-17.Bölüm-

3.8K 203 64
                                    

04.11.2017

***

"Seni ne kadar çok özledigimi bilemezsin."

Kollarımı Aleyna'nın boynuna sarıp, ona sıkı bir şekilde sarıldım. Aleyna hiç zaman kaybetmeden, kollarını belime sarıp, oda bana sıkı bir şekilde sarılırken "Bunu bildigim için buradayım ya." diyerek, yüzümde büyük bir gülümseme açmasına neden oldu. Gözlerim kapalı, çocukluğumun en güzel hatırası olan kokuyu içime çekerken, gözlerimin önüne biraz önce yaşanmış olan bütün olaylar, çıplaklığı ile birikmeye başladı.

"Ne saçmalıyorsun sen?"

Ahmet Kara'nın sinirli sesi hepimize ulaştığında, o ses tonunun altına gizledigi öfke ve hemen yanında duran tehditi, hissetmiştim. Bunu hissetmem ile Aleyna'ya her hangi bir şey yapacağının korkusu bedenimi sararken, Aleyna umrunda değilmiş gibi boş bakışlarını Ahmet Kara'nın üzerinde gezdirerek "Ne anladıysan o." dedi.

Aleyna'nın bu tavrı Ahmet Kara'nın sinirleni oynatmaya başlamış olacak ki "Benim senin gibi bir bücür ile işim olmaz!" diyerek, hepimizin o siniri hissetmesini sağlıyordu. "Onun için şimdi kaybol şuradan." dediginde, Aleyna tek kaşını kaldırarak, yüzünde alaylı bir gülümseme oluşmasını saglarken "Beni iyi dinle Kara," dedi yüz ifadesine uymayan bir ciddilik ile. "Sana bunu ilk ve son kez söylüyor olacağım." dediginde Ahmet Kara kaşlarını çatarak "Senin söyleyecegin hiç bir şey benim umrumda degil bücür!" diyerek Burak'ın kollarından kurtuldugu gibi arkasını döndü. Ahmet Kara tam gitmek için adım atacağı sırada, Aleyna buna izin vermeyerek, "Senin yerinde olsam, burada kalır ve bu bücürün dediklerini dinlerim," dediginde, Ahmet bey, Aleyna'nın dediklerini umursamadığını göstermek istermiş gibi hızlı adımlar ile aramızdan ayrılmaya çalıştı.

Ama hesaba katmadıgı bir şey vardı ki, o da Aleyna'ydı. Aleyna eger bir şey söylecek ise, onu o kişiye söylemeden onun buradan gitmesine asla izin vermezdi ki, bunuda "Sonuçta aramızda olan bazı kişilerin, bazı şeyleri ögrenmelerini istemeyiz degil mi?" demesi ile, çok iyi bir şekilde belli etmişti.

Ahmet bey duydukları üzerine oldugu yerde durup, arkasını dönerek Aleyna'ya baktı. Yüzünden duyduklarının hiç hoşuna gitmedigini belli ederken, sanki Aleyna'nın söylemiş oldukları onun umrunda değilmiş gibi "Senin söyleyecegin yalanlara karnım tok benim," dedi. "Onun için evine git, bu saatte dışarıda gezmek senin gibi bücürler için iyi olmaz." dediginde, gözlerinde beliren ifade ile, bu cümlenin altında yatan tehditi anlamam ve yanımda duran Aleyna'nın elini tutmam bir olmuştu. Aleyna ilk önce tuttugum elimize sonrada bana bakıp "Korkma," diyerek bana dogru fısıldadı. "Hiç bir şey yapamaz." dediginde, başımı belli belirsiz salladım.

Aleyna'nın bakışları biraz ilerimizde duran Ahmet beye kaydığında "Beni düşündüğün için teşekkür ederim Karacık," dedi yapmacık bir tatlılık ile. "Ama senin yerinde olsam, beni degil kendimi düşünürdüm." dediginde, yanımızda duran Burak "Biri bana burada neler döndügünü anlatsın artık!" dedi, bakışlarını Aleyna ve babası arasında gezdirirken.

Aleyna bakışlarını kısa bir süreligine Burak'a çevirdiğinde "Seninde sıran gelecek Junior Kara," dediginde, Aleyna'nın Burak'a takmış oldugu isim ile gülmemek için kendimi zor tuttum. "Onun için şimdi sus ve uslu bir çocuk olup, büyüklerin konuşurken araya girme." demesi ile dudaklarımdan kahkaha sesleri çoktan dışarı çıkmıştı bile.

Ben kendimi tutamayıp kahkahalar atarken, Burak bu durumdan hiç memnun olmadığını göstererek "Bana bak. Öykü'nün arkadaşı demem.." diye söze başladığında, Aleyna araya girip "Hiç bir bok yapamazsın sen bana," dedi. Bakışları ile beni gösterirken "Sonuçta bu kız ile senin aranı düzeltecek olan kişiyim ben." demesi ile, kahkalarım son bulmuş bir şekilde Aleyna'ya bakıyordum.

Aşk-ı  Hicrân Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin