Profesör'e ve Martin'e o gün tüm gece uyku hiç uğramamış adeta hayallere dalmalarına izin vermiş ve tüm hayaller onları sorguya çekmişti. Acaba her şeyi çözebildiklerinde onları ne bekliyor olacaktı? Geçmişte istemedikleri kaç şey yaşanmış, en güzel anıları hangisiydi? İşte bu sorulara cevap aramak için işe koyulmuşlar ve bir plan hazırlamaları gerektiğini düşünmüşlerdi. Bu gereklilik onları bir anda yataklarından ayağa kaldırıp odalarından koridora çıkmalarına sebebiyet vermişti. Koridorda kendilerini ilk gördüklerinde ikisi de gülümsemiş ve hızlı adımlarla birbirlerinin yanlarına geldiklerinde aynı anda bir plan yapmalarının gerektiğini söylediklerinde ikisi de kıkırdamış ama geceleyin hiç kimseyi uyandırmak istemediklerinden hemen seslerini kesmişlerdi. Koridoru yeniden sessizlik kapladığında ise nöbetçi hemşirelerin ayak seslerini duymuşlar ve bu durum onların paniklemesine sebebiyet verdiğinden hızlı adımlarla ilk gördükleri kapıdan içeri girmişlerdi. Onlar içeri girdiklerin de hemşireler koridora ulaşmış ve sesin nereden geldiklerini anlamaya çalışmışlar ama kısa bir vakit sonrasında umursamayarak geldikleri yere geri dönmüşlerdi. Martin nöbetçi hemşireleri atlattıklarına sevinmiş ve bu yüzden de elini havaya kaldırarak :
"Çak beşlik!"
demesinin ardından Profesör Martin'in eline hızlıca vurmuş, girdikleri odanın hastasını uyandırmışlardı. Hastanın uyandığını gördüklerinde içlerinde yeniden bir panik oluşmuştu ki neyse ki Martin olayı toparlamıştı. Girdikleri odanın hastası kendisini başka bir galaksiden geldiğini sanıyor, onu almalarını bekliyordu. Martin bunu bildiği için nazik bir tonla hastaya yaklaşarak onu yatıştırmış ve bağırıp onları ele vermesine engel olmuştu.
"Merhaba Joy. Ben senin galaksindenim buraya sana bir mesaj bırakmak için gönderildik. Seni en yakın süre de eve geri götüreceğiz ama şu an değil çünkü çok fazla süre burada kaldığın için biyolojik yapın galaksiler arası yolculuğu kaldıracak güçte değil ama üzülme. Bunun için bir tedavi yolu geliştiriyoruz. O yüzden lütfen uyuyup dinlen."
Martin böylece Joy'u yatağında uyutmuş sonrasında derin bir nefes almıştı. Profesör ise Martin'in bu kadar hızlı bir şekilde olayı düzeltmesine şaşırmış ve alaycı bir ifadeyle bunu dile getirmişti.
"İnandırıcılıkta bir dünya markası haline gelmişsin."
"Burada yeteneklerimi geliştirmek için oldukça zaman buluyorum."
Profesör ve Martin birbirine bu konuşmanın ardında gülümsemişler ama gözleri hastada buluştuklarında içlerini derin bir hüzün kaplamıştı. Martin bu hüznü atarmışcasına Joy'un buraya geliş hikayesini Profesör'e anlattı.
"Joy... Buraya gelmeden önce marangozmuş ama tüm hayatı boyunca tek bir dileği varmış o da astronot olup yeni galaksileri keşfetmekmiş. Bu dileği fakir bir ailede yetiştiğinden ve bu yüzden de okuyamadığı için bir türlü gerçekleşememiş. Arkadaşları fakir olduğu için hep onu dışlar, hiçbir gruba giremezmiş. Sanırım bu yüzden de şimdi bırak bu dünyayı başka bir galakside kendini bulmayı umuyor. O buraya ilk getirildiğinde senin dördüncü yılındı daha doğrusu ikimizin çünkü beraber getirilmiştik. Joy'un ilk getirildiği gün sen bana onun aslında çok zeki biri olduğunu söylemiştin bense sana inanmamıştım ama zaman geçtikçe bunu onda gördüm. Keşke onun için bir şey yapabilseydim."
Martin son cümlesini tamamladığında gözünden yaşlar süzülmüş bu yüzden iki eliyle yüzünü kapatmıştı. Martin'in ağladığını gören Profesör ona yaklaşmış ve bir elini onun sağ omzuna koymuştu. Martin Profesör'ün elini omzunda hissedince arkasını dönüp Profesör'e sarılmış ve titrek ve kısık bir sesle ona içinde gizlediği umutsuzluğu anlatmıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
99
Mystery / ThrillerProfesör Doktor Robert GREEN bir fizik mühendisidir. Kan kanseri olan sevgilisi Penny'nin hastane masraflarını karşılaya bilmek için bir görevi kabul eder. Basit gibi görünen bu görev bir öğrenciyi izlemektir ama işler hiç de sandığı gibi gitmeme...