04.02.2018
Bakışlarım duvarın üstünde asılı olan saate takılı kaldığında, gecenin 3'ü olduğunu gördüm. Dudaklarımdan bir esneme dışarı çıkarken, oturduğum sandalyenin rahatsızlığı tekrar bedenimi sarmaya başladığında, oturduğum yerde kıpırdandım. Elimi ağrıyan enseme atıp orayı ovmaya başladığımda, kapının açılma sesini duymam ile oraya doğru baktım. Burak elinde iki karton bardak ile odaya girdi ve ayağı ile kapıyı kapattı. Çıkarmış olduğu ses yüzünden uyuyan Ateş bir kaç ses çıkardığında "Sessiz ol. Daha yeni uyudu." dedim bakışlarımı ondan çekerken.
Burak hiç bir yorumda bulunmadan yanıma geldiğinde elindeki karton bardaklardan birini bana uzattı. Bakışlarım ilk önce karton bardağa ordanda Burak'a kaydığını, yüzünde küçük bir tebessüm ile bana bakıyordu. Elindeki bardağı alırken "Teşekkür ederim." dedim. Burak başını sallayıp yanımda duran sandalyeye oturduğunda, dudaklarımdan yine bir esneme öylece dışarı doğru çıktı.
"Uyu istersen." diyen Burak'a bakışlarımı kaydıgında, onunda benim gibi olduğunu gördüm. Gözleri uykusuzluk yüzünden kızarmış, dudaklarından bir esneme öylece dışarı çıkarken "Hayır." dedim. "Ama sen istersen Ateş'in yanına yat." dediğimde Burak elindeki kahveden bir yudum alarak "Sen uyumazsan ben hiç uyumam." diyerek arkasına doğru yaslandı.
Burak’ın getirmiş olduğu kahveden bir yudum aldıktan sonra, başımı onun omzuna yasladım. Gözlerim kendiliğinden kapanmaya başlarken, Burak "Hala kızgın mısın bana?" diye sorduğunda, aklım bir kaç saat önce olan olaya doğru diyordu.
--
"Şimdi sana bu azgın küpegin, senin ile neler yapacağını göstereceğim.."
Korku dolu bakışlarım, Burak'ın üzerinde "Ne demek istiyorsun sen?" diye sordum. Burak yüzünde beliren korkunç bir gülümseme ile bana doğru gelirken "Bence sen benim ne demek istediğimi anladın." dediginde, arkaya doğru adım attım. Attığım her adımda Burak'ta bana doğru geliyor oluşundan "Gelme," dedim elimi uzatırken. "Burak gelmesene." diye devam ettiğimde, Burak neredeyse dibime kadar gelmişti.
Odanın diğer köşesine doğru kaçarken Burak, "Öykü kaçmasana." dedi hınzır bir şekilde. "Manyak mısın sen be. Gelmesene!" desem bile, Burak beni dinlemeyip üstüme doğru geliyordu. Kendimi masanın diğer tarafına doğru atarken "Neden kaçıyorsun böyle sevdiğim." dediginde "Yürü git azgın küpek." dedim.
"Gelde bu azgın küpek seninle neler yapıyor gör bi." dediginde Burak "Asla." dedim. Burak masanın diğer tarafında durmuş bana acayip bir şekilde bakmaya devam ederken "Yürü git sapıklığını başkası üzerinde yap." dedim. Burak bu söylemiş olduğum ile gözlerini kısıp bana bakarken "İyi o zaman gidip de şu hemşireyi bulayım bari. Kesin o bu azgın halimi ister." dediginde, bana arkasını dönüp kapıya doğru yürüdü.
Bunu duymam ile kıskançlık duygularım yine devreye girdiğinde "Gidemezsin!" diyerek öne atılmam ile, masanın dibinde duran sandalyeyi unutmuş ve ayağım sandalyenin ayağına takılarak, yere kapaklanmıştım. Diz kapaklarım ve avuç içlerim yere kapaklanmam yüzünden acımaya başlarken, dudaklarım acı dolu bir ses dışarı çıktı. Burak arkasını dönüp bana baktığında ise hemen yanıma gelip "Ne oldu böyle?" diye sordu.
Acı ile karışmış sinirim onu bulduğunda "Senin yüzünden!" dedim. Burak sessiz bir şekilde bana bakıp "Senin şu pis azgınlığın yüzünden." diye devam ederken, Burak beni yukarı kaldırmaya yardım etmeye çalışıyordu ama ben ellerini sinirli bir şekilde iterek "Dokunma bana!" dedim. Bunun üstüne Burak hiç bir şey söylemeden, yerden kalkmamda bana yardım etmişti ama ona olan sinirim ona teşekkür etmemi engelliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk-ı Hicrân
ChickLitÖykü.. Aşk-ı'n Esaret'inin içinde kalmış, sahip oldukları ile, ordan bir şekilde çıkmaya çalışıyordu.. Bütün benliği ile içindeki Aşk-a karşı gelmeye çalışıyor.. Onu yok saymayı deniyordu.. Ama olmuyordu.. Çünkü bu Aşk-ı'n Esaret'i, onu Aşk-ı'n...