99

APTAL OYUN

  Doksan Dokuz tüm isteksizliğiyle okula girerken ders zili çalmış herkes sınıflara koşuşturmaya başlamıştı. Ağır adımlarla dolabından çantasını aldıktan sonra sınıfa gittiğinde herkes onu göz  ucuyla süzüyor aralarında fısıldaşıyorlardı. Hiç kimseye aldırmadan en arka cam kenarı olan masaya yöneldi ve çantasını masaya fırlattı. Sınıftaki herkes çantanın masaya vurma sesiyle irkilirken bu sefer masadaki çantayı yere fırlatıp sandalyesine oturdu. Etrafa bir göz gezdirdiğinde herkes ona bakıp fısıldaşıyordu. Umursamayıp alnının üst hizasında olan kapüşonunu gözlerinin altına doğru çekerken bacaklarını masanın üstüne koyup öğretmeni beklemeye başlamıştı. Bir kaç dakikanın ardından öğretmen gelmiş ve arkasından David ve sevgilisi olan Kate de içeriye gelmişti. Sınıfa ilk girdikleri an Doksan Dokuz'a bakmışlar, Doksan Dokuz ise hafifçe kaldırdığı kapüşonun kenarından onları süzmüştü. Daha sonra ise gelen öğretmene bakıp bacaklarını masadan indirdi ve kapüşonunu ilk haline getirdi. Ders matematikti ve matematik öğretmenini seviyordu çünkü o her şeye rağmen rüşvetçi müdüre göğüs geriyor tüm öğrencilerine eşit davranmaya çalışarak bir şeyler öğretmek için elinden ne geliyorsa yapıyordu. IQ seviyesi bir futbol takımının oyuncu sayısıyla eş değer olan bu sınıf için  normal seviyeye getirebilen tek öğretmen olduğunu düşünüyordu. Bir tarafı da onun için içten içe üzülüyordu çünkü rüşvetçi bir müdür ile kendini bilmez zengin öğrenciler arasında bir şeyleri doğru yapmaya çalışıyordu. Dersleri anlatmaya başlar başlamaz yine o kendini bilmez öğrenciler mızmızlanmaya başlamış dersi sabote etmeye çalışıyorlardı. Öğretmen onları nazikçe uyarınca David kendisini tutamayıp:

"Bu konuyu neden işliyoruz bize nerede lazım olacak? Şahsen ben müzisyen olacağım eğer bana bu soruların cevaplarını verirseniz size söz veriyorum tüm yıl boyunca derslerinize karışmayacağım."

dedi.  Öğretmen tüm içtenliğiyle ve nazik bir şekilde sorusunu cevapladı.

"Matematiğin müzikle büyük bir uyumu vardır...."

David öğretmenin sözünü kesti devam etti:

"Bir çok kez konserlerde çaldım ama şu ana kadar matematiği kullanmadım."

David'in bunu söylemesi sınıftaki herkesin kıkırdamaya başlamasına neden olmuş zavallı öğretmen durumu kontrol altında tutmakta zorlamıştı. Doksan Dokuz ise bu durumu fark etmiş, David'in aptallığını yeniden konuşturmaması için alaycı bir ifadeyle karşılık vermişti.

"Bu yüzden bir Mozart değilsin... Ve yine bu yüzden kaslarını protein tozuyla daha çok şişiren biri çıktığında unutulmaya mahkum olacaksın."

Herkes bu sefer daha çok kıkırdamaya başladı ama bu sefer David'e gülüyorlardı. Öğretmen bile gülmemek için kendini tutmuştu. David ve onun arkadaşları Doksan Dokuz'a öfkeyle bakarken tam o sırada Venessa geldi. Özür dileyerek  Doksan Dokuz'un ön sırası olan yerine doğru ilerlemeye başladı ki David bunu fırsat bilip Venessa'nın üstüne bozuk olan kalemiyle mürekkep sıçrattı. Venessa'nın yüzü ve üstü mürekkep içinde kaldığında sınıfta ki herkes yüksek sesle gülmeye  başladı. Venessa duygusuz bir makine gibi ilerlemeye devam edip oturdu. Yeniden annesinin sevgilisinden dayak yemiş ve aptal bir mürekkebi sorun edemeyecek kadar acı çekmişti. Sınıf gülmeye devam ederken müdürle iki güvenlik görevlisinin sınıfa girmesiyle tüm sınıf derin bir sessizliğe büründü. Görevliler Doksan Dokuz'un üstünü ve çantasını aramaya başladılar ve birinin bir anda 'Buldum!' demesiyle tüm dikkat Doksan Dokuz'a kesilmişti. David geçen günkü olay yüzünden Doksan Dokuz'u okuldan attırmak istiyordu ve sadece onu hırpalaması şu an için yeterli değildi. Bu yüzden de çantasına gizlice uyuşturucu koydurtmuştu. Görevlilerle birlikte müdürün odasına giden Doksan Dokuz  odaya girince aile birliğinin oluşturduğu yönetim kuruluyla karşılaştı.Onları derinden süzdüğünde okulun tüm zengin velilerinin orada olduğunu fark etti Birkaç dakikanın ardından ise müdür, polis, David ve Kate de geldi. Herkes Doksan Dokuza bakıyordu. Doksan Dokuz ise oldukça rahattı. Bu durum herkesin sinirini bozmuştu ki müdür uyuşturucu paketini elinde tutarak ciddi bir tonla