Perri Carol
Ben ağlamaya devam ederken delici bakışlarının üzerimde gezindiğini hissediyordum. Sinirli soluk alış verişlerini oldukça net duyuyordum ve bu his berbattı. Önüme düşen saçlarımı kulağımın arkasına atmak için elleri yanaklarıma değdiği anda içim titredi. Elleri çok soğuktu.
Deli gibi bağırıp çağırmak, neden burada olduğumu, benden ne istediğini haykırmak istiyordum ama onun gerçek bir deli olduğunu göz önünde bulundurursam bu yaptıklarım benim açımdan iyi olmayacaktı. Hem de hiç!
Yavaşça yattığı yerden doğrulduğunda ben de oturduğum yatağın diğer köşesinde geriledim. Bakışları benden çekilip odanın herhangi bir tarafına yöneldiğinde rahat bir nefes aldım. En azından şimdilik bir şey yapmayacak gibi duruyordu. Ya da ben öyle sanıyordum.
Sakinleşmeye çalıştığının farkındaydım. Ama onun bir anlık zevkleri için isteklerine boyun eğmek çok aşağılayıcıydı. Onunla aynı ortamda bulunmaktan bile korkarken sarılmam... Ben gerçekten yürek yemiştim.
"Pekâlâ, üstelemeyeceğim. Aşağı in ve bir şeyler hazırla. Duş alıp geleceğim."
Geri çekildiğim için bana sinirlenmişti. Bana bunu ne hakla yaşattığına ise anlam veremiyordum. Sanki onun isteklerini karşılamak benim görevimdi!
Yataktan ayaklanıp sert adımlarla odadaki banyoya ilerledi. Bunu fırsat bilerek ben de hızla oturduğum yerden kalktım. Ceketimi nereye bıraktığını idrak etmeye çalışırken üzerimde sadece bir tişörtle dışarı çıkamayacağımın gayet de farkındaydım. Hava fazlasıyla soğuktu.
Odada kısa bir aramanın ardından ceketimi bulamayıp aklıma ilk gelen şeyi yaparak ona ait olan kazaklardan birisini titreyen ellerimle zorlukla üzerime geçirdim ve odadan ayrıldım.
Merdivenleri koşar adım indikten sonra merdivenlerin hemen karşısındaki kapıya ilerledim. İçimden kilitli olmamasını dilerken birkaç adımda kapının tam önünde durmuştum.
Elimi kapının kulpuna koyup yavaşça aşağı indirdim. Şaşkınlığıma engel olamazken kapının kilitli olmadığına inanamıyordum. Şans bugün ilk defa benden yanaydı.
Kapıyı açmamla birlikte soğuk hava anında bedenime çarpıp titretirken şu an bunu umursayacak halde bile değildim. Nereye gittiğimi bile bilmeden koşarak uzaklaşmaya başladım o lanet evden.
Uzaktan gelen bir arabanın ışığını fark ettiğimde yüzümde geniş bir gülümseme oluştu. Kurtulmuştum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPLANTI
Teen Fiction[tamamlandı] Uyanacaktı. Başını oynatıp yatış pozisyonunu değiştirdi. Sanırım gitme vaktim gelmişti. Ona son kez bakıp odasının açık kapısından koridora çıktım. Ses çıkarmamaya özen göstererek aşağı kata indikten sonra çıkış kapısına doğru adımladım...