Bakın bebişlerim aşkitoşkolarım bölüm günleri Cuma/Cumartesi/Pazar diyorum niye bir sürü mesaj atıyorsunuz yeni bölüm diye az sabır ama olmaz böyle eokrksmslsmdaşödşm
Zach Bennett
Çiftlik evinden döneli yaklaşık 4 gün oluyordu. O süre zarfında Perri ile mesaj atan kişiden dolayı birkaç kez kavga etmiştik ve ben ne kadar her gün evine gitsem de boş boş kapıda bekleyip eve dönmekten başka bir şey yapamıyordum.
Mesajları atan kişinin kim olduğunu öğrenmiştim. Adam da bana ben burada değilken yaşanan olayı anlatınca kafam iyice atmıştı. Anlık sinirle de Perri'nin kalbini istemeden kırmıştım. Haklıydı beni bu türlü cezalandırmakta.
O Carl denen herif anlaşılan aramızı bozmak için elinden geleni ardına koymayacaktı. Beni nasıl kolayca sinirlendirebileceğini çok iyi biliyordu. Perri'nin benim zaafım olduğunu bilmese bu kadar uğraşmazdı çünkü.
Beni, Perri'ye karşı kışkırtıyor, onu üzecek bir sürü saçma kelime sarf etmeme sebep oluyordu. Her türlü kalbi kırılan yine Perri'ydi. Sikik herif her şeyi oturup uzun uzun planlamıştı sanki!
Üstüne üstlük William'dan öğrendiğim kadarıyla abim, Carl dene herifin ablasıyla sevgiliydi. O kadının bir suçu olmayabilirdi ama yine de bu Carl'ın ablası olduğu gerçeğini değiştirmezdi.
Geçen günlerde abimle görüştüğümde bu konudan hiç bahsetmemişti bana. Ben konusunu açtığımda ise ablasının Carl'ı yurt dışına daha iyi bir eğitim alabilmesi için göndereceğini söylemişti. Ben de bir an önce halletse iyi olacağını, Perri ile ilişkimize yeterince zarar verdiğini söylemiştim. Abim mesajı almıştı. Gerisi beni ilgilendirmiyordu.
Yine elimdeki oldukça büyük olan çiçek demetiyle evine geldiğim sırada aklıma gelen şeyle duraksadım. William'ın 1 saat öncesinde aceleyle evine gelmem gerektiğine dair mesaj attığını anımsadım.
Not ile birlikte çiçek buketini daha önceki günlerde bıraktığım çiçeklerin yanına bıraktım. Bu çiçekleri almasa da geceleri çıkıp notlarımı okuduğuna şahit olduğum için içim rahattı. Evinin bahçesinden geldiğim gibi geri çıktım ve arabama binip William'ın evinin yolunu tuttum.
Yaklaşık yarım saatin ardından William'ın garaj evinin önünde durmuştum. Arabadan inip garaja doğru ilerledim. Kapıyı bile çalmadan William çoktan açmıştı kapıyı. Bu da konunun ne kadar acele olduğunu gösteriyordu.
Ben içeri girdiğimde Adam'ın da orada olduğunu fark ettim. Diğer günlerin aksine yüzü düşüktü ama duruşundan bir şey eksilmemişti. Onun yanındaki kişiye göz attığımda bunun daha önce görmediğim birisi olduğundan emindim. Kim olduğu konusunda hiçbir fikrim yoktu.
William ile Adam'la kısa bir tokalaşmadık ardından tanımadığım kişiyle de tanışmış oldum. Adı Clay'di. Bana olan bakışları normal olmasa da en kötü ne olabilir diye düşünüp umursamamaya çalışıyordum.
En sonunda ortamdaki gereksiz sessizlikten sıkılıp "Ee, beni aceleyle buraya çağırmanızdaki sebep ne?" diye sordum. Perri'nin yanına gidip şansımı bir kez daha denemek istiyordum. Belki bu sefer açardı kapıyı.
"Önce ben bir şey söylemek istiyorum."
Bakışlarım Clay'e döndü. Bana yöneltilmişti bu cümle. Ne var dercesine kafamı sallayıp söyleyeceğe şeye odaklandım.
"Daha önce bir erkekle ilişkiniz olmuş muydu? Hayır yani meraktan öylesine soruyorum."
Kaşlarımı çattım. Ne alakaydı bu soru?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPLANTI
Teen Fiction[tamamlandı] Uyanacaktı. Başını oynatıp yatış pozisyonunu değiştirdi. Sanırım gitme vaktim gelmişti. Ona son kez bakıp odasının açık kapısından koridora çıktım. Ses çıkarmamaya özen göstererek aşağı kata indikten sonra çıkış kapısına doğru adımladım...