36|DELİLER HASTANESİ

16K 791 394
                                    

Zach⬆️

Zach Bennett

Duvarlar üzerime üzerime geliyordu. Perri'yi özlüyordum. William ile Adam'dan hiçbir haber alamıyordum. Üstelik abim de beni bu saçma yere bırakıp üzerine bir de para ödüyordu.

Norveç'in uçsuz bucaksız bu yerine saçma bir yer kurmuşlardı. Benim gibi bir sürü garip hastalığa sahip olan kişilerle özel olarak ilgileniyorlardı. Çünkü burası diğer deli hastanelerinden ayrıcalıklı bir yerdi. Dünyanın dört bir yanındaki zenginlerden oluşan bu yerde imkanlar fazlasıyla iyiydi.

Oldukça büyük olan odalarımızda bize ait çift kişilik yatak, televizyon, banyo vardı. Odalar bir oteli andırsa da koridorun diğer tarafı normal bir hastane olarak dizayn edilmişti.

Önüne gelen kişinin tedavi göremeyeceği bu yerde tedavi olmak için yüklü bir miktar para ödüyordu abim. Haftasonları da babam geliyor, beni bu yerden 2 günlük de olsa kurtarıyordu.

Ama onca imkana rağmen burada kafayı yiyecek gibi oluyordum. Anlatamıyordum doktora. Her ne oluyorsa Perri'nin yokluğunda oluyordu diyordum fakat inanmıyordu doktorlar. Benim tek ilacımın o olduğunu anlayamayacak kadar aptaldılar.

Bana oldukça yüksek dozda ilaçlar içirmeye çalışıyorlardı. Ben ise ilaçları içiyormuş gibi yapıp her defasında klozete atıp sifonu çekiyordum. Sadece anlık sakinleşmeme yarayan basit haplardı hepsi.

Buranın tek faydası şu kısacık sürede uyuşturucudan tamamen kurtulmamı sağlamaktı. Buraya gelmeden önce de zaten kullanmayı bırakmışken buraya gelince vücudum artık uyuşturucunun yokluğunda herhangi bir tepki vermiyordu.

Buradayken beni anlayan tek kişi Christian'dı. O da benim gibi iyi olduğu halde ailesinin zoruyla kalıyordu burada. Üstelik kısa bir zamandır da değildi. Yaklaşık 1 buçuk senedir buradaydı. Benim de sonumun onun gibi olmasından korkmuyor değildim açıkçası.

O buranın eskilerinden olduğu için artık kendince bir yöntem bulup doktorunu tehdit ederek içeriye sigara, alkol gibi istediği şeyleri sokabiliyordu. Biliyordu işini adam. Benim doktorum ise ısrarlıydı bu konuda. Ona ne kadar para önersem de kabul etmiyordu.

Odamın kapısı çalındığında içeri doktorum girdi. Kötü insan lafın üstüne geliyordu işte. Bana kısa bir göz atıp elindeki kağıda bir şeyler yazmaya başladı. Ardından cebinden çıkardığı ilaçları odadaki masanın üzerine bırakıp bakışlarını bana çevirdi.

"Bugün nasılsın Zach?"

"4 tane çocuğuyla sokakta kalmış dul bir kadın gibi hissettiğimi göz önünde bulundurmazsak, mükemmelim doktor."

"Yine esprilisin bakıyorum. İlaçlar kafa yapıyor herhalde?"

Doktorun söylediklerine yapmacık bir kahkaha atıp bakışlarımı televizyona çevirdim. Nefret ediyordum bu bunak heriften.

"Bana söylemek istediğin başka bir şey var mı?"

"Yok."

"İyi geceler o zaman. Sana bıraktığım hapları içmeyi ihmal etme."

Doktorun arkasını dönüp odadan çıkmasıyla hızla yataktan kalkıp hapları aldım ve banyoya ilerleyip klozete attım. Sifonu çektikten sonra odama dönüp telefonumu elime aldım.

William ya da Adam'dan herhangi bir mesaj var mı diye baktım ama hiçbir bildirim yoktu. Sinirle telefonu yatağa atıp ellerimi saçlarımın arasından geçirdim.

Odamın kapısı çalınca hızla kapıya ilerleyip açtım. Karşımda Christian'ı görünce içeri geçmesi için kapının önünden çekildim. O da içeri girip tekli koltukta yerini almıştı.

SAPLANTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin