böyle bir yola başvurmuştum maalesef. Sonuç olarak pişman da değildim.
"Ciddi ciddi sen bu kızla mı sevgilisin şimdi?"
Clay'in sorduğu soruya gözlerimi devirmekle yetindim. Oturduğum yerden zorlukla ayaklanıp Perri'yi de kucağıma aldım. Clay'in neden böyle saçma salak sorular sorduğunu artık öğrendiğim için umursamıyordum.
"Bak ayrılacak olursan falan-"
"Siktir git Clay!"
"Yine kaltak Nermin'in oğluna kaldık iyi mi?"
Clay'in kendi kendine yakınmasını umursamadan deponun çıkışına doğru ilerledim. William'ın arkamdan "Zach istersen Perri'yi ben alabilirim. Yarandan dolayı zorlayabilir," demesiyle ona gerek olmadığını söyledim. Yaramın acıması şu an önemseyeceğim son şeydi. Hele ki Perri yanımda, kucağımdayken.
Depodan çıkıp arabanın olduğu yere geldiğimde fazla vakit kaybetmeden arabanın arka koltuğunda Perri ile yerimi aldım. Adam, William ve Clay'de benim ardımdan arabaya binmişlerdi.
William arabayı kullanmaya başlarken yanında oturan Clay, William'a laf atıyordu ama William'ın onu umursadığı yoktu. Benim yanımdaki koltukta oturan Adam ise öylece dışarıyı izliyordu. Bir derdi olduğu her halinden belliydi. Şu an yeri olmadığını düşünüp neyinin olduğunu ona daha sonra soracağımı beynimin bir kenarına not ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPLANTI
Teen Fiction[tamamlandı] Uyanacaktı. Başını oynatıp yatış pozisyonunu değiştirdi. Sanırım gitme vaktim gelmişti. Ona son kez bakıp odasının açık kapısından koridora çıktım. Ses çıkarmamaya özen göstererek aşağı kata indikten sonra çıkış kapısına doğru adımladım...