Profesör uykusundan uyanır uyanmaz laboratuvara gitmiş ve yeniden insanların koşuşturmasına şahit olmuştu. Herkesin yüzünde yeniden bir panik canlanmış ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Gözleri yeniden Tom'u arasa da onu göremedi. Koşuşturan insanların arasından sıyrılarak koridorda gezinmeye başladı. Acaba yine ne oldu diye düşünürken hızlı ayak adımları onu hiçbir sonuca çıkarmadı. Temiz hava almak için bahçeye gitmişti ki orada çimlerin üzerinde oturan Jack ile karşılaştı. Yavaşça yanına oturup dalgın olan gözlerde bir cevap aradı ama gözlerde bir cevap yerine sadece öfke vardı ve yine aynı gözler derin bir sessizliğe gömülmüştü. Profesör bir süre bu sessizliği seyrettikten sonra hafif alaycı bir ifadeyle:
"Her sabah aç karnına heyecan almak benim gibi yaşlı bir adamı zehirleyebilir..."
dedi. Jack Profesör'ün soru yağmuruna başlayacağını ve bundan kurtulamayacağını biliyordu. Bu yüzden dalgınlığını bozup Profesör'e cevap verdi:
"Doksan Dokuz üç saattir kayıp... Ve ne tesadüf ki Esor bulunmuş. Başkan biraz sonra tüm fabrikayı toplayıp bir açıklama yapacak."
Profesör ciddileşirken merak içinde sordu.
"Esor? Doksan Dokuz nasıl..."
"Bilmiyorum Profesör... Nasıl bulduğunu gerçekten bilmiyorum... Sadece her şeyi tek başına yapmaya çalışmasından nefret ediyorum."
Profesör şimdi Jack'in gözlerindeki öfkeyi daha iyi anlıyordu ve biraz da ona hak vermişti çünkü bu durumda Martin ile arasındaki kopukluğu hissetmişti. Gözlerini tam mavi gökyüzüne çevirmiş ve tam Jack ile dertleşecekti ki kendilerine doğru gelen hızlı ayak adımlarını duydu. İkisi de arkalarına döndüklerinde Tom'un nefes nefese kalmış halini gördüler. Tom, Jack'in yanında olan Profesör'ü görmesine sevinmiş bir halde:
"Profesör bende sizi arıyordum. Başkan az sonra konuşmasını yapacak, gitmeliyiz."
dedi. Bunun üzerine Jack ve Profesör hızlıca ayağa kalkıp Tom'un arkasından asansöre doğru hareket ettiler. Asansöre bindiklerinde ise Tom alaycı tavrıyla:
"Hiç soru sormadığınıza göre Jack size durumu anlatmış olmalı."
dedi. Profesör karşılık vermedi sadece açılan kapıların ardından fabrikaya ilk adımını attı. Fabrikadaki herkes büyük bir merakla Başkanın gelmesini bekliyor ve büyük bir kalabalık oluşturuyorlardı. Üç dakika sonra Başkan tahtta yerini almış, nefesler tutulmuş, Başkan ürkütücü sesiyle kalabalığa doğru seslenmişti.
"Esor!"
Seslenmenin ardından gümüş saçları önüne düşmüş ve yüzünün yarısını kapatmış bir adam kalabalığı yarıp başkana doğru ilerlemeye başladı. Kehribar rengi gözleri saçlarının arasından parlıyor, ona bakan yüzleri lanetliyor gibiydi. Tahtın önünde durup Başkan'a bakınca dikkatler yeniden Başkan'a çevrilmişti. Başkan, ürkütücü ses tonuyla açıklamasını yapmaya başladı.
"Bugüne kadar insanlara belli bir konuda bağlıydık. Ne yazık ki R-11 serumu neslimizin devamını sağlayamıyor ve seçtiğimiz insanları dönüştürerek gelişmemizi sürdürebiliyorduk. Şimdi ise biz tamamıyla dünya üzerinde en gelişmiş türüz... Oğlum Esor ise bu durumun en büyük kanıtıdır. Bu yeni proje altıncı zaman dilimine geçmeden önce başlatılacak ve o güne kadar da hiçbir insan fabrikaya dahil edilmeyecektir."
Başkan'ın konuşmasının üstüne tüm fabrika toplumu sevinç çığlıkları atmaya başladı. Esor ise bu arada gözden kayboldu. Profesör anlamsız ifadelerle Jack ile Tom'a bakmaya başladı. Tom ise ciddi bir tonla:
"Bu konuşmayla boku yediğimiz resmiyete kavuştu... Ama bundan önce hemen buradan ayrılmalıyız..."
dedi ve hemen fabrikadan hızlıca ayrıldılar. Profesör neler olup bittiğini labaratuara varınca soracaktı ama laboratuvara geldiklerinde onları bir sürpriz bekliyordu. Eric House tam karşılarındaydı ve Mikaela da yanında duruyordu. Hepsinin şaşkınlıktan dili tutulmuştu ki Eric kollarını açınca Jack ona sarıldı. Eric'in gözleri dolmuş ve yanağından yaşlar süzülmeye başlamıştı. Hüzünle karışık bir sevinçle:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
99
Mystery / ThrillerProfesör Doktor Robert GREEN bir fizik mühendisidir. Kan kanseri olan sevgilisi Penny'nin hastane masraflarını karşılaya bilmek için bir görevi kabul eder. Basit gibi görünen bu görev bir öğrenciyi izlemektir ama işler hiç de sandığı gibi gitmeme...